top of page

VAYETSE - ŞALEHET


ree


Yaratılış (Bereşit) Kitabının anlatılarını okurken sık sık kendimize bu soruyu sormaktan alıkoyamayız.

 

Yaakov, Noah gibi kendi neslinde “mükemmel” değildi. Avraam gibi İlahi bir “çağrı” sonucunda doğduğu yeri terk etmedi. Yitshak gibi kendini “kurban” olarak sunmadı. Moşe’e gibi bir “adalet” duygusu yoktu.

 

Yine de Yisrael’in (Yaakov’un) çocukları olarak tanınırız.

 

NEDEN YAAKOV?

 

Evinden uzakta ve savunmasızdı;

 

Gün battı. Gece oldu. Yaakov uyumak için yere uzandı ve görkemli vizyonu gördü” ve Yaakov uykusundan uyandı ve şöyle dedi. “Tanrı kesinlikle burada ve ben (bunu) bilmedim!” - “Burası cennetin kapısı” (Bereşit 28:12-17)

 

O, umutsuzluğun eşiğindeyken Tanrı ile karşılaşan kişidir. Böylece Yaakov, Tanrı ile en yakın temasta bulunan insanların babası olmuştur.

 

Avraam “Tanrısal Arayışı” başlatan kişiydi. (Spirtuel Yolculuk) Yishak, Tanrı ile İnsanoğlu arasındaki “İletişimi” başlatan kişiydi. (Kıra meditasyona çıkardı) Moşe ise insanlara “Yasa Kitabını” hediye eden adamdı. Ancak Yaakov, Lavan ile Esav arasında sıkışmışken tanıdık bir yüz görür gibi Tanrı ile karşılaşmıştı. 

 

Yaakov, yaşamın, belirsizlikler ortasında yürüme sanatı olduğunu ve kendimizi en yalnız hissettiğimiz anlarda bile Tanrı’nın bizimle birlikte yürüdüğünü öğretmiştir.

 

Her birimizin yaşamı benzersizdir ve hayatın önden bir provası mümkün değildir. Aniden karşımızda belirecek olan sorunlarla başedebileceğimiz bir formül de yoktur.

 

Fakat Yaakov, Tanrı’nın bizlere “KUM HA MEORA” – (yeniden) “AYAĞA KALKMAK” (ve ışığı tekrar alabilmek) kudretini bahşederek aslında hep yanıbaşımızda olduğunu göstermiştir.

 

En derin manevi deneyimlerimiz, ümitsizliğe en yakın olduğumuz zaman gerçekleşir. Çünkü o an maskeler yırtılır ve taşıdığımız ilahi kıvılcım (netzizot) ışıldamaya başlar. Bu şekilde ruhumuzun yaraları iyileşir.

 

Leonard Cohen'in (z”l) sözlerinin şaşırtıcı gücü, kutsal metinleri modern duyarlılıkla aşılama becerisinden geliyordu. Manevi çalışma ortağı Rabi. Finley, Cohen'in atalarının Yahudi kökleri ile arasındaki bağlantıyı vurguluyor.

 

Leonard Cohen’in babamız Yaakov’dan aldığı ilhamı “Anthem” şarkısında bu sözlerle yansıtmıştır.

 

"Her şeyde bir çatlak vardır. Işık içeri böyle girer." Kırık kalp, Tanrı'nın ışığını içeri alır ve cennetin kapısı olur"  

 

Polonyalı ve Yahudi kökenli Daniel Libeskind'in mimari şaheseri olan Berlin Yahudi Müzesi bu fikre dayanarak "kırık" unsurlardan oluşan zikzak formda inşa edilmiştir. Kırık bir Davut Yıldızı gibi…

 

İsrailli sanatçı Menashe Kadishman, ise müzenin girilebilen tek "boş" alanı olan “Hafıza Boşluğu”nun zeminine yerleştirilmiş "ŞALEHET" adlı enstalasyonu yarattı.

 

ŞALEHET’in Tora’daki anlamı yıkımdan sonra tekrar çiçek açma kudretidir. (Kum Ha Meora)

 

Mimarlık söz konusu olduğunda Ağlama Duvarı, Tac Mahal, Sistine Şapeli veya Uzakdoğu'daki diğer tapınaklarla rekabet edemez.

 

Yine de bu esrarengiz taş bloklar dizisi ve onların ötesindeki şey, insanın kalpleri ve zihinleri üzerinde benzersiz bir çekiciliğe sahiptir.

 

O duvarın önünde durduğunuzda, Cennetin kapısında durursunuz ve eğer Yaakov, Cennette söylenenleri duyabildiyse, kesinlikle bizim de bu dünyada söylediklerimiz cennette duyulabilir. 

  

O yer her zaman dualara açık olan Cennetin kapısı olmuştur ve bugüne kadar da öyledir.

 

İşte Yaakov’un bize bıraktığı eşsiz miras budur…

 

Sevgilerimle  -  Shabat Shalom

 

Moşe PASENSYA

 

Geçen haftanın peraşasını okudunuz mu?



ree





Yorumlar


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
WhatsApp Image 2020-09-08 at 20.52.59 (1

İLETİŞİM

Telefon                           :+97236582936
Mail                                :turkisrael@gmail.com

 

KÜNYE

İYT Web Sitesi Künyesi:
Editör                             :Av.Yakup Barokas
Grafik Tasarım              :Şemi Barokas 
                                       Ovi Roditi Gülerşen

© 2018 by Turkisrael.org

bottom of page