İtiraf / Şemita II
top of page

İtiraf / Şemita II




Tora’nın emirlerinin önemli bir bölümü “mitsvot ateluyot baarets” (Erets-Yisrael’e bağlı mitsvalar) olarak bilinir. Genellikle tarımsal niteliğe sahip olan bu mitsvalar, Erets-Yisrael’de yetişen ürünlerle ilgili bazı kuralları öngörür. Geçtiğimiz hafta hakkında özet bilgiler vermeye başladığım Şemita mitsvası bu sınıftaki emirlerdendir. Ancak yedi yılda bir gelen bu mitsvaya karşılık, Erets-Yisrael’de yaşayan bizleri aslında günbegün ilgilendiren başka tarımsal mitsvalar da vardır. Bunlar içinde bir grup, toplu olarak “terumot umaaserot” adıyla bilinir.



Kısaca, Erets-Yisrael’de toprağı olan Yahudi bir çiftçinin ürünleri toplanıp bir araya getirildikten sonra bunları doğrudan yemek Tora’ya göre ağır bir yasaktır. Çünkü henüz bu ürünlerden gerekli paylar ayrılmamıştır. Tora ilk olarak bu ürünlerden “teruma gedola” adı verilen, yaklaşık %2 oranındaki bir payın Koen’e verilmesini öngörür. Geri kalandan “maaser rişon” adı altında %10’luk bir kısım ayrılarak Levi’ye verilmelidir (Levi de kendisine verilen bu paydan %10 ayırarak Koen’e vermekle yükümlüdür. Buna “terumatmaaser” veya “maaser min amaaser” adı verilir). “Maaser rişon” ayrıldıktan sonra geri kalan ürünlerden bir %10 daha ayrılır. Yedi yıllık Şemita döngüsünün 1, 2, 4 ve 5. yıllarında bu ikinci onda birlik paya “maaserşeni” adı verilir ve tarla sahibi bunları Yeruşalayim’e getirip orada tüketmelidir. Alternatif olarak bunları paraya çevirip, karşılığını Yeruşalayim’e getirerek orada yiyecek satın alıp tüketebilir. Şemita döngüsünün 3 ve 6. yıllarında ise ikinci onda birlik paya “ma’sar ani” adı verilir ve fakirlere dağıtılmalıdır. Erets-Yisrael’de yetişmiş bir ürünün yenmesi ancak bu paylar ayrıldıktan sonra mümkündür.



Günümüzde bu kuralların bağlayıcılığı devam etmektedir, ancak burada ayrıntılarına giremeyeceğimiz çeşitli sebeplerle Koen ve Levilere dağıtma ve Yeruşalayim’e getirip tüketme konuları gerçekleştirilememektedir, ayrıca yukarıdaki oranlar da uygulanmamaktadır. Ancak yine de söz konusu paylar, bir şekilde ayrılmalıdır. Bu payların ayrılmadığı ürünlere “tevel” adı verilir ve onları yemek yasaktır.



Meyve veya sebzelerimizi Kaşerut denetimi altında olan bir yerden satın aldığımız sürece bu konuda endişe etmeye gerek yoktur. Söz konusu payların ayrılmış olduğundan emin olabiliriz. Ancak bunun dışında herhangi bir yerden, örneğin bir arkadaşın bahçesinden veya denetim altında olmayan bir manavdan sebze veya meyve satın alıyorsak, bu konuda dikkatli olmamız, gereken payları ayırmamız gerekir. Bu prosedürün günümüzde nasıl yapıldığını öğrenmek için bu konuda bilgili bir Rav’a başvurmak gerekir.



Yukarıdakileri dikkatle okursak, yedi yıllık Şemita döngüsünün, bireysel toprak işlerinin yasak olduğu yedinci yılı dışındaki altı yılının, üçer yıldan iki gruba bölündüğünü görebiliriz. İlk üç yıl ve ikinci üç yıl. Söz konusu payların bu üç yıllık dönemlerin ardından gelen ilk Pesah bayramındaki belli bir tarihe kadar ayrılmış olması gerekir. Aksi takdirde ürünler imha edilmelidir. Bu imha gereğine “biur maaserot” adı verilir.



