ŞEMİNİ - HAYATIN KAYNAĞI

Şemini (sekizinci günde) -  Bu, Mişkan’ın açılış günüdür. Özel kurbanlar sunulur ve sonunda Tanrı, Bene-Yisrael halkına görünür. Bölüm yasak yiyeceklerle ilgili kurallarla biter. Neyin yasak olduğu ve neye izin verildiği ile ilgili birçok ayrıntıdan bahsedilir.

Bunu içsel olarak nasıl anlamalıyız?

Bir kişi sahip olduğu tüm “KAPLARINI” (Niteliklerini) zihnine ve kalbine yani düşüncesine ve niyetine yansıttığı sürece tam bir güçle çalışabilir. Buna “Mabedin Açılışı” diyebiliriz.

Kişinin sahip olduğu bu sıfatların üzerinde çalışması – Egoistlik durumundan (kötü eğilim) Lütuf ve İnayet sahibi olmayı hedeflemesi mabede getirilen bir “Adağı” (korbanı) temsil eder.

Kişinin, arzularını (alma dürtüsünü) giderek daha fazla sevgi biçimine dönüştürmesine “Düzeltme” (tikkun) denebilir. Böylece Yaratıcıya yaklaşılabilir.

Bu nedenle KORBAN (sunu) sözcüğü KAROV (Yaklaşmak) kökünden gelir. Bu hepimizin birincil işi olmalıdır. Çünkü “İnsanoğlu” ile “İnsan” (Adam) olmanın arasındaki fark buna bağlıdır.

“Şemini” – “Mabedin Açılışı” kişinin kendi üzerinde çalışmaya başlayabileceği ve kaplarını (Kelim) hazır hale getirdiği anlamına gelir.

İnsanoğlu “Kötü eğilim” (Egoist arzular) ile yaratıldı. (Bereşit 8:21) Ancak bunu düzeltebilmek amacıyla  Tora verildi. Tora’nın içsel ışığı üzerinde çalışabilirsek bilgelik yolunda ilerleyip kendimizi saflaştırabiliriz. Tora’ya – HORA – TALİMAT denmesinin nedeni budur.

Bazı arzularımız vardır ki doğamızın (mizaç) temelidir ve düzeltilemezler. Onlar kişide “Taş Kalp” şeklinde tezahür eder. Sadece pişmanlık yolu ile onarılabilirler.

KEDUŞA (kutsallık) ve TAHARA (saflık) kanunlarına KAŞRUT YASALARI (sıfatın adı - koşer) adı verilir. Bize kötü eğilimlerin nasıl lütuf etmek üzere kullanılabileceğini Yemek Arzusu üzerinden öğretir.

"Yeryüzünde iyilik yapan ve günah işlemeyen tek bir doğru insan yoktur" (Kohelet 7:20). Bütün günahları yaşamalıyız, başarısız olmalıyız ancak ondan sonra onları düzeltebiliriz. Bunun başka bir yolu yok.

Tanrı’nın dediği gibi önce içimizdeki tüm kötülüğü tanımalıyız. Bunu keşfeden kişi insandır. Sonrasında düzeltmeyi biz değil sahip olduğumuz içimizdeki ışık (netsisot) bunu gerçekleştirecektir.

Tora’da anlatılanların hepsi her birimizde mevcuttur. Biz de aynı ihlalleri yapıyoruz ve bir süre sonra düzeltiyoruz. Böylece Taş kalbimizin farkına varıyoruz.

Bu düzeltme ile birlikte kişi, Krallığını (malhut), Tanrı’nın dünyayı üzerine inşa ettiği temel (yesod) niteliğine yükseltir ve Yaratılış Dünyasına (Bina) bağlanır. Buna Şemini (sekizinci) denmektedir. 

Bir bebeğin önce küçük bir çocuğa, sonra gençliğe ve en sonunda yetişkinliğe dönüşmesi gibi deneme yoluyla kırılmayı, krizi, doğamızı keşfetmemiz gerekir yoksa nasıl düzeleceğimizi bilemeyeceğiz. 

İçsel Işığımız (netsisot) bu nedenle her birimize hediye edilmiştir.

Bugün kurtuluştan önceki son sürgündeyiz. Dolayısıyla bu eğitimi önce kendimize sonra tüm dünyaya ulaştırmamız gerekiyor. 

"SENİN IŞIĞINLA IŞIĞI GÖRÜRÜZ." (Mezmur 36:10)

Sevgilerimle  -  Shabat Shalom

Rabi. Yishak BİLMAN (z”l)  &  Moşe PASENSYA

Yazarın tüm yazıları için tıklayınız