top of page

İSRAELE KARŞI YÜKSELEN ANTİSEMİTİZM: YALNIZLIĞIN YENİ ADI



ree

Merhaba sevgili okuyucularım. Size neşeli şeyler anlatmayalı sanki asırlar geçti. Öyle dönemlerden geçiyoruz ki insanın canı gülmek istemiyor.

Antisemitzm, dünyanın üstüne ağır bir gölge çökmüş gibi. Son yıllarda, özellikle de 7 Ekim'in ardından, Yahudiler dünyanın dört bir yanında aynı duyguyu taşıyor. “Yine mi?''

 

Sanki tarihte defalarca yaşanmış olan o derin yalnızlık, o ''kimsenin bizi gerçekten anlamadığı'' hissi, kapıya yeniden dayanmış.

Bu kez nefret yüksek sesle bağırmıyor belki. Artık meşhur karanlık sokaklar, kalabalık mitingler, açıkça söylenen lanetler yok. Bugünün antisemitizmi, daha ince, daha sinsi. Bir insan hakları sloganı kenarında saklanıyor. Bir adalet çağrısının içinde gizleniyor. Bir tweet'in alt satırlarında fısıldıyor ve tam da bu yüzden çok daha yaralayıcı. Bugün pek çok Yahudi, dünyanın kendisine karşı döndüğünü hissediyor. Bir ülkeye, bir hükümete, bir politikaya yöneldiği söylenen öfke, birdenbire kültürlerine, kimliklerine, hatta çocuklarına kadar uzanabiliyor.

 

Bir sinagoga girerken iki kez arkasına bakan anne…

Takısını tişörtünün içine saklayan genç…

Ailesine ''Bu akşam dışarı çıkmasak mı?'' diyen biri… Her biri aslında aynı cümleyi içinden tekrarlıyor. ''Bunca yıldan sonra hala güvende değil miyiz?'' Sosyal medya, insan kalbinin gölgesini daha da büyütüyor. Bir fotoğraf, bir slogan, bir yanlış bilginin peşine takılan öfke seli… hiç tanımadıkları yüzbinlerce kişi o anın ateşinde, bakışlarını bir anda Yahudi halkına çeviriyor. Sanki tüm dünyanın acılarının tek sorumlusu onlarmış gibi. Sanki onların varlığı, başka bir ulusun özgürlüğüne engelmiş gibi.

Oysa Yahudi halkı asırlardır aynı hikayeyi taşıyor. Ev arayanlar, yurtsuz bırakılanlar, kimliği budananlar…ölümden kaçan, ama nefretin gölgesinden kaçamayanlar. Şimdi ise ''siz ayrıcalıklısınız'' diyen bir dünyanın içinde, görünmez bir duvarla çevrili gibi yaşıyorlar.

 

Üniversitelerde gençler kendilerini anlatamıyor. Konuşsalar suçlanacaklar, konuşmasalar dışlanacaklar. Bir cümlenin, bir bakışın, bir sessizliğin onlar hedef haline getirebileceğini biliyorlar. Birdenbire arkadaşlık çevresi daralıyor, sınıfın kapısında yalnız kaldıklarını fark ediyorlar.

 

Ve bütün bu sahnelerin ortasında insanın aklına tek bir soru geliyor ''neden biz?''

Tarihin her döneminde sorulan aynı soru. Yüzyıllardır cevap arayan bir sızı. Bir türlü geçmeyen, geçmesine izin verilmeyen bir yara.

Bugünün antisemitizmi, insanların yüzüne bağırmıyor belki, ama kalplerine fısıldadığı şey daha da acı:

''Sen burada istenmiyorsun !!!''.

 

Belki de en yıkıcı olan bu. Çünkü sıkı sıkıya sarıldıkları dünya bir anda onlara yabancılaşıyor. Bir toplumun huzurla yürüdüğü sokaklarda, onlar adımlarını tedirgin atıyorlar. Bir komşunun bakışı, bir öğretmenin sessizliği, bir kurumun pasif kalışı…hepsi aynı kırık hissi büyütüyor.

Yine yalnız bırakıldık. Oysa Yahudi halkı, her şeyden önce yaşamak istiyor. Çocuklarını büyütmek, bayramlarını kutlamak, evlerinde ışıklarını yakmak, dünya ile barış içinde nefes almak istiyor.

 

Bugün yükselen nefret dalgası, yalnızca Yahudilere yönelik bir tehdit değil, insanlığın kalbine saplanan bir uyarı aslında. Nefret bir kez daha maskesini değiştirdi ve biz yine tanımakta gecikiyoruz.

Her şeye rağmen, Yahudi halkı umuda tutunmayı iyi bilir. Tarih boyunca defalarca yıkıldılar, ama her seferinde daha güçlü ayağa kalktılar. Bugün de toparlanacaklar ancak dünya da onlarla birlikte doğrulmayı öğrenmeli. Çünkü antisemitizm hiçbir zaman yalnız tek bir hedef almaz, her nefret dalgası toplumun bütün vicdanını boğar.

 

Ve belki de bu yüzden, bugün yükselen antisemitizmin karşısında durmak, insanlık adına verilen en temel sınavdır.


İşte böyle sevgili okuyucularım. Şu anda dünyaca, biz Yahudiler bu dalgalarla boğuşmakta olduğumuz halde, İsrael'in güçlü kolları sayesinde bu fırtınaları da salimen atlatacağız.

Sevgiyle kalın.

SARA YANAROCAK

 

 

 Bir önceki yazımı okudunuz mu?

IYT dip not :

İfade edilen görüşler İYT web portalının editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Yazarların düşünceleri sadece kendilerini bağlar.




ree




Torunuma Mektuplar-Sara Yanarocak
Satın Al

Yorumlar


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
WhatsApp Image 2020-09-08 at 20.52.59 (1

İLETİŞİM

Telefon                           :+97236582936
Mail                                :turkisrael@gmail.com

 

KÜNYE

İYT Web Sitesi Künyesi:
Editör                             :Av.Yakup Barokas
Grafik Tasarım              :Şemi Barokas 
                                       Ovi Roditi Gülerşen

© 2018 by Turkisrael.org

bottom of page