Heşvan... gerçekten acı mı?
top of page

Heşvan... gerçekten acı mı?




Geride bıraktığımız Tişri ayının bayram, sembol manevi çalışma yoğunluğunun aksine Heşvan ayı ruhani olarak özel günlerden yoksundur. Hatta aylar içinde Mar yani acı olarak adlandırılır. Bet Amikdaş’ın yıkımın gerçekleştiği Av ayı için bile bu tabir kullanılmazken Heşvan ayında bu kadar acı olan ne vardır?


Ravlarımız Tanrı'ya yaklaşmanın iki ana boyutundan bahseder... İlki Tanrı'nın verdiği ipuçlarını kullanmak: Tişri ayında olduğu gibi bayram hazırlıkları, özel dualar, oruçlar, semboller, Teşuva yapmak, tsadaka vermek, Tora kitabının baştan sona okumak bizi Tanrı'ya yaklaştıran iplerin ucudur. Bu dönemde bir küçük niyet bir farklı adım, bir mitsva bile bizi aydınlatmaya yeterli olabilecek güçtedir


Ikinci boyut ışığı görmeden tünelin içinde en karanlık anlarda bile umutla ilerlemek. Bu ilerleyişin getirdiği yakınlaşma çok daha kişisel çok daha kalıcıdır. Heşvan ayı Yahudi takviminde günlerin kısaldığı, saatlerin değiştiği havaların soğuduğu bulutlu kasvetli havaların başladığı bir döneme denk gelir. Doğadaki ışığın azalmasıyla manevi anlamda kendimizi bir düşüşte kayboluşun içinde hissetmemiz normaldir. Yeni sene ile ilgili kararlar almış onları uygulamak konusunda heyecanlı ve istekliyken bir anda kendimizi yorgun ve umutsuz hissedebiliriz.


Novardoklu Rebbe, Heşvan ayının yağmurlarla ilişkili olduğunu hatırlatır. "Ruhani aydınlanma karanlık yağmurlu bir gecede çakan şimşek gibidir. Her ne kadar ışık birkaç saniyeliğine gökyüzünü aydınlatsa da yolumuzu bulmak için yeterlidir" der.


Yağmur duası Heşvan ayının hemen öncesinde Sukot bayramının son günlerinde okunur. Bu dönemde günlük Amida duamızda Maşiv Aruah umorid Ageşem- rüzgar estirir, yağmur yağdırır bölümü söylenirken, İsrael'de 7 Heşvan (israel dışında 4 Aralik) itibariyle Bareh Alenu paragrafı eklenir. Bu paragrafta yazdığı gibi .... Bu yılı zamanında yağacak bol ve cömert yağmurlarla kutsa, bu yıl için umut ve barış dolu bir son sakla...


Heşvan ayının acı olup olmayacağı bu döneme hangi anlam yükleyeceğimize bağlı. Işığın azalmasına rağmen kendi ışığımızı bulmak ve o ışıkla beraber başkalarını da aydınlatmaya çalışırsak takvimde bir sonraki ay olan Kislev ayına ve o dönemin Hanuka Bayramı gibi ışık mucizelerine tanıklık etmeye nail olabiliriz..


Yağmurdan öğrenelim: her damla kendine özeldir kendi yolunda iner ve yolunu bulur. Bizler de farklıyız kendi hızımızı ve büyüklüğüzu başka damlalarla karşılaştırmak yerine sürekli olmaya yönelmeliyiz. Rabi Akiva'nin dediği gibi taşı delen suyun gücü değil sürekliliğidir.


Mar İbranice'de aynı zamanda bir saygınlık ifadesidir. (İngilizcedeki Mr gibi ) bu saygınlık görünene değil bu ayın içindeki potansiyeli farketmeye bağlıdır. Yaşadığımız toplum saygınlığı görünen değerlerle ölçmeye bizi yönlendirerek yanıltabilir. Nasıl giyindigi, evi, arabası fiziki güzelliği gibi kavramlar yanıltıcı olabilir.


Bu ay ayrıca Menaşe kabilesi ile anılır. Harfleri yer değiştirerek Neşama yani ruh kelimesini elde ederiz. Ruhun saygınlığı potansiyelini görerek ve onu dönüştürerek artabilir.


Heşvan ayının acı yerine saygınlığı arttırması, bereketli ve zamanında yağan yağmurlarıyla şifa getirmesi dileğiyle...






Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page