YAŞAM MELODİSİNE GERİ DÖNÜŞ
top of page

YAŞAM MELODİSİNE GERİ DÖNÜŞ


(Yazarı sesli dinlemek için tıklayınız)




Merhaba sevgili okuyucularım. Önce Miladi yeni yılımız 2022; hepimize sağlık, huzur ve sevgi getirsin. Aslında yaşam kendi çizgisinde akıp duruyor, ilahi plan aynen başta tasarlandığı gibi akıp gidiyor ama, biz insanlar bunları çizelgelere ayırıp, takvimler yarattık ve bu akışa göre robotlaşmış biçimde çizelgelere bağlı yaşayıp gidiyoruz. Üstelik de çizelgeler farklı dinlerin farklı takvimlerine bağlı olunca, kutlamalar birbiri ardından arz-ı endam ediyorlar. Neyse, deliye her gün bayram. İnsanların da çok fazla akıllı olduğunu iddia edemeyiz. Sonuç olarak 2022 kutlu olsun.


Omicron alıp başını gitmişken, alıştık mıdır nedir, bizde de bir rahatlık başladı. Ben bunu biraz da aşı olduğumuz için, güvencin verdiği huzur olarak niteliyorum. Ne diyeyim ne yaşayacaksak hayırlısı ile yaşayalım.


Bu arada bu 15 gün içinde iki etkinliğe katıldık. Ne derseniz deyin sanatla insanın ruhu besleniyor, yaşadığınızı ayrımsayabiliyorsunuz. Geçtiğimiz hafta İtahdut Yotsey Turkiya’nın tiyatro kolunun sahneye koyduğu “Polonyalı Gelin” adlı oyununu Raanana Kültür Merkezi’nde izledik. Hızlı tempolu, hareketli bir komediydi. Oyunu yazan diş hekimi Yael Çittone, yöneten ise daha evvel İstanbul’daki Göztepe Kültür Derneği’nin tiyatro oyuncusu ve yönetmeni Hayati Bahar’dı.


Profesyonel olmamalarına rağmen, oyuncular sempatik ve başarılıydı. Oyuna yüreklerini koydular diyebilirim. Gece neşeli ve keyifli bir biçimde sona erdi.



Katıldığımız ikinci etkinlik Habima Tiyatro’sunda oynanan bir dram/müzikaldi. Habima Tiyatrosu, adı üzerinde, İsrael’de bu sene 100. yaşını kutlayan efsanevi bir sanat mabedi. İzlediğimiz oyunun adı” Od Hozer Ha-Nigun” (Yaşam Melodisinin Geri Dönüşü ) olarak tercüme edilebilir. Bu tercümeyi 26 senedir burada yaşayan büyük oğlumdan öğrendim. İbraniceyi tabii ki çok fazla bilmememe rağmen, oyun sırasında, başroldeki kahramanın Nathan Alterman olduğunu öğrenince, hemen Google’a girip bu kişinin hayatını okuyuverdim. İlk on dakika sonrasında, oyunu kavradım. Zaten müzikaldi, oyunun yarısından çoğu şarkılardan oluşuyordu. Arada bir eşimin kulağına kısa özet geçiyordum. Müzikler, sesler, oyuncular müthişti. 1970 yılında hayatını kaybeden sanatçının ölümünün, 50. yıldönümü üzerine sahneye konan oyun, pandemi yüzünden 2020 yılı yerine 2021’de tiyatro programına girebilmiş.


Çocukluğumdan itibaren önce aile büyüklerimin yardımıyla, giderek kendi çabamla, yabancı yayınlardan İsrael tarihini, kültürünü, sanatını ve siyasetini gün gün bilebildiğim halde, yine de burada yaşarken ne çok şeyi kaçırdığımı acıyla idrak ediyorum. Ne çok şey kaçırmışım ne kadar önemli kişilikleri atlamışım. Olayların alt yapılarını bile ne kadar az anlayabilmişim. Burada her gün yeni ve eski şeyler öğrenip, çocuklar gibi kendi kendime define keşfetmiş gibi seviniyorum.

İşte ünlü gazeteci/ yazar, şair, çevirmen, oyun yazarı ve siyasi aktivist Nathan Alterman ile böylece tanışmış oldum. Polonya doğumlu,17 yaşındayken Tel Aviv’e aliya yaptı. Hertzeliya Lisesi’nde okuduktan sonra Paris’e Sorbonne Üniversitesine girdi, ama bir yıl sonra Nancy’deki Ziraat Fakültesine gitti ve oradan mezun oldu. Çünkü tarımcılık o yıllarda İsrael için çok daha önemliydi. İsrael’e döndüğünde Mikve İsrael’de tarımcılık yapmış ve bugün hala çok önemli olan “marmande” domateslerinin tohumunu yetiştirmiş.


Nedir ki edebiyat ve siyaset ağır basınca tarımı bırakıp, gazetecilik ve şairliğe hızlı ve önemli bir giriş yaparak peş peşe edebiyat ödülleri aldı. Karısı Rachel Marcus, Cameri Tiyatrosunda oyuncuydu. Tirtza isimli bir kızları olmuş. Çocukken babasına hayran, ona öykünen, şiirler yazan ve şarkılar söyleyen bir kızken, daha sonra, sonsuz kaprisleriyle herkesi hayattan bezdirmiş, sürekli uyuşturucu ilaçları içen ve intihar girişiminde bulunan ve uygunsuz bir evlilik yapan Tirtza, ailenin üzerinde çok kötü etkiler yapıyordu. Sürekli olarak aile içi sorunlarından, yazdığı sahne oyunlarının getirdiği sıkıntılardan ve ülkenin sonu gelmeyen çalkantılı siyasetinden bunalan Nathan yeni bir aşkın içine düştü, bu kadın daha ziyade onun evdeki problemlerden kaçıp huzur bulduğu bir liman gibiydi.

Nathan koyu bir Siyonist olup, Ben Gurion’un politikalarını destekleyen bir kişiydi. Yazdığı şiirlerin dizeleri, günümüzde, önemli yerlerde ve anma törenlerinde okunur. Ünlü şarkıcı Şoşanna Damari’nin meşhur şarkısı Kalaniyot (Gelincikler) şarkısının sözleri Natan Alterman’a ait. 1968 yılında Alterman diğer ödülleri haricinde, edebiyat dalında İsrael Ödülü (Praz İsrael)nü almaya layık görüldü.


Şair Alterman, yaşadığı aile içi ve siyasal hayattaki çatışmalar sonucunda, henüz 59 yaşında iken kalp krizi geçirerek yaşama veda etti. Kendisi ölüme doğru yaklaşırken, hayatının en önemli üç kadını olan kızı Tirtza, eşi Rahel ve sevgilisi Tsila hastane koridorunda, yan yana ve çaresiz bir biçimde, egolarından sıyrılmış bir biçimde sessizce ağlaşıyorlardı.


Ben çok etkilendim ve bu müzikali sizlerle paylaşmak istedim. Yaşam böyle işte akıp gidiyor ve sonsuzluğa karışıp gidiyoruz. Nedir ki, yaşam melodileri geriye dönüp, zaman zaman yüreğimizi kanatıyorlar.

Bu haftalık da bu kadar. Şu anda elimde bir kitap var, bitince bu sefer de ondan söz ederiz. Kim bilir?

Hoşça kalın, sevgiyle kalın.


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page