Ne İçin Tartışıyoruz?
top of page

Ne İçin Tartışıyoruz?




Bereşit kitabını kapatan Vayhi peraşasında Yaakov Avinu’nun ölümü ve Avraam’ın yüksek bir meblağ karşısında aile mezarlığı olarak satın almış olduğu Hevron’daki Mahpela Mağarasına gömülmesi anlatılmaktadır.


Talmud’da (Sota 13a), Yaakov’un cenazesini anlatan ilginç bir bölüm vardır: Cenaze korteji Mearat Amahpela’ya eriştiği zaman, Yaakov’un kardeşi Esav gelerek onları durdurmaya çalışır. Esav, Yaakov’un – Lea’yı buraya gömerek – mağaradaki kendisine ait payı kullanmış olduğunu ve kalan bölümün kendisi için ayrıldığını iddia etmektedir. Yaakov’un oğulları, Esav’ın Behorluk hakkını babalarına sattığını hatırlatırlar. Esav buna karşı çıkarak, Behorluk hakkını satmış olmanın, mezarlıktaki kendisine ait olması gereken bölümden mahrum olmasını gerektirmeyeceğini öne sürer. Tartışma bu şekilde devam eder ve kardeşler mezarlıktaki bölümün de satışa dahil olduğunu ve bunu kanıtlayacak bir belgeye sahip olduklarını, ancak bu belgeyi Mısır’da bıraktıklarını belirtirler.


Esav ayak direyince, aralarındaki en hızlı koşucu olan Naftali’yi bu belgeyi getirmesi için Mısır’a gönderirler. Naftali yola çıkar. Bu sırada, Dan’ın oğlu Huşim neler olduğunu anlamaya çalışır. Huşim sağırdır ve Yaakov’un oğulları ile Esav arasında geçen tartışmayı tam olarak anlayamamıştır. Yaakov’un gömülmesini geciktiren sebebi merak eder. Kardeşler, beklemenin sebebini açıklarlar ve Naftali Mısır’dan dönene kadar beklemek durumunda olduklarını izah ederler. Durumu anlayan Huşim sinirlenir ve kontrolü eline alır. Eline büyük ve sert bir sopa geçirerek, Esav’ın kafasına sertçe vurur ve onu öldürür. Problem sona ermiştir. Yaakov Avinu gömülür.


Dan’ın oğlu Huşim’in, verdiği tepkinin yüksek dozunda haklı olup olmadığı belki tartışılabilir; ama tepki vermekte haklı olduğu bir gerçektir. Defin işlemini, satışı kanıtlayacak belge gelene kadar geciktirerek Yaakov’a yapılan bu saygısızlık affedilir cinsten değildir. Bunca yıl sonra Esav’ın birden bire ortaya çıkıp, haksız olduğunu bildiği halde cenazeyi engellemesi kötü niyetten başka bir şeyle açıklanamaz. Ancak dikkat etmemizi gereken bir nokta vardır: Orada bulunan, Yaakov’un on iki oğlu, torunları ve diğerlerinden oluşan büyük grup içinde olanlara tepki göstermenin gerekliliğini neden sadece Huşim duymuştur? Huşim’e bu özel değerlendirme yeteneğini veren özelliği neydi?


Rabi Hanoh Leibowitz, Huşim ve diğerleri arasındaki en büyük farkın, Huşim’in sağır olması olduğunu söyler. Onun dışındaki herkes tartışmaya dâhil olmuştur. Bir tartışmada taraf olan bir kişi, tartışma uzadıkça sürekli artan ayrıntılara, ilgisiz söz ve tezlere takılmaya başlayarak, tartışmaya sebep olan asıl sonuç noktasını gözardı etmeye başlayabilir. Böyle durumlarda tarafların amacı, tartışmadan gerçek bir sonucun çıkmasını sağlamak değil, ne şekilde olursa olsun tartışmayı sadece kişisel bir zafer meselesi olarak görerek kazanmak haline gelir. Bizim örneğimizde taraflar, birbirlerine laf atmaya, “Sen sattın”, “Hayır satmadım”, “Ben haklıyım”, “Hayır ben haklıyım” sözlerine kendilerini öylesine kaptırmışlardır ki, tartışmanın asıl amacını unutmaya başlamışlardır. Oysa burada söz konusu olan bir cenaze törenidir! Yaakov Avinu, orada büyük bir saygısızlığa maruz kalarak uzanmış yatmakta ve gömülmeyi beklemektedir!


Asıl amaçtan saparak, bir tartışmayı sadece tartışma olması ve egoların tatmin edilmesi için gerçekleştirmek ve bu arada asıl perspektifi kaybetmek oldukça kolaydır. Herhangi bir ateşkes antlaşmasının hazırlandığı aşamada, her iki taraftan insanlar halen her gün ölmekteyken, taraflar uzun süre oturup, barış görüşmelerinin gerçekleşeceği masanın kare mi, yoksa yuvarlak mı olması gerektiğini haftalar boyu tartışabilir. İnsanlar, bir barış anlaşmasını, insan hayatını kurtarma amacıyla gerçekleştirmelidirler; masanın şeklini veya ilgisiz başka bir ayrıntıyı belirlemek amacıyla değil.


Huşim sağırdı ve bu sebeple tartışmalardan uzak kalmıştı. Burada kimin haklı kimin haksız olduğu ile ilgilenmekte değildi. Huşim için tek bir şey önemliydi. “Büyükbabam, orada çaresiz ve aşağılanmış bir şekilde gömülmeyi bekliyor!” Huşim’e gore, büyükbabası saygısızlık gördüğü sürece, tüm tartışmalar, satış anlaşmaları, belgeler, kimin haklı kimin haksız olduğu hiç önemli değildi. Bu berbat komedinin devamına izin verilemezdi.


Bu durum, özellikle de günümüzün sosyal medyasındaki ipe sapa gelmez tartışmalarda bizim başımıza da oldukça büyük sıklıkta gelebilmektedir. Tartışmaları, bir sonuca bağlamak yerine sadece ve her ne pahasına olursa olsun galip gelmeyi düşünerek, geniş resimden uzaklaşma tehlikesi sürekli mevcuttur. Tartışmanın ne için yapıldığını unutmak çok kolaydır. Ağaçları tek tek seyrederek, ormanı göremez hale gelmememiz gerekir. Zira merkezi nokta ile, detaylar arasındaki çizgi çok ince olabilir.


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page