top of page

Mavi Noktalar






100’e kadar Yaşamak

İnsanların ölmeyi unuttuğu topraklar!

Sardunya

Okinawa

Lomalinda

İkaria

Nikoya

Hepinize merhaba,

Bir yaz mevsiminin de sonuna geldik. Umarım hepiniz sağlık ve afiyet dolu bir yaz geçirmişinizdir, bugün sizinle Netflix’de seyrettiğm bir belgeselden kısacık bir bölüm paylaşacağım. Konu eğer ilginizi çekerse tüm hikayeyi daha detaylı olarak seyredebilirsiniz...

İnsanların Ölmeyi unuttuğu ada ‘İkeria’

Yunanistan’daki İkeria’dan, 1940’larda kendine yeni bir hayat kurmak için Amerika’ya göç eden çalışkan boyacı ve duvar ustası olan Stamatis Moratis Amerika’ya gider gitmez hemen iş bulur, ve para yapmaya başlar. Kendine o zamanın en gözde arabalarından olan bir Chevrolet satın alır ve yine kendi ülkesinden olan Yunanlı bir kızla evlenir. Arkasında bahçesi olan bir ev satın alırlar ve birkaç çocukları olur, kısaca birçok kişinin hayalleri olan güzel bir hayatı, Amerika rüyasını gerçeğe çeviririr.

Gel zaman git zaman, hayat akar.

Fakat hayat her zaman aynı şekilde gitmez, Stamatis 66 yaşına geldiğinde nefes darlığı şikayetleri başlar, bir kaç doktora gözükür, hepsinin ortak teşhisi Stamatis’in akciğer kanseri olduğu ve altı ay içinde hayatını kaybedeceği idi.

Stamatis kendisine konulan teşhisten sonra Amerika’da gömüleceğime atalarımın topraklarında gömülmeyi tercih ederim diye düşünür ve karısını da yanına alarak doğduğu topraklara İkeria’ya ölmek için geri döner ve sekiz ay boyunca İkeria’nın havasını solumaya, şarabını içmeye ve arkadaşları ile görüşmeye başlar ve üzüm bağları diker.

- Bu üzümleri görecek kadar yaşamıyacağım, ama olsun varsın, en azından eşim üzüm hasatını yaparken beni hatırlayacak, bu da birşey diye düşünür.

Aylar geçer, ve arkasından yıllar geçer...

Gazeteci Dan Buettner, Stamatis ile karşılaştığında Stamatis tam 102 yaşındadır.

-Nasılsın, ben senin çok yaşlı olduğunu düşünmüştüm.

-Evet yaşlıyım.

-Peki bu yaşta hala ayakta ve çalışıyor olmanın sırrı nedir?

Stamatis, omuzlarını silker...

-Bilmiyorum, tahmin ediyorum ki ben ölmeyi unuttum.


Gazetecinin, adadaki insanların yaş ortalamalarının yüksekliği dikkatini çeker, en çok dikkatini çeken detaylar ise bu insanların düzenli spor yapmamaları, herhangi bir ilaç veya vitamin rejimi uygulamamaları, kısaca daha sağlıklı olmak için özellikle hiçbir şey yapmamaları dikkatini çeker. Stamatis de İkeria’ya taşındıktan sonra özel bir şey yapmamıştı, bütün yaptığı bulunduğu ortamı değiştirmekti.

Amerika’da veya Amerika benzeri kapitalist bir ülkede yaşıyorsanız, zaten çok kilolu olmak ve sağlıksız olmak sizin suçunuz olamazdı.

Kendi çevremizin kurbanıyız...

Bu tarz ülkelerde yaşamak demek fiziksel aktivitelerin hayatımız dışında olması, parklarda veya spor salonlarında koşanlardan bahsetmiyorum, günlük gideceğimiz her yere araba, metro, otobüs kullanmak zorunda olmamız, bizleri doğal aktiviteden uzaklaştırıyor ve zamanımızın çoğunu bilgisayar ve masa başında geçirmemiz kaçınılmaz hale geliyor. Kısaca etrafımızın makinelerle çevrili olması, etrafımız tuz ve şeker bombası cibsler,sodalar ve cookiler ile sarılmış iken sağlıklı ve normal kiloda olmak hemen hemen imkansız gibi...


Gazeteci Dan Buettner, insan ömrünün yüzü geçtiği bölgelerle ilgili binlerce sayfalık araştırmalar yapmış.

Ve hepsinde tekrar tekrar karşılaştığı ortak noktalar; bu bölgelerdeki insanların düzenli spor yapmamaları, fakat hepsinin çok ileri yaşta da olsalar çalışıyor olmaları, birlikte yemek yemeleri, çok fazla yürümeleri, bahçe ile uğraşmaları, streslerini iyi kontrol edebilmeleri, yaşlılarına önem verip, yaşlılarının aile içinde aktif hayatlarının bir parçası haline sokmaları, (Bu bölgelerde huzur evi, yaşlılar evi yok, yaşlılar aileleri ile birlikte, yaşıyor), ileri yaşta da olsalar gönullü çalışmalara katılmaları, inançlı olmaları, dağ, tepe, yokuş, bayır demeden hangi yaşta olursa olsunlar yürümeleri, çok çok yürümeleri, hayatlarını yavaşlatmaları, çoluk, çocuk, genç-yaşlı demeden hep birlikte oyun oynamaları, dans etmeleri, kısaca çok eğlenmeleri, bol bol şarap içmeleri ve çiğ bal tüketmeleri, bu insanların yaş kaç olursa olsun düzenli olarak hayatın içinde ve aktif bir hayatları olurken mutlaka bir ’Hayat amaçlarının’ olması gözle görülür ortak özellikleri imiş.


Hayat amacınızın hep artması dileği ile, SHANA TOVA

Quebec’ten sevgiler

RahelÇela B.
















Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page