İyi Göz
top of page

İyi Göz




Noah peraşası ünlü bir pasukla açılmaktadır.


“Bunlar Noah’ın soyudur. Noah tsadik bir adamdı, kendi nesillerinde kusursuz biriydi. Tanrı ile yürürdü Noah” (Bereşit 6:9).



Aslında bu pasuğu ünlü yapan, biraz da Raşi’nin bu pasuk hakkında Talmud ve Midraş’tan aktardığı açıklamadır. Bu açıklama pasukta gereksiz görünen “kendi nesillerinde” ifadesinin doğurduğu zorluktan kaynaklanır. Noah’ın kendi neslinden başka bir nesilde yaşamadığı açık olduğuna göre sadece “Tsadik ve kusursuz bir adamdı” demek yeterli olmalıydı. Gereksiz görünen “kendi nesillerinde” ifadesi, Noah’ın kişiliğine dair bir “görecelilik” ögesi katmaktadır. Ve işte Raşi’nin açıklaması da bu konuyla ilgilidir:



Kendi nesillerinde: Hahamlarımız içinde bunu bir övgü olarak açıklayanlar vardır: [Kötülükleriyle ünlü insanların yaşadığı kendi neslinde bile tsadik idiyse,] tsadiklerin yaşadığı bir nesilde [yaşamış] olsaydı çok daha tsadik olurdu. Ve bunu bir eleştiri olarak açıklayanlar da vardır: Kendi nesline kıyasla tsadikti. Ama Avraam’ın neslinde [yaşamış] olsaydı hiçbir önemi olmazdı.”



Hahamlarımız arasında herhangi bir konuda görüş ayrılığı olması hiç de ender bir durum değildir. Kalın Talmud ciltleri bu gibi tartışmalar ve fikir ayrılıklarıyla doludur. Genellikle bu görüş ayrılıklarını Tora’nın herhangi bir kanununun herhangi bir ayrıntısı hakkında görürüz. Tüm bunlar Tora öğreniminin her konuyu her yönüyle ele almaya verdiği büyük önemin bir sonucudur.



Ama burada ilginç bir durum söz konusudur. Görüş ayrılığı bir insanın – Noah’ın – kişiliği veya Tanrı’ya bağlılık düzeyi hakkındadır. İlginçtir, çünkü gerçekte biz bir kişi hakkında hangi görüşe sahip olursak olalım, onun kişiliğini bizim görüşümüz tanımlıyor değildir. O kişi tsadikse tsadiktir. Değilse değildir. Dolayısıyla yorumumuzu belirleyen şey o kişinin gerçek mahiyeti değil, bizim o kişi hakkındaki öznel yargılarımız, hatta önyargılarımızdır.



Sıradan insanlar olarak bizim bu tipte önyargılarda bulunmamız, hem yersiz hem de haksızdır. Üstelik söz konusu önyargılarımız bizim o kişiye yönelik tavrımızda, başkalarına o kişi hakkında anlattıklarımızda ve dolayısıyla onların tavırlarında da belirleyici rol oynar. Oysa gerçek tamamen farklı da olabilir – ve çoğunlukla farklıdır da. Önyargılardan, yanlış varsayımlardan, kötü propagandalardan en çok çekmiş toplum olarak bu tip bir tutum bize pek uygun olmasa gerektir.



Buna karşılık, söz konusu “kişilik tahlilini” yapanlar Hahamlarımız olduğu zaman, mesele tamamen farklıdır. Hahamlar öğretmendir. Amaçları herhangi bir kişiyi övmek veya yermek değil, o kişiyle ilgili anlatılanlardan yola çıkarak bize hayat dersleri vermektir. Örneğin Noah’la ilgili eleştirel görüş örneğinde, amaç, en azından yüzeyde, Noah ve Avraam arasında bir karşılaştırma yaparak, hangi tavrı benimsemenin tercih edildiği konusunda dersler çıkarmaktır.



Noah Tora’da açıkça belirtildiği üzere bir tsadikti. Ama bu tsadik kişiliği sadece kendisini ve ailesini kurtarmaya yetmişti. Noah neslinin insanlarını iyi yönde etkilemek için aktif bir gayret göstermemişti. Belki bunu denemenin işe yaramayacağını düşünmüştü. Belki de gerçekten yaramayacaktı. Ama anlaşılan, bu onu bir girişimde bulmaktan muaf kılmıyordu. Buna karşılık, Atamız Avraam kendi neslinde büyük kitleleri Tanrı inancına yaklaştırmış, hatta kendi dünya görüşünün antitezi olan Sedom halkını bile savunmaya çalışmıştı. Dolayısıyla Hahamlarımızın değerlendirmesinin amacı Noah’la ilgili bir fikir belirtmekten çok, doğru tavrın hangisi olduğunu öne çıkarmaktır: Noah kişisel ölçekte bir tsadikti, ama Avraam, insanlığı değiştirecek kalibrede tsadikti.



* * *


Hahamlarımız arasındaki, Noah’ın “ne kadar tsadik olduğuna” dair bu görüş ayrılığına karşılık, Tora’nın başka bir yerinde bir kişinin “nasıl bir günah işlediğine” dair başka bir görüş ayrılığı söz konusudur. Pinehas peraşasında Tora, Erets-Yisrael’in hangi aileler arasında paylaştırılacağını açıklar. Bu paylardan biri de Tselofhad adlı birine aitti. Ama Tselofhad çölde ölmüştü ve oğlu yoktu. Bu nedenle onun beş kızı Moşe’ye gelerek, sırf oğlu olmadığı için Tselofhad’ın payının kaybedilmemesi gerektiğini öne sürdüler ve onun payının kendilerine verilmesini talep ettiler. Kızlar taleplerine giriş olarak şöyle dediler:



“Babamız çölde öldü. Ve o, Korah’ın yandaşları içinde, Tanrı’ya karşı birleşen cemaatin içinde değildi; sadece [kendi] günahı sonucu öldü ve hiç oğlu yoktu.” (Bamidbar 27:3).



