top of page

İhtiyarlar Yuvası: 80 ve 4



İhtiyarlar Yuvası: 80 ve 4

Çocuklarından, torunlarından ayrı yaşlılar… Ve büyükanne, büyükbabalarıyla sadece Skype veya görüntülü telefonlarda görüşebilen çocuklar… Özlem içinde geçen yıllar… Sıklıkla parçalanmış Yahudi ailelerin kaderi bu olsa gerek…


Genç evliler İsrael’e aliya yapıyor, aileleri doğdukları ülkelerinde yaşamlarını sürdürmek zorunda kalıyorlar veya kimi gençler iş, gelecek vs. nedenlerle ABD veya Kanada gibi ülkelere göç ederken anne-babalar İsrael’de yaşamaya devam ediyor.


Bilmem İngiliz bir “Reality Show” olan “Old People’s Home for 4 Years Olds” dizsinin İsrael TV kanalı 11’de yayınlanan bir uyarlamasını, “ וארבע 80” (Seksen ve dört) adlı programı izlediniz mi?


Sağdan İda Gantz (93), Mia Wendersman (5), Peretz Alısh (88), Ari Wendersman (5) ve Natan Behar (93)



İsrael’de “Diur Mugan”, sözlük anlamıyla “Korumalı Konut” anlamına gelir ve son derece konforlu olan bazı yaşlılar yurtlarına bu isim verilir. Böylesi bir yaşlılar yurdunda “Gan Zekinim” (Yaşlılar veya İhtiyarlar Anaokulu) adı altında bir proje başlatıldı. Bu yuvanın müdavimleri 80’den 93 yaşına kadar 10 yaşlı kimse ve bu yaşlılarla hiçbir akrabalık ilişkisi bulunmayan dört yaşlarında 10 çocuktu, Bunlar her gün sabah saat 10.00’dan 14.00’e kadar altı hafta boyunca bir araya geldiler.


Başlangıçta ailenin büyüklerinden uzak büyüyen çocuklar oyun oynamak istedikleri yaşlıların neden yerlerinden kalkmakta veya bir topu uzağa fırlatmakta zorlandıklarını, iki adım atınca yorulduklarını anlamıyorlardı. Ancak kısa bir süre sonra uyum sağlandı ve çocuklar yaşlılarla kaynaştılar.


Annesi Mia’ya, yaşlılarla birlikte olmaktan keyif alıp almadığını sorduğunda dört yaşında tatlı mı tatlı küçük sarışın kızın yanıtı şöyleydi: “ Yuvada pek çok oyun vardı. Hep birlikte oynadık. Onlar bizle oynamaktan biz de onlarla birlikte olmaktan büyük zevk aldık, çok eğlendik!


Yakın zamanda 93 yaş gününü kutlayan İda Gantz Polonya’da doğdu. İkinci Dünya Savaşı sonlarında babası Ruslar tarafından tutuklandı ve bütün aile Sibirya’ya sürüldü. Savaşın bitiminde İda Polonya’ya, Lodz kentine döndü ve orada tanıdığı Samuel ile evlenerek 1950 yılında gemiyle İsrael’e aliya yaptı. İda’nın iki kızlarından biri 1970, diğeri 1980 yılında ABD’ye göç etti. İda’nın dört torunu ve beş torun çocuğu var. Ama hepsi uzakta…


İda on yıl öncesine kadar, Samuel hayatta iken, deniz aşırı seyahatlere çıkıp ailesini görebiliyordu, ancak böylesi uzun yolculuklara gücü kalmadı artık. “Yalnızım” diyor İda. Başlangıçta bu projeye de katılmak istemedi. Yaşlılar yurdundaki günlük yaşamı ona yetiyordu. Pilates, okuma ve bridge kurslarından da uzak kalmak istemiyordu, en önemlisi korkuyordu.


Neden korktun?” sorusuna İda; “ Uzun süredir çocuklardan uzaktayım, onlara nasıl davranılması gerektiğini bilememekten, bunca saati birlikte geçirmekten korktum…” yanıtını verdi.


İda yine de sırt ağrılarına rağmen bir gün için dahi olsa denemeye karar verdi; sıcak bir duş aldı, krem süründü, bir de ağrı kesici içti ve yuvaya katıldı.


O gün olağanüstü duygular yaşadım. Çocuklar, ‘İda gel bunu göster, İda bana yardım et’ diye seslendiklerinde bende ne ağrı, ne hastalık kaldı. Değnekleri bile bir kenara bıraktım… Hala bir işe yaradığımı hissettim. Altı hafta boyunca her gün onlarla birlikte oldum.” diye anlatmakta…


Bu süreçte sadece çocuklar yaşlılarla kaynaşmadılar, yaşlıların arasında da daha evvelce mevcut olmayan bir dostluk, bir yakınlaşma sağlandı. Yaşlılar üzerinde gerçekleştirilen sağlık kontrollerinde bu süreç sonunda her birinin hem fiziki açıdan güçlendiği, hem de hafızalarının geliştiği, geriatrik sendromların gerileme gösterdiği ortaya çıktı.

Altı haftanın sonunda çocukların ailelerinin de katıldıkları bir veda partisinde anne, babalar çocukların duygularının, empati sağlama yeteneklerinin belirgin bir şekilde geliştiğinden söz ettiler.


Televizyon dizisi tamamlandıktan sonra da çocuklar yaşlılarla ilişkilerini sonlandırmadılar, sık sık onları ziyaret ettiler, mektuplar yazmayı, resimler göndermeyi sürdürdüler. Hatta bazı küçük çocukların aileleri ve yuvanın yetkilisi Gil Schlisser Pesah’ı yalnız geçirecek bazı yaşlıları evine, “Seder” sofrasına davet etti. Artık bir aile olmuşlardı…


Genelde “Reality Show” türünde programlar reyting peşinde koşar, “80 ve dört” ise bir yaşam dersi veriyor, belki yaygınlaştırılması gereken bir uygulamayı gözler önüne seriyor. Karşılıklı sevgi aktarımıyla hem yaşlılar, hem çocuklar kazanıyor.


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page