Omer Sayımı – İki ileri bir geri

Pesah bayramını geride bırakmamıza rağmen, bayramın ikinci gününde başladığımız Sefirat Omer ritueli ile birlikte Tora’yı alacağımız Şavuot bayramı için geri sayıma devam ediyoruz..

Geri sayım demek doğru olmaz aslında çünkü her gün, bir gün ilerleyerek Omer sayımını gerçekleştiriyoruz. Günleri ve haftaları sayarken 1.hafta, 3.hafta ve 2 gün, 5.hafta diye ileri doğru bir sayım söz konusu...

Bunun bir açıklaması da Tanrı’nın yardımını istediğimiz bir konuda her gün kendimize ne eklediğimizdir. Tora'yı almak için karakter özelliklerimizi düzeltmemiz gerekir... Kıskançlık, kibir, sinir, tembellik, cimrilik... hayatımızın neresinde? Yıllardır karşımızdaki insanları aynı konularda mı eleştiyoruz? Kendimizde değiştirmek istediğimiz noktalar neler? 7 haftalık bu süreçte soracağımız sorular, geçen seneden farklı olarak üzerinde düzeltmek için seçeceğimiz konuyla birlikte yeni bir Tora seviyesine geçmemiz mümkün. Tanrı ile bu sene nasıl bir buluşma hayal ediyoruz?

Bu buluşmayı bekar birinin arayışı gibi görebiliriz. Nasıl ki ruh eşimizi bulmak için kişisel bir çalışma yapmamız gerekir; biz kendimizi düzelttikçe, sevmeye, saymaya başladıkça "doğru kişiyi " bulmak için ileriye adımlar atarız aynı şekilde her sene inancımızı derinleştirerek, kendimizi düzelterek O'nun daha yakınına gelebiliriz.

Başlangıç noktamız umut olsun... Omer sayımı her ne kadar ileri ve yukarı doğru bir sayım olarak tanımlansa da uygulamada iki ileri bir geri ilerlediğimizi bilmek daha doğru olabilir. Tanrı'ya yaklaşma, ya da değişim her zaman düz bir çizgi şeklinde ilerlemez. Bazen büyük bir istek duyarız, değişmek istediğimiz konularda yüksek bir motivasyon hissederiz, ama bazen kendimizi çok isteksiz ya da şüphelerle dolu soruların içinde bulabiliriz. Hızımız ve ilerleme şeklimiz nasıl olursa olsun kendimize her zaman hedefi hatırlatalım. Karamsar olduğumuz bir konuyu daha farklı açılardan görmeye ve içindeki iyi yanlarını bulmaya çalışalım.

Pesah ve Şavuot İbrani takviminde Tanrı ile ilişkimizi şekillendiren, duruşumuzu belirleyen 3 ayaktan ikisidir. İbranicesiyle " Şaloş Regalim "olarak bu iki bayram arasında 7 hafta vardır. Bu yazıda kısaca ilk iki haftaya denk gelen kişisel gelişim konularına değinmek istiyorum:

Birinci hafta -Hesed; Hesed iyilikseverlik, yardımseverlik olarak çevrilen bu kavram sevgiyi içinde barındırır. Birkaç soruyla bu konunun üzerinde düşünelim...

Sevgim dayanıklı mı? Zorluk ve sorunlara dayanabilir mi? Sevgimi ruh hallerime göre mi verip/geri çekiyorum yoksa sevgimi hayatın iniş çıkışlarından bağımsız olarak, sürekli ve değişmez bir şekilde vermeye devam mı ediyorum?

Sevginin sonsuz olabilmesi için, bağ gerekir. Ortak bir çaba ile sevgiyi gerçek hale getiren bir birliktelik duygusu oluşur. Her iki tarafa da yarayan, samimi bir ilişki, yakınlık ve bağ kurulur. İşte böyle bir bağ, meyve verir, sağlıklı olabilir. Sevgim sağlıklı mı, bana y ada karşımdakine zarar veriyor mu?

İlişkilerde sadece beklenti içinde olan taraf mıyım? Her zaman özveride bulunan mıyım? Dengeyi kurabiliyor muyum? Karşımdakine neler vermeye hazırım? Tanrı'yı seviyor muyum? O'nun benden beklentilerini biliyor muyum?

Kabalistik “Sfira” yönteminde ilk basamak olan Hesed - sevgi ve iyilikseverlikten kısaca bahsettikten ve kendimize sorabileceğimiz sorulardan sonra ikinci basamak olan "Gvura" konusuna bakalım…

Gvura - adalet, disiplin anlamına geldiğini gibi sevgimizi hangi ölçülerde kullanmamız gerektiğini bize hatırlatır.

Başkalarını yargılamaya değil, onları sadece sevmeye ve onlar için en iyi olanı istemeye hakkımız olduğunu anlamaktır. Birini yargıladığımda veya eleştirdiğimde bu hareketimin kızgınlık veya karşımdakini aşağılama duygusuyla taraflı bir şekilde yapmış olma ihtimalim var mı? Onun hatasından dolayı herhangi bir gizli memnuniyet hissediyor muyum? Yoksa bu eleştiriyi sadece karşımdakine olan sevgimden ve onun daha iyi olmasını istediğimden dolayı mı yapıyorum?

Düzenli miyim? Vaktimi verimli kullanıyor muyum? Her gün planlarım ve gerçekleştirdiklerimin kişisel muhasebesini yapıyor muyum? Verdiğim sözleri tutuyor, karşımdakinin ihtiyaçlarını fark edebiliyor muyum? Tanrı'yı sadece adalet dağıtan bir yargıç olarak mı görüyorum? O'nun kararlarını nasıl yargılıyorum?

İster iki ileri bir geri ister tek tek çıkalım o basamakları ..Tanrı'nın bizden istediği ilerlemek, soru sormak ve zorlandığımız noktalarda O'nun yardımını istemek.. Her birimizin bu yolculuğunda bulunduğu yerden biraz öteye gidebilmesi dileğiyle...