Çölden Yom-Atsmaut’a Şofar
top of page

Çölden Yom-Atsmaut’a Şofar



Bu Şabat okuyacağımız Beaaloteha peraşası dolaylı olarak Şofar ile çalınacak iki değişik sesten bahseder. İbranicede bu sesler TEKİA ve de TERUA olarak bilinir.


Şemot kitabında geniş teferruatları ile belirtilen MİŞKAN artık inşa edilmiş ve orda yapılması emredilen ritüeller (menoranın yakılması, kurbanlar vs.) yapılmaya başlanmıştır. İsrael topraklarına yolculuğa bir hazırlık itibarı ile, Bamidbar peraşasında, kabilelerin hangi düzenle kamp kuracakları da tespit edilmiştir. Bu denli büyük bir halk kitlesinin ortaklaşa yapmaları gereken bazı olaylar için de Tanrı Moşe’ye şu emri verir.


Kendine gümüşten iki trompet yap, onları tek bir külçeden yap. Bunlar, halkı çağırmak ve de kampların seyahati için, senin olacak. (Bamidbar 10, 2)


Bu trompetlerin belirtilen zamanlarda çalınması Aaronun soyundan gelen Kohenlerin sorumluluğu altındadır.

Bu trompetlerle halka yapılacak “yayınları” şöyle sıralayabiliriz.


Her iki trompetle TEKİA sesi çalındığında halk Mişkan’ın önünde toplanmaya davet edilir.


Sadece tek bir trompetle TEKİA çalındığında halkın başkanları, Tora’daki deyişle, “bin kişilerin başları”, Moşe ile toplantıya çağırılmaktadırlar.


Bu trompetlerle birinci TERUA sesi çalındığında, kampın ön tarafındaki kabileler grubu seyahatin başlangıcı olarak harekete geçeceklerdir. İkinci TERUA sesi ile ikinci grup ve bu şekilde üçüncü ve dördüncü grup harekete geçecektir. (Tora’daki kelimeler sadece kampın sağ tarafındaki ikinci gruptan bahsetmektedir. Ancak bu metodu sol ve arka taraftaki iki gruba genişlemek gayet doğaldır.)


Halkın çöldeki davranışları ile verilen bu açıklamalardan sonra, peraşamız, belirtilen bu iki sesin gelecek nesillerde hangi amaçlarla kullanılacağını yazar bizlere.


Ülkenizde, düşmanınızla savaşmak için çıktığınızda bu trompetlerle TERUA çalacaksınız. Tanrınız Ad’ tarafından hatırlanacaksınız ve düşmanlarınızdan kurtulacaksınız.


Sevinçli günlerinizde ve zamanlarınızda ve de ay başlarında, OLA ve ŞELAMİM kurbanları sırasında bu trompetlerle TEKİA çalacaksınız. Bunlar sizler için Tanrınızın önünde bir hatıra olacak. Ben sizin Tanrınız Ad’ım. (Bamidbar 10, 9-10)


Bu pasuklara göre TERUA sesi zor günleri TEKİA sesi ise sakin ve mutlu günleri temsil etmektedir.


TEKİA tek düze ve uzunca çalınan bir sestir. Buna karşılık TERUA kesik kesik çalınan bir bakıma alarma benzeyen bir sestir. TEKİA sakinliği temsil eder. TERUA hareket ve heyecanı temsil eder. Bizler bu iki sesi Roş Aşana’da işittiğimiz Şofar sayesinde gayet iyi tanırız. Gerçekten de Tora Roş Aşana’yı bizlere “TERUA günü” (יום תרועה) olarak tanımlar.


Bu noktada birkaç soru ortaya çıkar:

1. Roş Aşana’da neden hem TERUA hem de TEKİA sesleri çalınır?

2. TERUA sesi nasıl olmalıdır?

3. Roş Aşana’da neden trompet değil de Şofar çalınır?


Talmud’daki bilginlerimiz Tora’dan öğrenilen bazı ipuçları aracılığı ile bu soruların cevaplarını açıklarlar.


Birinci sorunun cevabı bu haftaki peraşadan öğrenilir. İbranice’de TEKİA kelimesinin fiili olan לתקוע (litkoa), aynı zamanda trompet veya Şofar gibi müzik aletlerinin çalınması fiilidir. Peraşamızda bir defa “TERUA sesini çalın” (“çal” kelimesi TERUA’dan sonra) diye yazılı iken diğer taraftan “Çalın TERUA sesini” (“çal” kelimesi TERUA’dan önce) yazılıdır. Bu iki değişik kelime dizisine dayanarak bilginlerimiz TERUA sesinden hem önce hem de sonra “çalma” anlamına gelen TEKİA sesi olması gerektiğine karar vermişlerdir.


İkinci soru hakkında iki değişik fikir vardır: çok sayıda kısa kısa sesler (bunu TERUA olarak adlandırıyoruz) veya ağlama sesine benzeyen ve de daha uzunca üç kesik ses (bunu ŞEVARİM olarak adlandırıyoruz). Bu konuda bir karara varılamadığından bizler bugün mümkün olan üç kombinasyonu gerçekleştiriyoruz: sadece TERUA, sadece ŞEVARİM ve de beraberce ŞEVARİM ve TERUA. Bu kararı birinci sorunun cevabı ile birleştirirsek, Şofarla çalınması gereke üç değişik temel ses zinciri olduğunu görürüz:


· TEKİA-ŞEVARİM-TERUA-TEKİA (תשר"ת),


· TEKİA-ŞEVARİM-TEKİA (תש"ת),


· TEKİA-TERUA-TEKİA (תר"ת)


Üçüncü soruya gelince, Tora, iki değişik vesile ile TERUA sesinin çalınması gerektiğini belirtir. Bunlardan biri gayet iyi bildiğimiz Roş Aşana’dır. Diğeri ise 50 yılda bir kutlanması gereken YOVEL senesindeki Kipur günüdür. (Bazı nedenlerle YOVEL senesi kutlanmamaktadır.) Tora’da YOVEL senesindeki TERUA’dan bahsedilirken bunun Şofar ile çalınması gerektiği yazılıdır. Buna dayanarak, bilginlerimiz Roş Aşana’da da TERUA’nın Şofar ile çalınması gerektiğine karar vermişlerdir.


Roş Aşana’nın yanı sıra, İsrael devleti kurulalı beri Şofar ve sesleri ile ilgili yeni bir gelenek gelişmeye başladı. Yom-Azikaron’dan sonra gelen Yom-Aatsmaut gecesi, Arvit duasında, yukarıda belirtiğim, Bamidbar kitabının 10. bölümünün 9 ve 10 numaralı pasuklar okunur. İlki geçirmek zorunda kaldığımız savaşları (וְכִי-תָבֹאוּ מִלְחָמָה בְּאַרְצְכֶם ...), ikincisi mutlu günleri (וּבְיוֹם שִׂמְחַתְכֶם וּבְמוֹעֲדֵיכֶם ...) hatırlatır bizlere. Ardından Şofar ile sadece uzun bir TEKİA sesi çalınır.


Bu yeni geleneğe (M.S. 20. yüzyıl), atalarımızın çölde geçirdikleri 40 yılın (M.Ö. ~15. yüzyıl) ve Talmud bilginlerinin, Roş Aşana’da Şofarın nasıl çalınması gerektiği hakkındaki düşünme tarzının (M.S. ~4. yüzyıl) bir devamı olarak bakabiliriz.

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page