BEŞALLAH – TANRI’NIN ŞARKISI
top of page

BEŞALLAH – TANRI’NIN ŞARKISI




Luiza Kadem Sarfati BİLMAN’ın (z”l) aziz hatırası onuruna. (Hocamın Annesi)

 

 

O zaman, Moşe ve Bene-Yisrael, şu şarkıyı söylemeye karar verdi. Tanrı için şarkı söyleyeceğim çünkü kibirlilerin üzerine gururlandı……… (Şemot 15:1)

 

 

Az Yaşir Moşe uvne Yisrael Et Aşira Azot L’Adonay Vayomeru Lemor Aşira L’Adonay ………… Her sabah dünyanın farklı yerlerinde dua eden binlerce Yahudi, Şirat Ha-Yam olarak bilinen Kızıl Deniz geçişini betimleyen ve karşı kıyıya geçtikten sonra tüm Bene-Yisrael halkının eksiksiz olarak tek bir ağızdan söylediği şarkıyı yüzyıllarca tekrar ederler.

 

 

Kabaca üç milyonluk bir halk (Altıyüzbin erkek); Mısır Çıkışı neler yaşayacaklarını bilmemelerine rağmen,

 

 

Şarkının sözleri daha önceden kendilerine öğretilmemiş olmasına rağmen,

böyle birşeyi aralarında hiç planlamamış olmalarına rağmen, Nasıl olur da, bir sevinç ve şükran ifadesi olan bu şarkıyı (Şirat Ha-Yam) eksiksiz ve spontane olarak hep birlikte tek ağızdan söyleyebilmişlerdi?

 

 

Antik Yunan’da “bir araya gelmek” – “toplanmak”tan türetilmiş SEMPOZYUM’da sevgiden – sevmekten – insanları bir araya toplamaktan bahsedilir. Bu gelenek daha sonra “SALON” adıyla viyanada devam ettirilmiştir.

 

 

19. yüzyılın ortalarında Avrupa'da yeni özgürleşmiş eğitimli Yahudi kadınlar cinsiyet ve Anti-Semitik kısıtlamalara maruz kaldıkları için böyle bir strateji benimsediler. Yahudilerin ve geniş toplumun eşitlik içinde buluştuğu, edebiyat, sanat, felsefe veya müzik çalıştığı kültür salonları.

 

 

Viyana’nın en güzel kızı” olarak bilinen Alma Mahler’in evi böyle bir toplantı mahalliydi. (Büyük Yahudi müzisyeni Gustav Mahler’in eşi)

 

 

Paralel olarak Rusya’da aynı Salon geleneğinin bir temsilcisi vardı. Son büyük kolleksyoncu olarak adlandırılan, ölümünden sonra kolleksyonu Hermitage ve Moskova Müzesi arasında bölüştürülen Yahudi Morozov Ailesinden söz ediyorum. 

 

 

Ancak  "bir araya toplamak" geleneği çok daha eskilere Yahudilerin Kutsal Kitabına kadar uzanıyor. Çünkü bu geleneğin ilk temsilcisi Moşe Rabenuydu.     

 

 

Sinagog terimi – Yunanca kökenlidir. "Synagein"  –  "bir araya getirmek" anlamına gelir. Ancak yahudilikle ilgili olan KEHİLA (קהילה) veya KAL (קהל) sözcükleridir.

 

 

Moşe, insanları kölelikten - özgürlüğe giden yolun başlangıcına götürmüştü. Parçalanmış halkı tekrar “VAYAKEL” kudreti ile bir KEİLLA topluluğuna dönüştürme yeteneği Moşe’nin en büyük başarılarından biriydi.

 

 

Vayakel (ויקהל) – Bir araya getirmek sözcüğü kendi içinde KAL (קהל) kelimesini barındırır. KAL sözcüğü “KOL” (קול)  – “SES” ile bağlantılıdır. Sadece tek bir sesin altında olan insanların oluşturduğu gurubu ifade eder. 

 

 

Kelimenin “KOHELET” ile yakın akrabılığı düşünüldüğünde Yüce Tanrı’nın sesi altında olan topluluk anlamına gelir. “Çağrılan grup” olarak tercüme edebileceğimiz bir kökten gelir.

 

 

O gün Kızıl Denizi geçtikten sonra Bene-Yisrael “TEK BİR SESİN” (KOL) altında biraraya geldikleri için aynı algı düzeyini paylaşarak “TEK BİR BEDEN” (KAL) şeklinde hareket ederek “TEK BİR AĞIZDAN” şarkıyı söylemeyi başarmışlardı.

 

 

Müzik aşkınlığın bir işaretidir. Uzayda yankılanarak Tanrısal evi inşa eder. Bene-Yisrael’in yuvalarında küçük çocuklara fiziksel mülkiyet ile manevi mülkiyet arasındaki fark şöyle anlatılır.

 

 

Onlara önce Kudüs'ün kağıttan bir maketi yaptırılır. Daha sonra kasette Kudüs ile ilgili bir şarkı çalınır ve şarkı sınıfa öğretilir. Dersin sonunda çok dramatik bir şey yapılır. Model yırtılır ve kaset parçalanır.

 

 

Ardından çocuklara “Model hâlâ elimizde mi?” diye sorulur. Cevap tabi ki Hayır olarak yanıtlanır. Peki “Şarkı hâlâ elimizde mi?” Evet diye cevaplanır. Fiziksel eşyalarımızı kaybedebiliriz ama manevi eşyalarımız asla……

 

 

Moşe’yi kaybettik. Ama şarkımız hala var. Çünkü İbranice YİSRAEL ישר)

 אל)  -  ŞİREL (שיר אל)  sözcüğünün bir anagramıdır ve TANRI’NIN ŞARKISI anlamına gelir.  

 

 

Hashem ŞARKICI ise Bene-Yisrael onun ŞARKISIDIR. Ve bir şarkı hiçbir zaman onu söyleyen şarkıcıdan ayrı değildir. BİR’dirler.  Ama aynı değildirler. Tanrı ile çocukları arasındaki ilişkinin doğası böyledir.

 

 

Her bir ruh Tanrısal şarkının bir notasıdır. İnancı ne olursa olsun bu ruhlardan bir tanesi dahi eksik olursa bu eşsiz senfoni bozulur.

 

 

Herkes olması gereken notadır ne daha azı ne de daha fazlası ve Yüce Tanrı şarkı söylemeye devam ettikçe şarkısı da var olmaya devam edecektir.

 

Sevgilerimle   -    Shabat Shalom

 

Rabi. Yishak BİLMAN (z”l)  &  Moşe PASENSYA







Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page