Peraşamız, bir tarımcının gereken tüm payları ayırdıktan sonra, üç yıllık dönemin bitiminde sözel bir beyanda bulunması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu beyan şöyledir:



Kutsal [payları] evden tamamen kaldırdım, ayrıca bana vermiş olduğun emrin bütününe uygun olarak Levi’ye ve yabancıya, yetime ve dula verdim. Emirlerini ihlal etmedim ve unutmadım… Tanrım A-Şem’in Sözü’nü dinledim, bana emretmiş olduğunun tümüne uygun davrandım” (Devarim 26:13-14).



Talmud literatüründe bu beyana “viduy maaserot” adı verilir.


İbraniceye hâkim okurların aklında hemen bir alarm çalacaktır. Viduy mu? Bu sözcük “itiraf” anlamına gelir. Örneğin Elul ayının başından itibaren selihot günlerinin içine girdik. Selihot dualarının merkezi noktası, teşuva mitsvasının da vazgeçilmez bir ögesi olan itiraftır. Bilindiği gibi teşuva üç aşamadan oluşur: Yapılan hatayı veya işlenen günahı kabul edip ondan pişmanlık duymak, hatayı Tanrı’nın huzurunda sözel olarak itiraf etmek (viduy), o günahı tamamen terk edip gelecekte bir daha aynı hataya düşmeme konusunda kesin bir karar almak.



İnsanın, işlemiş olduğu bir kabahatini “itiraf etmesini” anlamak kolaydır. Ama yukarıdaki viduy maaserot konusunda kişi kabahatinden değil, aksine, doğru yaptığı şeylerden bahsetmektedir!



Yisrael Devleti’nin kuruluşu öncesinde Erets-Yisrael’in ilk Aşkenaz Baş Hahamı olan Rav Avraam Yitshak AKoen Kook bunu şöyle açıklar: İnsan, tıpkı kabahatleri için itirafta bulunması gerektiği gibi, yapmış olduğu iyi ve doğru şeyleri de Tanrı’nın huzurunda sözel olarak beyan etmelidir. Tanrı, olumlu ve yerinde hareketlerimiz nedeniyle kendimizi iyi hissetmemizi, tabii ki gururlu ve kibirli değil, ama kesinlikle “sevinçli ve mutlu” olmamızı istemektedir.



Tanrı’ya bağlı bir insan, sürekli olarak yanlışları ve düştüğü hatalar nedeniyle kendisini suçlama, değersiz ve yetersiz görme eğilimi gösterebilir. Ancak bu, insanın benliğindeki “yetser ara” adı verilen kötü eğilimin bir taktiğidir. Kişi kendisini ne kadar suçlar, ne kadar değersiz görürse, kendisinden ümidi kesip tamamen düşmesi ve her şeyi boşlaması kolaylaşır. Oysa Tanrı’nın isteği bunun tam aksidir. İnsanın, yaptığı hatalara rağmen – hatta bu hata veya günahlar ne kadar ciddi ve ağır olursa olsun – doğru ve olumlu yola geri dönebileceğini, teşuvanın gereklerini yerine getirdiği sürece onu “her zaman” geri kabul edeceğini vurgulamaktadır. Bu yüzden, demektedir, yaptığın iyi şeyleri de kendine itiraf etmelisin. Çünkü özünde sen iyi ve kutsalsın. Düştüğün hata, işlediğin günah – sen değilsin. Sadece üzerine sinmiş ve temizlemen gereken bir lekedir o. Ama sen, kendin, özün, temizsin, kutsalsın. Benim evladımsın. Sen samimi bir şekilde Bana döndüğün zaman, Ben evladımı kesinlikle dışarıda bırakmam!



Sonuç olarak insan, yanlışlarının ve kabahatlerinin bilincinde olmalı, onları düzeltmek için gerekeni yapmalıdır. En önemlisi “ben artık ümitsiz vakayım; teşuva yapmam mümkün değil” düşüncesine kapılmamalıdır. Tora bu gibi düşüncelerin önüne geçmek için, insana, yaptığı iyi ve doğru şeylere de odaklanmasını, hatta bunları da tıpkı günahları gibi Tanrı’nın huzurunda “itiraf etmesini” talep etmektedir. Bunu yapmak insanın özimajını güçlendirecek, kişi hatalarını sağlıklı bir bakışla düzeltmek üzere hayata ve kendisine yönelik bakışını doğru bir perspektife oturtacaktır. Yamim Noraim günleri yaklaşırken “itirafın”, birbirine zıt görünen, ama aslında birbirini tamamlayan bu iki yönüne odaklanalım.



