İki Devletli Çözüm
top of page

İki Devletli Çözüm





3 Ekim 2022 tarihinde The Jerusalem Post Gazetesi’nde yer alan Prof. Efraim Inbar’ın “İsrail-Filistin; İki Devletli Çözüm Yanılsamasını Anlamak” başlıklı makalesi Albert Sarda tarafından anlaşılır, düzgün bir Türkçe ile çevrildi ve Mozotros ile Hasturktv.net’de yayınlandı.


Profesör Efraim Inbar BESA Begin-Sedat Enstitüsü’nün kurucusu olup 1993-2016 yılları arasında bu kurumun başında yer aldı, Georgetown ve Boston Üniversitelerinde misafir öğretim üyeliği yaptı. İnbar, Jerusalem Strategic Araştırma Enstitüsü’nün (JISS) başında yer almakta olup Bar İlan Üniversitesi’nde Emeritus Profesördür.


Prof. Inbar’ın söz konusu makalesinde ele aldığı iki devletli çözüm tartışması Başbakan Yair Lapid’in BM’deki konuşmasından sonra alevlendi ve Lapid muhalefet lideri Netanyahu tarafından sert bir dille eleştirildi.


İlginç olan Netanyahu’nun muhtelif tarihlerde, 2009 tarihinden başlamak üzere arşivlerde iki devletli çözümü savunan çok sayıda -en az altı- konuşma ve beyanatının olması. Prof. Inbar’ın kurucusu olduğu BESA Begin-Sedat Enstitüsü’nde dönemin başbakanı Netanyahu’nun yaptığı açıklamaların İbranice lisanında linkini aşağıda dinleyebilirsiniz.

Netanyahu bu konuşmada belli koşullara uyulması durumunda iki halkın iki bayrağının dalgalanacağı ve özgürce yan yana yaşayabilecekleri bir anlaşmadan yana olduğunu söylemektedir. İsrael’de Bibi karşıtı olsun olmasın halkın büyük çoğunluğunun alkışlayacağı ve sadece Itamar Ben Gvir gibi aşırı sağ uçtakilerin karşı çıkacağı bu konuşmada altı çizilen ilkeler ne yazık ki seçim atmosferi nedeniyle bizzat Netanyahu ve muhalefet tarafından çarpıtılmakta, her koşul altında iki devletli çözüme karşı çıkılmaktadır.


Prof. Efraim Inbar’a göre ise iki devletli çözüm paradigmasında istikrarlı ve barışçıl bir sonucun yakında ortaya çıkması iki nedenden dolayı pek olası değil: Filistinli Araplar ve Siyonist ulusal hareketler tarihi bir uzlaşmaya varmaya yakın değiller ve Filistinliler bir devlet kurmaktan aciz olduklarını gösterdiler.

Prof. Inbar’a göre, iki devletli çözümün bir varsayımı da bir devlet kurma fırsatı verildiğinde Filistin Ulusal Hareketi'nin bu hedefe ulaşacağını farz eder. Bu varsayım aynı zamanda mevcut siyasi gerçeklikten de kopuktur. Her etnik grubun devlet kurma yeteneği yoktur.

Ben ilkin her etnik grubun bir millet olma bilincine ulaştığında doğru coğrafyalarda bir devlet kurma hakkına sahip olduğuna inanıyorum. Bu Yahudiler için öyle olmuştur, Kürtler ve Filistinliler için de öyle olmalıdır.

Filistinliler bir devlet kurmaktan acizdir” söylemini talihsiz ve ırkçı bir söylem olarak görüyorum. Biz barışı ve çözümü Filistinliler için değil kendimiz için istiyoruz. Bu coğrafyada huzurlu yaşamamız, askerlerimizin ölmemesi için istiyoruz…Filistinlilerin ne biçim bir devlet kuracakları umurumuzda olmamalı, yeter ki her türlü silahtan arındırılmış ve belli koşulları yerine getirmeyi kabul etmiş olsunlar.

Prof. Inbar sıraladığı gerekçelerle ülkemizi vizyonsuzluğa, çözümsüzlüğe sürüklemektedir. Peki çözüm ne olacaktır? İki devletli çözüm yerine içimize dört milyon Filistinliyi de alıp tek devletli çözüm mü tercih edilecektir?

Prof. Inbar şu sonuca ulaşıyor: “Ne yazık ki, her uzun süreli çatışmanın hemen mevcut bir çözümü yoktur. Müzakere edilmiş bir anlaşmanın yokluğunda, çatışma yönetimi İsrail-Filistin Arap anlaşmazlığının üstesinden gelmek için uygun stratejidir.

Böyle bir strateji, silahlı çatışmanın maliyetini en aza indirmeyi ve siyasi manevra özgürlüğünü korumayı amaçlar. Amacı aynı zamanda geleceğin daha iyi alternatifler getireceğini umarak zaman kazanmaktır. Net bir nihai hedefin olmaması ilham verici değildir, ancak bu karmaşık bir durumla başa çıkmanın en iyi yolu olabilir.”

Prof.Inbar’ın Israel-Filistin anlaşmazlığının üstesinden gelmek için çatışma yönetimini önermesi çatışmanın maliyetini en aza indirmeyi amaçlaması ve de nihai bir hedefi olmadan zaman kazanma taktiğinin Netanyahu tarafından yıllardır uygulandığını görüyoruz.

İki hafta sonra gerçekleşecek seçimler sonucunda tercihim her iki blokun 61’i bulamayacağı varsayımından yola çıkarak ve altıncı kez yeni bir seçime gidilmeyeceğini öngörerek radikal unsurların dışarda tutulacağı geniş bir birlik hükümetinin kurulması gerektiği yönündedir.














Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page