Tselofhad’ın kızları, babalarının Korah’ın yandaşlarından biri olmadığını ve onun “başka bir günah nedeniyle” öldüğünü vurgulamayı önemli saymışlardı. Tora bu günahın mahiyetini aktarmamaktadır. Ve Hahamlarımız arasında bu konuda bir görüş ayrılığı söz konusudur: Tselofhad’ın günahı neydi?



Rabi Akiva’ya göre Tselofhad, Bamidbar 15:32’de Şabat’ı ihlal ettiği için idam edildiği söylenen kişiydi. Ama Rabi Yeuda ben Betera bunu duyunca, Tselofhad’a Şabat ihlali gibi son derece ağır ve Yahudiliğin temellerinin ihlali anlamına gelen bir günah yakıştırdığı için Rabi Akiva’ya sertçe çıkıştı: “Akiva! Öyle ya da böyle bunun hesabını vereceksin. Eğer gerçekten senin söylediğin gibiyse, Tora’nın gizli tutmayı uygun bulduğu bir şeyi sen açığa vuruyorsun. Ve eğer haklı değilsen, o tsadik kişinin (Tselofhad) adını kötüye çıkarıyorsun!”



Rabi Yeuda ben Betera’ya göre Tora’nın, Tselofhad’ın günahını açıklamamasının sebebi, bunun şahsi değil, başkalarıyla birlikte işlenmiş bir günah olmasıdır. Kendisi Tselofhad’a, kendisine yakıştırılabilecek en “asil” günahı yakıştırır. Ona göre Tselofhad, casusların günahı sonrasında halka, Erets-Yisrael’e girmeyip kırk yıl çölde dolaşma cezası verildiği zaman, Tanrı’nın izni olmamasına rağmen harekete geçen ve çevre uluslar tarafından imha edilen gruba dâhildi. Evet; Tanrı’nın kararına karşı bir hareket olduğu için bu da bir günahtı; ama bu gruptakiler sonuçta Erets-Yisrael’e olan sevgilerini göstermek için bu şekilde davranmışlardı (Talmud – Şabat 96b).



* * *


Şüphesiz, en iyisi, insanlar hakkında ileri geri değerlendirmeler yapmamak ve/veya bu gibi değerlendirmelere göre hareket etmemektir. Ama illa bir değerlendirmede bulunmamız gerekiyorsa, o zaman önümüzdeki seçenekler yelpazesinin iki ucu vardır.



Ya Noah’ın örneğinde olduğu gibi – tabii ki, yukarıda vurgulandığı üzere amaçları Noah’ı eleştirmekten çok, pasuklardan ders çıkarmak olan Hahamlarımızı, naçizane, tenzih ederim – tsadik olduğu açıkça söylenen bir kişi için bile, onun aslında tsadik olmadığı ve sadece öyle göründüğü veya bize öyle geldiği gibi bahaneler üreterek onları kendi gözümüzde ve başkalarının nezdinde küçültme ve önemsizleştirme, hatta lekeleme yoluna gidebiliriz.



Ya da – eğer istersek – Rabi Yeuda ben Betera’nın yaklaşımından ders alarak, “günah işlediği bilinen” bir kişiyi bile olumlu bir gözle değerlendirebiliriz. Günah işlediği sırada dahi, onun, her ne kadar tartışmasız yanlış bir şey yapmışsa da, iyi niyetle davrandığını varsayabilir, hafifletici sebepler arayabiliriz.


* * *


Raban Yohanan ben Zakay’ın, öğrencilerine sorduğu “İnsanın yapışması gereken doğru yol nedir?” sorusuna Rabi Eliezer’in verdiği cevap “iyi bir göz” olmuştur (Pirke Avot 2:9). İyi göz, herhangi bir durumu veya kişiyi yargılarken iyi yanlarını arayan gözdür.



Kötü yürekli Bilam, kendisinin “şetum ayin” – “bir gözü kapalı” olduğunu söylemişti (Bamidbar 24:3). Yüzeysel anlamda, olasılıkla bir gözü kördü. Ama daha derin bir bakışla bu Bilam’ın karakterinin önemli bir parçasıydı. En iyi icra ettiği sanatı olan “beddua etme” işini yapmak için, potansiyel kurbanının olumsuz yanlarını arardı. Nitekim bu nedenle, Bene-Yisrael’e beddua etmeyi başaramadığı her seferinde, onlara farklı bir yönden bakarak kötü bir yan aramıştı (Bamidbar 23:13, 23:27). Hahamlarımız, Bilam’ın ve öğrencilerinin üç alâmetifarikasından birinin “kötü göz” olduğunu boşuna söylememişlerdir (Pirke Avot 5:19).



Buna karşılık aynı mişnada, Avraam ve öğrencilerinin en önemli üç niteliğinden biri “iyi göz” olarak belirtilmektedir. İki hafta sonra okuyacağımız üzere, Avraam’ı, Sedom gibi rezil ve kötülükle dolu bir yerin kurtulması için “Belki orada birkaç tsadik vardır” diye Tanrı ile pazarlık etmeye sevk eden de bu iyi gözü olmuştur.


Bilam’ın kötü gözüne karşılık Avraam’ın iyi gözü. Hangisinin öğrencisi olsak?







Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page