* * *


ŞEMİTA – II


Şemita hakkındaki ilk yazı için:



Şemita Yılında Tarım Ürünleri


Geçen yazıda söylenenlerin ışığında Şemita yılı bazı zorlukları da beraberinde getirmektedir. Bir yandan, az sayıda tarım erbabı tüm ülkenin tarımsal ihtiyaçlarını karşılamaktadır. Bir yıl boyunca tarla ve bahçeleri üzerindeki iyeliklerini tamamen iptal etmek, bu tarım erbabının ekonomik olarak çöküşü anlamına gelecek, bir yandan da tüm ülkenin kendine tarımsal açıdan yetme olanağı ortadan kalkacaktır ki bu, varoluşsal bir tehlike anlamına gelmektedir. Tora’nın böyle bir sonucu amaçlamadığı aşikârdır.



Öte yandan modern çağda tüm ülkenin tarlalara ve bahçelere gidip ihtiyacı kadarını toplaması, bitince bunu tekrarlaması ve bir sene boyunca bu şekilde davranması makul değildir. Pazarların, marketlerin normal şekilde işlemesi, mahsulü tarla ve bahçelerden tüketiciye ulaştırması gerekir. Ama önce de belirtildiği üzere Şemita kutsiyetine sahip ürünlerin ticaretini yapmak yasaktır – zira bu, ürünler üzerinde iyeliğin göstergesidir ve Şemita ruhuna aykırıdır.



Bu ve daha birçok nedenden dolayı, Şemita yılı bazı alahasal çözümler gerektirmektedir. Söz konusu çözümlerin hepsinin Yazılı ve/veya Sözlü Tora’da dayanakları vardır ve burada hepsine değinilmeyecek, yalnızca esas noktalar vurgulanıp açıklanacaktır.



a. Otsar Bet Din (Bet-Din Deposu) אוצר בית דין


Otsar Bet Din, Tosefta’da (Şeviit 8:1-2) aktarılan bir düzenlemedir ve Şemita yılına ait tarım ürünlerinin efker (“sahipsiz”) olup herkesin bunlar üzerinde eşit hakkı olduğu esasına dayanır.



Bu düzenlemeye göre tüm halkın temsilcisi olan Bet Din, kendiliğinden büyümüş olan ağaç meyveleriyle ilgili işlemleri yapacak ve bunları şehir insanlarına tedarik edecek görevliler atardı. Günümüzde bu düzenleme genişletilerek, Şemita yılı arifesinde ekilmiş veya dikilmiş [ve Şemita yılı içinde büyümüş] sebzelerle, altıncı yılda büyümüş olup farklı şekillerde muhafaza edilmiş sebzeleri de kapsayacak hale getirilmiştir. Bet Din görevlileri meyvelerin yanında bu sebzeleri de tüketiciye ulaştırmaktadır. Bunların yetiştirilmesiyle ilgili işlemlere dair talimatlar tamamen Bet Din’in yönergeleri doğrultusundadır.



Böylece Otsar Bet Din çözümüne göre işleyen sisteme dâhil olan tarımcılar Bet Din’in görevlileri olarak hareket etmekte, yetişen ürünler Bet Din’in kontrolünde olduğu için “herkese ait” sınıfında kalmakta ve tüketiciye ulaştırılmaktadır. Alınan ücretler ise ürünlerin değil, tüm bu işlemler sırasında Bet Din görevlilerinin yaptıkları çeşitli işlerin bedelidir. Yani ürünlerin ticareti yapılmamaktadır – ücretsiz dağıtılmaktadır. Her aşamada alınan ücret, “yapılan işler için” alınmaktadır.



