Ortadoğu’da sürpriz gelişmeler
- TÜRKİYELİLER BİRLİĞİ התאחדות יוצאי תורכיה
- 16 saat önce
- 2 dakikada okunur

Ortadoğu’da sürpriz gelişmeler
İsrael Başbakanı Binyamin Netanyahu ve özellikle ülkedeki sağ kesim
Joe Biden’dan kurtulacakları ve Donald Trump’ın iktidara geleceği anı
umut ve heyecanla bekledi. Kamuoyu araştırmaları İsrael halkının yüzde
77’sinin Trump’ın seçilmesinden yana olduğunu gösteriyordu. İlk
başkanlık döneminde Yeruşalayim’i başkent olarak tanıyan o değil
miydi?
Trump’ın Filistinlilerin başka ülkelere yerleştirilerek Gazze’nin bir
rivieraya dönüştürülmesi projesi Arap ülkelerinde tepki, Batı’da hayretle
karşılanırken İsrael’de en aşırı uçlarda yer alan siyasilerin dahi açıkça
dillendirmekten çekinecekleri bu çözüm önerisi sevinç uyandırdı. Trump
gerçek bir İsrael dostuydu. Savunma Bakanı İsrael Katz göç etmek
istiyenlerin listelerinin hazırlanacağını açıklarken 800 yerleşimci aile
Gazze’ye taşınma hazırlıklarına başladı.
Ne var ki, Macaristan Başbakanı Victor Orban’ı ziyaretinden sonra apar
topar Beyaz Saray’a davet edilen Netanyahu görüşmelerden şaşkın
ayrılacaktı. 7 Nisan günü gerçekleşen görüşme sonrasında düzenlenen
ortak basın toplantısında ABD başkanı İsrael’e uygulanacak yüzde 17’lik
gümrük vergisi konusunda hiçbir taahhütte bulunmazken, aynı hafta
cumartesi günü İran ile ABD arasında en üst düzeyde “doğrudan”
görüşme yapılacağının bildirilmesi de şok etkisi yaratacaktı. Trump’ın
Netanyahu ile görüşmesindeki esas amacının Suriye’de İsrael-Türkiye
arasında olası bir askeri çatışmayı önlemek olduğu anlaşılacak ve ABD
başkanı, Erdoğan için “çok iyi anlaştığım biri” demekten geri
kalmayacaktı.
Trump ile Netanyahu’nun kapalı kapılar ardından ne konuştuklarını
bilemeyiz. Ancak, ikinci başkanlık döneminde ABD Başkanı’nın sorunları
geleneksel diplomasi dışında, kendi yöntemleriyle çözmeye çalışacağı
anlaşılmakta. Yemen’de Husiler ile savaşa son verirken İsrael’in
roketlere hedef olmaya devam etmesi umursanmadı.
Trump önce ABD ve sonra da kendi menfaatlerini korumaya kararlı.
İsrael’i teğet geçen Trump’ın, Suudi Arabistan, BAE ve Katar turunun
ABD ekonomisine net katkısı dört trilyon dolar, yapılan anlaşmaların
toplam hacmi ise on trilyon doları buluyor. Trump, “Eski dünya”
Avrupa’nın ABD üzerindeki yükünü azaltmaya çalışırken, Ortadoğu
coğrafyasında da tüm operasyonların maliyetini İran’dan titreyen Körfez
ülkelerine yüklüyor.
25 yıldan bu yana ilk kez Suriye ve ABD liderleri Riyad’da bir araya
geldi. Trump, ABD Dışişleri Bakanlığının “küresel terörist” olarak
nitelendirdiği Suriye yönetiminin yeni lideri Ahmed Şara ile karşılıklı
görüşerek onu İbrahim Anlaşması’na katılmaya ve IŞİD’in yeniden
canlanmasını önlemeye çağırdı. Buna karşılık Suriye’ye ambargonun
kaldırılabileceği sözünü verdi. Bu arada Bibi’ye de havuç uzattı,
Suriye’de istikrar sağlandığında İsrael ile ilişkilerin düzelebileceğini ifade
etti.
Bölgede ilginç gelişmeler yaşanıyor; Rusya- Ukrayna görüşmeleri
ABD’nin katkısıyla Türkiye’nin ev sahipliğinde, İstanbul’da yapılıyor.
Erdoğan ve Zelinski 45 dakika süren bir görüşme yapıyorlar. Rusya-
Ukrayna, Suriye ve Kürt sorunlarının eş zamanlı çözümlenmeye
çalışılması oldukça anlamlı.
PKK yönetimi “silahlı mücadele”ye son kararı verdi. Umalım 2013-2015
yılları arasında cereyan eden “Dolmabahçe Mutabakatı” gibi sonuçsuz
kalmaz ve Türkiye terörsüz ve daha demokratik bir döneme doğru bir
açılım gerçekleştirir. Hatta Suriye konusunda İsrael ile teknik düzeyde
masaya oturan Türkiye, oluşabilecek bölgesel barış ve işbirliği
ortamından etkilenerek iki ülke arasında eskiden olduğu gibi dostluk
adımlarının atılmasına olumlu yaklaşır.
Netanyahu yeni bir Ortadoğu’ya doğru yol alındığını söylemesine
rağmen İsrael’in hiçbir görüşmede yer almadığını ve hatta İbrahim
Anlaşması’nın İsrael’siz yola çıktığını görmek üzücü.
Av. Yakup BAROKAS
IYT dip not :
İfade edilen görüşler İYT web portalının editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Yazarların düşünceleri sadece kendilerini bağlar.

コメント