SUKA - SONSUZLUK ÇARDAĞI…..

Dünyanın dört bir yanındaki sinagoglar kapılarını sonsuza kadar kapatıyor. Demografik değişimler, mali sorunlar, asimilasyon ve gençler arasında Yahudi yaşamına ilgisizlik hissi bu fenomeni oluşturan başlıca etkenler. 

Ancak azalan üyeliğin daha derin bir nedeni var. Yahudi halkı arasındaki “UYUM EKSİKLİĞİ” ve “ORTAK BİR YUVA DUYGUSU”.

Her şeyin “Tek Kullanımlık” olduğu ve her şeyin “Elde edilebildiği” bir nesilde, bağımsızlık her zamankinden daha değerli hale geldi.

"Neden topluluğun bir parçası olmalıyız?" diye sorulabilir. Bundan ne elde ederim? Muhtemel yanıt “Hiçbir şey ve belki de tam tersi” olacaktır. 

Aslında, "NEDEN VARIM ?" gibi hayatın en önemli sorularını sormazsak, Yahudi yaşamının temelde çok az anlamı vardır veya hiç yoktur. 

Bireysel doğamızın üzerine tırmanabilmeli - öz-kaygı ve öz-hoşgörü niteliklerimizi başkaları için “ENDİŞE” ve “İLGİYE” dönüştürebilmeliyiz.

Bunun Sukot Bayramı ile nasıl bir ilişkisi var? 

Bu bağlantı SUKOT’un özüdür. En önemli detayı olan suka’nın ÇATISINI, “Sevme” (Keter), “Lutüf” (Hohma) ve “Bağlanma” (Bina) niyetiyle ve ÇARDAĞI, düzeltilmesi gereken “Yedi Arzu“ (Zeur Anpin) ile yepyeni bir yapı inşa etmekle ilgilidir.

Bu “IŞIKLAR” Suka’nın çatısında "PARLAR." Yani doğanın gücü bizi, onu kabul edebileceğimiz ölçüde -- birbirimize bağlanma ihtiyacı yarattığımız ölçüde üzerimizde parlayacaktır.

Kadim zamanlarda Suka’nın çatı örtüsü (Schach) “HASAT ATIĞI” (Goren/Tahıl Sapları) ve “ŞARAP MAHZENİ ATIKLARINDAN” (Yekev) yapılırdı. Yani toprakta büyüyen ancak toprakla bağlantısı kopmuş şeyler. 

Bunların hepsi bizim için daha az öneme sahip nesneleri temsil eder. Bu atığı Suka’nın çatısını inşa etmek için kullanarak başımızın üzerine çıkarmak, sevginin, lütfun, bağışlamanın ve başkalarıyla pozitif bağlantının öneminin kendi önemimizden daha fazla olduğunu gösterir.

Bizler, tohumu ekerken özellikle verimli toprağa serpmeye dikkat etmeliyiz. Çünkü TOHUM asla kendi ÇİÇEĞİNİ göremez ve ÇİÇEK asla MEYVESİNİ göremez. Bugünkü çabalarımızın yarın ne getireceğini bilemeyiz belki meyvelerini bu hayatta göremeyeceğiz.... Ama Tanrı çiçeği ve nihai sonucu görür.

Öyleyse, o tohumları ekin ve gerisini Tanrı'ya bırakın... Çiçekler gelecektir!

Yapraklardan oluşan gölgelik altında suka’da otururken, atalarımızın yabanda (bamidbar) dolaşırken güvenlik arayışında, İNANCIN onların tek yuvası olduğunu hatırlamaya çalışın. Basit ve Kırılgandı…… Önyargı ve nefret ile kuşatılmışlardı…. Çıplak ve savunmasızdılar. Ama tüm güçlerden daha güçlü olduğunu kanıtladı. Çünkü hepsinden daha uzun yaşadı.

Suka sadece geçici bir ev, fiziksel bir yapı değil, kalplerimizde ortak bir noktaya dönüşen bir Tapınaktır.

"BİRLİK" haline ulaşmak üzere hepinizi “SONSUZLUK ÇARDAĞININ ALTINDA OTURMAYA" (Suka’ya) davet ediyorum.

Sevgilerimle   -   Hag Sukot Sameach

Moşe PASENSYA  

Geçen haftanın peraşasını okudunuz mu?

HA’AZİNU – SENİN HAYATIN

"Desteklerinizi Bekliyoruz: Şimdi Bağış Yapın!"

Yazarın tüm yazıları için tıklayınız