Otsar Bet Din sistemindeki sebze ve meyvelerde Keduşat Şeviit (“yedinci yıl kutsiyeti”) vardır. Bu kutsiyetin pratikte ne gibi gerektirmeleri olduğunu gelecek yazımızda göreceğiz.



b. Eter Mehira (Satış İzni) היתר מכירה


Bu çözüm, yaklaşık 250 yıl önce Hevron şehrinin hahamı olan Rabi Mordehay Rubin’in Şut Şemen Amor adlı eserindeki kararına dayanır. Günümüzde Şemita’nın DeRabanan nitelikli olmasını temel alan bu kararın esası, Erets-Yisrael’de Yahudi olmayan bir kişinin iyeliği altındaki bir toprakta Şemita kutsiyetinin olmamasıdır. Böylece Şemita yılı süresince Yahudi tarımcı, toprağını Yahudi olmayan bir kişiye satmaktadır. Bunun sonucunda orada yetişen ürünlerde Şemita kutsiyeti olmayacak, yukarıda bahsi geçen kısıtlamalar da ortadan kalkacaktır.



Eter Mehira çözümü otoriteler arasında tartışma konusudur ve herkesin hemfikir olmadığı bir çözümdür. Bu konudaki ayrıntılara girmeksizin, İsrail Hahambaşılığı bu çözümü bugüne kadar benimsemiştir; ama her Şemita yılında başka çözümlerin yeterli olup olmayacağı ve dolayısıyla bu çözümün gerekli olup olmadığı konusu değerlendirilmektedir. Önümüzdeki Şemita yılı için de Eter Mehira çözümünün gerekliliği ve geçerliliği kabul edilmiştir, ama tüm otoriteler hemfikir olmadığından, bireysel tüketici açısından, imkânlar dâhilinde, tercih sıralamasında en üstte yer almamaktadır.



Belirtildiği gibi Eter Mehira çözümünde sebze ve meyvelerde Keduşat Şeviit yoktur.



c. Matsa Menutak (Topraktan Kopuk Yatak) מצע מנותק


Şemita yılında ev içinde (deliksiz saksı veya kaplarda) ve/veya topraktan kopuk bir yetiştirme yatağında bitki yetiştirmek serbesttir. Bu amaçla kurulan seralar vardır ve buralarda sebze ekim, dikimi ve diğer tüm işlemler normal şekilde yapılır. Bu çözüm pahalı ve lojistik açıdan karmaşıktır ve ekonomik olarak her zaman elverişli değildir. Bununla birlikte, kullanılan çözümler arasındadır.



Bu yöntemle yetiştirilen sebze ve meyvelerde Keduşat Şeviit yoktur.



d. Gidul Nohri (Yabancıların Ürünü)


Yahudi olmayan birinin Erets-Yisrael’de kendi toprağında yetiştirdiği veya yurt dışından ithal edilen ürünler. Bu ürünlerde Keduşat Şeviit yoktur, ama Erets-Yisrael’deki bir toprak için buna güvenebilmenin yolu, o toprağın gerçekten de Yahudi olmayan kişiye ait olduğundan emin olmamızı sağlayacak bir denetimin olmasıdır.



Tüketici açısından merkezi hedef, Şemita kurallarının en iyi şekilde uygulanması olmalıdır. Bunun olabilmesini sağlayacak tercih sıralaması şöyledir:


1. Altıncı yıla ait olup ambarlarda muhafaza edilmiş ürünler (Keduşat Şeviit yok).

2. Topraktan kopuk yataklar içeren seralarda yetiştirilmiş ürünler (Keduşat Şeviit yok).

3. Otsar Bet Din (Keduşat Şeviit var). Bu ürünlerde kutsiyet olduğu için birçokları bunu ilk tercih olarak görmektedir (sıradaki yazıda bu konu açılacaktır).

4. Eter Mehira

5. Yurt dışından ithalat.

6. Erets-Yisrael’de Yahudi olmayanlar tarafından yetiştirilmiş ürünler.

7.


Bu tercih sıralaması Mahon Atora Veaarets’e göredir ve farklı kaynaklar farklı görüşlerde olabilir. Örneğin Eter Mehira’daki alahasal görüş ayrılıkları nedeniyle bazı kesimler Yahudi olmayanların yetiştirdiği ürünleri buna tercih etmektedirler.



İki hafta sonraki son yazıda Keduşat Şeviit konusunun gerektirmeleri üzerinde duracağız.






Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page