Eurovision ve Savaş

Bir ara aklımdan geçti, her gün ölen gencecik askerlerin haberleri gelirken, dünyada antisemitizmin bu denli zirve yaptığı ve aleyhte konjonktürün oylamalara yansıyacağı besbelli iken “İsrael’in bu yıl Eurovion’a katılacak olması şart mıydı?” diye.

Eurovision Şarkı Yarışması 1956 yılından bu yana - Covid nedeniyle 2020 hariç -  her yıl düzenlenen dünyanın en uzun soluklu televizyon programıdır ve takriben 600 milyon kişi tarafından izlenmektedir.

İsrael 1973 yılından itibaren kırk dört defa katıldığı bu yarışmayı her daim önemsemiş, 1978 yılında İzhar Kohen tarafından seslendirilen “A-Ba-Ni-Bi” ile birincilik kazanıldığında halk sevinçten sokaklara taşmıştı.

Sonrasında 1979 yılında Gali Atari ve Halav U Dvaş topluluğu tarafından “Hallelujah” şarkısı, 1998’de Dana International’ın “Diva” şarkısı ve 2018’de Netta Barzilay’ın “Toy”u ile üç kez daha birincilik elde etti.  

Türkiye’nin, 1975 yılında  ilk kez katıldığı yarışmada, Semiha Yankı’nın seslendirdiği “Seninle Bir Dakika” adlı şarkısı üst bir dereceye girememesine karşın o günleri büyük heyecanla yaşamış bizim kuşağın anılarında unutulmaz bir yer aldı. Sertab Erener, " 2003’te Everyway That I Can" isimli şarkıyla, ülkeye ilk ve tek birinciliğini kazandırdı. 2012’de ise Can Bonomo’nun seslendirdiği “Love Me Back” isimli şarkı  yedinci oldu. 

2013 yılında TRT, kurallarda yapılan değişiklikler (özellikle 2009 yılında başlayan jüri oylaması) ve "politik oylamaları" sebep göstererek Malmö'de gerçekleştirilen yarışmadan çekildiğini bildirdi. Türkiye, 2013 yılından beri yarışmaya katılmamaktadır.

Bu yıl yarışmaya otuz yedi ülke katılıyor. İsrael’de on yıldır Eurovision’a katılacak müzisyen “HaKohav HaBa” (Geleceğin Yıldızı) adlı programda belirleniyor. Bu yıl da seçmeler savaşa rağmen Kanal 12’de sürdürülüyor. Çünkü hayat devam etmeli.

“HaKohav HaBa”yı kazanan şarkıcı İsrael’i Eurovision’da temsil etme hakkını kazanmakta ancak pek çok yeteneğin ortaya çıktığı yarışmayı önde bitirenler de müzik dünyasında kendilerini duyurma olanağını bulmaktalar.

“İsrael’in bu yıl Eurovion’a katılması şart mıydı?” sorusuna dönecek olursak, Türkiye’nin ideolojik nedenlerle veya değil bütün Avrupa ülkelerinin, Avustralya dahil Azarbeycan Ermenistan, Gürcistan gibi ülkelerin dahi katıldığı bu tür bir yarışmadan çekilerek Batı dünyasından kendini soyutlamasının yararı ve getirisi nedir?

Sıralamada yeri, alacağı sonuç ne olursa olsun İsrael her platformda varlığını göstermeli הנני (Henneni/Ben Burdayım!) diyebilmeli.

Eurovision’dan söz edip de bu yılki “HaKohav HaBa” seçmelerine bir ay önce katılıp jüri üyelerinin her birinden tam not alan ve bir üst elemelere katılma hakkını kazanan 26 yaşındaki  Shaul Greenglick ז"ל den söz etmeden edemiyeceğim. Yedek asker (miluim) olan Shaul Greenglick hayattaki en büyük arzusunun müzisyen olmasına rağmen yarışmaya devam edemiyeceğini, askeri görevinin her şeyden fazla önem taşıdığını belirterek yarışmadan çekilmişti. Birkaç gün sonra Greenglick Gazze’de çatışmalarda yaşamını yitirdi.

Söylediği şarkıyı aşağıda izleyebilirsiniz.

https://www.facebook.com/watch/?v=1467540547136298

Yazarın tüm yazıları için tıklayınız

Sıradan Bir Yahudinin biyografisi

Satın Al