REE - SEÇME ÖZGÜRLÜĞÜMÜZ
- Moşe PASENSYA
- 4 saat önce
- 2 dakikada okunur

İnsanlar seçim yapmak üzere yaratıldı. Bereşit 1:26'da, insanların var edilmesi Tanrı'nın "Kendi suretimizde, kendimize benzer insanlar yaratalım" demesiyle başlar.
Aklımız, bilişimiz ve yaratıcılığımız tanrısallığımızın tezahürü olarak tanımlanır. (Nahmanides, Seforno) "Tanrı'nın suretinde olmak", düşünmek, öğrenmek ve (ahlaki açıdan yönlendirilmiş) bilinçli kararlar almaktır.
REE’nin ilk cümlesinde, önce kişisel olarak görmeye davet edilirsiniz.
Çünkü bu net görüş olmadan, kutsamayı lanetten ayırt etmek mümkün olmayabilir. Böylece önümüzde açılan olasılık kapılarını görebilmemiz sağlanır.
Ancak, güçsüz olduğumuza, Süt ve Bal Diyarı'nın ulaşamayacağımız bir yerde olduğumuza inanırsak, o zaman bu olasılık kapılarını göremeyiz. Sonsuza dek o eşikte sıkışıp kalırız.
Hayal gücü kuvvetli bir gençken, olasılık vizyonlarımı tutkuyla ifade etmeye çalışırken, etrafımdaki yetişkinler sık sık "Gördüğümde inanırım" diye karşılık verirdi.
Oysa Sezgisel olarak, sürecin tam tersi şekilde işlediğini anladım. Çünkü genellikle yalnızca inandığımız şeyleri görürüz. İnançlarımız ise o anın belirli zihin durumu ve kolektif şartlanmamız tarafından belirlenir.
Bir zamanlar bir adam çölde kaybolmuş. Matarasındaki su iki gün önce bitmişti. Yakında su bulamazsa kesinlikle öleceğini biliyormuş.
Tam o sırada adam ileride küçük bir kulübe gördü. Bunun bir halüsinasyon olabileceğini düşündü ama başka seçeneği yoktu. Bu yüzden kulübeye doğru ilerledi. Yaklaştıkça gerçek olduğunu anladı. Kulübeye ulaştı ve kapısını açtığında, kimsenin olmadığını ve uzun süre önce terk edilmiş olduğunu anladı.
Su bulma umuduyla sağa sola bakındı. Zeminden aşağı, derinlerdeki su kaynağına kadar uzanan su pompasını görünce çok şaşırdı. El pompasını birkaç kez denedi ama su akmadı. Tekrar asıldı ama yine hiçbir şey olmadı. Sonunda yorgunluk ve hayal kırıklığı içinde denemekten vazgeçti.
Öleceğini hissediyordu, aniden kulübenin köşesinde duran şişeyi fark etti. Şişe suyla doluydu. Hemen şişeye doğru atıldı ve tam suyu içecekken şişeye iliştirilmiş kağıt parçasını gördü.
Kağıtta; "Pompayı çalıştırmak için bu suyu kullan. İşin bitince şişeyi tekrar doldurmayı unutma." yazıyordu.
Adam dona kaldı. Şişedeki suyu pompaya döküp işe yaramasını mı ümit etmeliydi, yoksa kağıdı görmezden gelip suyu mu içmeliydi?
Deli gibi düşünüyor ancak seçim yapamıyordu. Ne yapmalıyım? Pompaya su girerse, çalışacağından nasıl emin olabilirim? Ya pompa arızalanırsa? Ya yeraltı rezervuarı çoktan kurumuşsa?
Talimatlar doğru olsa bile riske girmeli miyim?
Gözlerini kapattı, dua etti ve sonra titreyen elleriyle o suyu pompaya boşalttı ve pompayı çalıştırmaya başladı.
Bir süre sonra bir guruldama sesi duyuldu ve ardından kullanabileceğinden fazla su fışkırmaya başladı. Suya doydu, serinledi, matarasını doldurdu ve pompayı çalıştıracak olan şişeyi de doldurup mantarını yerine taktı.
Kendini çok daha iyi hissettikten sonra kulübenin etrafına bakındı. Bir kalem ve bölgenin bir haritasını buldu. Haritaya baktığında, en yakın köye hâlâ çok uzakta olduğunu fark etti, ama en azından artık nerede olduğunu ve hangi yöne gitmesi gerektiğini biliyordu.
Kulübeden ayrılmadan önce şişeyi yerine koydu ve talimatın altına kendi yazısını ekledi: "İnanın bana, işe yarıyor."
Hikaye bize inancımızı korumayı öğretir. Adam, eyleminin ödüllendirilip ödüllendirilmeyeceğini bilmiyordu ama yine de devam etti. Ne bekleyeceğini bilmeden, bir inanç sıçraması yaptı.
Bu hikayede Su, 'Hayattaki İyi Şeyleri' temsil ediyor. Hayata Çalışması İçin Biraz 'Su' verin, inanın size koyduğunuzdan çok daha fazlasını geri verecektir.
REE’nin kutsaması, önümüze konan ve tüm ikiliği kapsayan ve aşan gerçekliğin bir vizyonudur. Bu net vizyona eriştiğimizde, seçimimiz apaçık ortaya çıkar.
Bu hem kurtuluşumuz hem de kutsamamızdır. İçimizde akan Tanrı akışına dikkat ettiğimizde BEREKET seçim özgürlüğümüzde ortaya çıkacaktır.
Moşe PASENSYA
Geçen haftanın peraşasını okudunuz mu?

Comments