Moşe Rabenu
top of page

Moşe Rabenu


Tora’yı kapatan peraşa Vezot Aberaha’ya geldik. Her yıl bu peraşayı, Simhat Tora’da okuruz ve hemen ardından ilk peraşa olan Bereşit’in başlangıç kısmını okuyarak Tora’ya tekrar başlarız. Bunun amacı Tora’nın devamlılığına hiç ara vermemektir.

Bildiğimiz gibi Simhat Tora yılın en neşeli zamanlarından biridir. Tarım odaklı bir toplumun yıl boyunca çalışıp çabalayıp sonunda emeklerinin karşılığını aldığı, hasat döneminin bitimine rastlayan Sukot bayramının hemen ardından, sekizinci günde Şemini Hag Aatseret bayramı kutlanır. Yisrael’de tek gün olarak kutlanan bu bayramda Tora’nın yıllık okunuş döngüsünün tamamlanmasını ve yeni döngüye başlamamızı da kutlarız. Bayramın iki gün olarak kutlandığı Diaspora’da ise, Simhat Tora, yani “Tora neşesi” adı verilen bu kutlama ikinci günde gerçekleştirilir.

Vezot Aberaha peraşasının okunuşu bende her zaman birbirinin aksi duygular uyandırmıştır. Bir yandan Tora’yı bir kez daha tamamlamaya nail olduğumuz için neşeliyizdir. Ama peraşanın konusu Moşe Rabenu’nun, Yisrael kabilelerine ayrı ayrı verdiği berahalar ve bunların ardından vefatıdır. Moşe Rabenu, Hukat peraşasında anlatılan, ama gerçek mahiyeti belirsiz olan kabahati nedeniyle Erets-Yisrael’e girememiş ve Yarden Nehri’nin doğu yakasındaki Moav topraklarında vefat etmiş ve orada [Tanrı tarafından] gömülmüştür. Bu da, bu günün hüzünlü tarafıdır.

Tora’nın en son pasukları Moşe Rabenu’ya yönelik övgüye ayrılmıştır: “Yisrael’de, Moşe gibi bir peygamber daha çıkmadı. A-Şem onu yüz yüze bilmişti – A-Şem’in, Mısır Ülkesi’nde Paro’ya, tüm tebaasına ve tüm ülkesine karşı yapmak üzere onu gönderdiği tüm işaretler ve harikalar için ve Moşe’nin, tüm Yisrael’in gözleri önünde ortaya koyduğu kuvvetli elin tümü için ve büyük dehşetin bütünü için” (Devarim 34:10-12).

Rambam, Yahudiliğin on üç iman prensibini sıralarken, Moşe’nin, “tüm peygamberlerin efendisi” olduğunu belirtir. Moşe’nin peygamberlik düzeyi emsalsizdi. Beaaloteha peraşasında Moşe’nin, diğer tüm peygamberlerden farklı olarak, Tanrı’dan mesajları tamamen kendinde ve bilinçli bir halde, günün herhangi bir zamanında ve hiçbir belirsizliğe yer bırakmayan, kesin bir açıklık ve berraklıkla aldığı belirtilmektedir. Yukarıda yapılan alıntıda onun bu özelliği “A-Şem onu yüz yüze bilmişti” sözleriyle anlatılmaktadır. Başka bir deyişle, Moşe, Tanrı’yla, sözün gelişi, tıpkı iki kişinin “yüz yüze” konuşması gibi konuşabiliyordu. Bu, bir insanın erişebileceği en yüksek manevi düzeydir.

Tüm bunlara rağmen Tora, Moşe’nin peygamberliğine dair övgüleri fazla vurgulamamış, bunlardan sadece “yeri gelmişken” bahsetmiştir. Tora’nın Moşe’ye yönelik asıl övgüsü, ne peygamberlik düzeyi, ne Tora konusundaki üstün uzmanlığı, ne müthiş liderliği, ne de tsadik kişiliği hakkındadır. Tora Moşe’yi özellikle mütevazı karakteri nedeniyle över: “Ve bu kişi, Moşe, son derece alçakgönüllüydü – yeryüzündeki tüm insanlardan [daha alçakgönüllü]” (Bamidbar 12:3).

