Sevgili Rıfat, gençliğimin sevgili dostu, kardeş arkadaşım. Tatlı, candan, sevgili dostum. Yıldırım Spor Derneği’nin ana sütunlarından…
Mert ve kişilikli Siyonist arkadaşım. Seninle ettiğimiz sohbetler, memleket özlemleri ve gelecek planları hep aklımda. Senin siyah arabana binip on kişi üst üste İsrael- Türkiye basketbol maçına gidişimiz, Yıldırım’da dans ettiğimiz, sorunlarımızı paylaşıp dertleştiğimiz tatlı, sevimli, neşeli arkadaşım.
Evlendik barklandık, çocuklarımız oldu. Meğerse sen eşim David’in lisede sınıf arkadaşıymışsın, dostluklar daha da pekişti. Yıllar sonra siz aliyah yaptınız. İsrael’e her gelişimizde mutlaka buluşur, bizi harika yerlerde ağırlardın. Sıcacık ve dost canlısıydın.
Yazılarını ve siyasi analizlerini zevkle takip ederdim. Hiciv dolu, parlak zekanın dışa vurumu olan yazılarını ve siyasi analizlerini gururla takip ederdim.
Merttin, korkak değildin, söylediklerinin arkasında durur, takiye yapmazdın. Aldığın eğitim sonucu gözü pektin. Omurgasız değildin ki, bu benim için bir insanda saygı duyduğum en önemli unsurdur.
Ailene, Eti’kana, yavrularına ve ebeveynine çok bağlı bir insandın. Oldukça meşakkatli yıllar yaşadın ve bu seni yorgun düşürdü. Neşeli ve iyi kalbin yoruldu. Rıfat artık olmadığına inanmak bana çok ağır geliyor. Gençliğimin en güzel anıları artık sonsuzluğa doğru uçup gitti.
Benim sevgili arkadaşım, Tanrı güzel ailene ve seni çok sevenlere sabır versin. Bir gün yine öte alemde sohbetlerimizi derinleştireceğiz. Ruhun özgür olsun, yorgun kalbin dinlensin.
Seni çok seviyorum. Tel Hay, Am İsrael Hay
Comments