Bereşit Kitabına Ne Gerek Var?

Tora bir tarih kitabı değildir. Her ne kadar bize bu konuda da ışık tutsa da, Tora’nın asıl işlevi, dünya için bir tür kullanım kılavuzu olmasıdır. Fakat eğer bu önermeler doğruysa, Tora neden, Tanrı’nın bir halk olarak Bene-Yisrael’e vermiş olduğu ilk mitsvayla, yani Şemot kitabının başlarında verilen yeni ayı kutsama emir ile başlamamaktadır? Tora bir kılavuz ve kanun kitabı olduğuna göre doğrudan yönergelere geçmektense, önceliği neden Bereşit kitabındaki tarihi (?) anlatımlara vermekte; Yaratıcı ile Bene-Yisrael arasındaki özel bağı tanımlamayı tercih etmektedir?

Tora’ya yaptığı anıtsal açıklamanın en başında Raşi işte bu soruyu sormaktadır. Raşi cevaben şöyle yazar: Dünyanın diğer milletleri gelip “Siz hırsızsınız! Kenaan’daki yedi milletin topraklarını çaldınız!” iddiasıyla şikayet ettikleri takdirde; Bene-Yisrael, Tora’nın ilk kitabı Bereşit’i gösterecek ve “Tüm dünya Tanrı’ya aittir. Ülkeleri O yaratmıştır ve gözünde kimi uygun bulduysa ona vermiştir. Başta Erets-Yisrael’i Kenaan milletlerine vermeyi uygun görmüştü. Daha sonra da onlardan alıp bize vermeyi uygun gördü” diyebilecektir.

Elbette şu soru sorulabilir: “Ya diğer milletler Tora’nın doğruluğunu kabul etmezlerse? Tora’yı doğru kabul etmeyen biri, elbette içindekileri de kanıt olarak kabul etmeyecektir!” Raşi de bunu hissetmiş olacak; önemli olanın, bizlerin Tora’yı başkaları için değil, “kendimiz için” bir kanıt olarak kullanması olduğunu belirtmektedir. Zira başka uluslar Sinay Dağı’nda Tora’nın Bizzat Tanrı tarafından verilişine Bene-Yisrael gibi tanık olmadıkları ve Tora’nın nesilden nesile hiç kopmamış bir zincirle aktarımını gözlemleyemedikleri için, onlardan Tora’yı kanıt olarak kabul etmelerini isteyemeyiz.

Fakat Yahudiler bunların her ikisini de bilirler; bu basit bir inanç değildir: [1] Tanrı Tora’yı, Bizzat, birkaç milyon kişiden oluşan Bene-Yisrael’e Sesi’ni duyurarak vermiştir. [2] Tora, nesilden nesile, mükemmele yakın bir aktarımla devredilmiş ve bugüne kadar sapasağlam kalmıştır. Bu sebeple, bunun bilincinde olan bizler, Erets-Yisrael üzerindeki hakkımızın Evrenin Sahibi tarafından bahşedildiğini biliriz.

Bunun dışında Bereşit kitabının, insanın Tanrı ile ve özellikle de insanın diğer insanlarla olan ilişkileri açısından çok önemli ve temel dersler içerdiği de gözden kaçırılmamalıdır. Bu açıdan Bereşit kitabı, dünyada “Yahudiler olarak” görevimizin ayrıntılarına geçmeden önce, daha temel düzey üzerinde durarak birer “insan olarak” görevimizi ve bizden beklenenleri, atalarımızın yaşamış oldukları olaylar temelinde bize örnekler vererek açıklamaktadır.

Tora’yı okumaya yeniden başladığımız bu hafta, hepimiz için yeni bir başlangıç fırsatıdır. Naçizane tavsiyem, her haftanın peraşasını, büyük öğretmenlerimizin açıklamaları eşliğinde okumanız ve Bizzat Tanrı’nın hikmeti olan Tora’nın size öğretmesine izin vermenizdir. Hepimize sağlıklı, başarılı ve bereketli bir yıl dilerim.