Anlaşılan o ki, Moşe’nin diğer tüm üstün nitelikleri, bir binanın üst katları gibidir. Ama o binanın temeli, tevazudur. Tora, Moşe’nin, Tanrı tarafından Bene-Yisrael’in lideri, onları Mısır’dan çıkaracak ve Tora’yı verecek kişi olarak seçilmesinin sebeplerini hiçbir yerde açıklamamıştır. Dolayısıyla bu sebepleri, Moşe’nin hayatının ilk bölümü hakkında anlatılanlarda aramak yerinde olacaktır.

Şemot kitabının ilk bölümlerinde, Moşe’nin, satır aralarında çok bariz olarak fark edilen bir özelliği vurgulanmaktadır. Saray ortamında kendi annesinin verdiği eğitimle büyümüş olmasına karşın, rahatına bakmak varken, Moşe öyle yapmamış, “kardeşlerinin durumuna bakmak için” dışarı çıkmaktan çekinmemiş, dahası, çektikleri eziyetleri “görmüş”, kalbini buna yoğunlaştırmış kardeşlerinin acısına ortak olmuştur (Şemot 2:11, Raşi). Bir Mısırlı’nın haksız yere bir İbrani’yi dövmesine seyirci kalmamış, ertesi gün de kavga eden iki İbrani’yi uyarmaktan kendini alıkoymamıştır. Ve tüm bunları yaparken, saraydaki rahat yaşamını tehlikeye atacağını bilmesine karşın, adalet ve umursama duygularını bastırmamıştır.

Moşe’nin bunları sadece İbrani kimliği nedeniye yaptığını düşünmek de çok doğru değildir. Zira daha sonra Mısır’dan kaçıp tamamen yabancı olduğu Midyan’a geldiğinde de, ilk yaptığı, hiç tanımadığı Yitro’nun kızlarını, kendilerini rahatsız eden kişilerden kurtarmak için elini taşın altına sokmak olmuştur.

Moşe’nin, kendisini, Yahudi felsefesinin temel kitaplarından Kuzari’nin yazarı Rabi Yeuda A-Levi’nin ifadesiyle “diğer her şeyin üzerinde özel bir yaratık” düzeyine çıkaran ve Tanrı’nın sürüsünün çobanı olarak seçilmesini sağlayan özelliği, çevresiyle ilgilenmesi, adaleti her şeyin üzerine koyması, başını derde sokup hayatını alt üst etme pahasına diğer insanları umursaması ve onlar için aktif olarak bir şeyler yapma adına uçlara gitmekten bile kaçınmamasıdır. İşte Moşe Rabenu’nun, halkı Yahudiler’e bıraktığı en önemli mirası budur. Umursamak ve işe koyulmak. Farkında olmak ve bir şeyler yapmak. Sorunları görmezden gelmeyip, onları düzeltmek için tüm gücünü ortaya koymak.

*

Bu yıl Leh Leha peraşasından itibaren, Yisrael’deki Türkiyeliler Birliği’nin değerli yazar kadrosunun bir parçası olarak haftalık peraşa, ondan öğrenilebilecek dersler ve aktüaliteyle yapılabilecek bağlantılar hakkında yazılar yazmaya başladım. Önümüzdeki yıl içinde, bu yazıları, geçen yıl bayrağı kendisinden teslim aldığım sevgili ve değerli ağabeyim Dr. Baruh Hason’la dönüşümlü olarak yazmaya devam edeceğim. Bana bu fırsatı tanıdıkları için, başkan Ovi Gülerşen’in şahsında birliğin tüm kadrosuna teşekkür ederim.

Bu vesileyle birliğin daha önce sadece uzaktan takip ettiğim çalışmalarını da yakından görme şansını yakaladım. Tüm yönetimi ve üyeleriyle, Türkiye çıkışlı kardeşlerimize ve özellikle ole hadaşlara yapılan yardımları, gerçekleştirilen özverili faaliyetleri sevinç ve beğeniyle takip ettim. Sona ermekte olan, bu yılın Tora okuma döngüsünün bu son yazısında, Moşe Rabenu’nun yukarıda değindiğim öncü niteliklerini benimseyerek, kardeşlerimizi umursadıkları, faaliyete geçtikleri, onlara yardım ettikleri ve yol gösterdikleri için kendilerini tebrik etmek ve onlara teşekkür etmek isterim. A-Şem her zaman yanınızda ve yanımızda olsun ve nice sağlıklı, bereketli, verimli yılda önemli faaliyetlerinizi arttırarak devam ettirin. Hag Sameah ve Tizku Leşanim Rabot.

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page