Ekip çalışması ve Hz Musa’nın destansı hikayesi.
top of page

Ekip çalışması ve Hz Musa’nın destansı hikayesi.







Siz hala her şeyleri tek başınıza yapmaya çalışanlardan

 

mısınız?

 

Ben geçmişte çokça öyleydim, her şeylere

 

yetişeceğimi zanneder ama sonunda çok yorulur bazen de

 

işlere yetişemezdim.

 

Gelişen ve hızla büyüyen dünya üzerinde artık insanların tekil

 

olarak hiç bir etkisi olmuyor ve bireysel çalışmalar kişiyi çok

 

ileriye götüremiyor. Bir işte başarılı olmak için bir çok farklı

 

sebep ve sonuç ilişkisini gözden geçirmek gerekiyor bu da

 

ancak ekip çalışması ile oluyor.

 

Merhabalar sevgili okuyucularım,

 

Kutsal bayramlar birbiri ardına geldi, geliyor…

 

Ramazan bayramı arkasından, Esther ve ardından gelecek olan  

 

Pesah yani hamursuz bayramı ise hemen hemen kapıda.

 

Tarih sırasına göre, Yahudilik, Hristiyanlık, İslamiyet.

 

Bu üç semavi dinin bayramlarının ortak özelliği birleştirici, barış

 

ve sevgi içermesi.

 

Tüm insanlığa üç kutsal bayramın barış ve huzur getirmesini

 

dilerim.

 

Geçen akşam Netflix’de ‘Musa’ serisine takıldım.

 

Yahudiliğin peygamberi Musa’nın hayatını anlatan bir seri.

 

Kutsal kitapları bir çoğumuz, bir kaç kere okumuşuzdur,

 

temayı bilmeme rağmen, temanın anlatılış tarzı ilgimi çekti,

 

diziyi seyretmeye başladım.

 

Hikaye çoğumuzun bildiği gibi Mısır’da geçiyor, bebek

 

‘Musa’nın’ Nil nehrine bırakılmasıyla olay başlıyor.

 

Kutsal kitaptaki anlatılar her okuduğumda,

 

artık seyredebiliyoruz da, her seyrettiğimde de farklı noktaları

 

düşünmeme ve hayatı farklı açılardan yorumlamama neden olur.

 

Zaten kutsal kitabın özelliği de bu değil midir? Her okunduğunda

 

faklı bir ders vermesi.

 

Dediğim gibi ‘Musa’ hikayesini bir çoğumuz biliyor, ben hikayeyi

 

anlatmaya kalkmıyacağım, hikayeninin başlangıçındaki olayların

 

gelişiminde bana bir kez daha kendini hatırlatan ‘ekip

 

çalışmasının’ öneminden bahsedeceğim.

 

 

Charles Dance tarafından anlatılan üç bölümlük belgesel drama,

 

Musa'nın sürgünden, kurtarıcıya olan yolculuğunu anlatıyor.

 

 

Destan’da bu sefer ilgimi çeken, üç bin beş yüz yıldan fazla bir

 

zaman önce yazılmış ve yaşanmış olduğu varsayılan hikayede,

 

Musa Peygamber’in bir sepette Nil nehrine itilmesinden, ve Tanrı

 

tarafından seçilip halkına liderlik etme sürecine kadar inanılmaz

 

bir ekip çalışmasının mevcut olduğu ve bu ekibin Musa’nın lider

 

olmasında ne kadar güçlü rol oynadıklarını görüyoruz.

 

Musa’nın doğumunda yardımcı olan ebeden, Nil nehri’ne bir

 

sepette bırakıldıktan sonra annesinin, ablası Miriam’a

 

(Meryem) koş ve kardeşini sağselim görene kadar bırakma demesi

 

ile abla Miriam’ın

 

(Meryem) nehir boyunca sepetin içindeki bebeğe eşlik etmesi ve

 

sepet nehirde akıntıda kayar giderken ve abla Meryem’in sepetin  

 

peşi sıra koşması… (Ekip çalışması)

 

Taki sepet bir çalıya takılana kadar, ve Meryem karşı kıyıda

 

ağlayan Mısır kıralın’ın kızkardeşini, prensesi görür.

 

Ve çalıların arkasından o yöne doğru bir taş atar, bebek ağlamaya

 

başlar, prenses irkilir ve o yöne bakar ve prenses bebeği alır.

 

Ebe aracılık yaparak, Musa’nın annesinin bebeği emzirmesini

 

sağlar.

 

 Ve bebek büyür…

 

Ve Musa’ya vahiy gelir…

 

Tanrı, Musa’ya halkı ile ilgili görevlerini verir ve burada kilit

 

noktası olan konuşma gerçekleşir.

 

-Ben bütün bunları gerçekleştirecek kadar yetenekli değilim, daha

 

doğru dürüst konuşamıyorum bile… (Destana göre Musa’nın

 

konuşması tutuktur, dilinde akıcı konuşmasını engelleyen bir

 

engel vardır)

 

Tanrı şöyle cevap verir:

 

Sana kardeşin Aron yardımcı olacak, ve bundan sonra senin

 

sözcün o olacaktır… (Ekip çalışması)

 

Ve bu kutsal destanda; Yahudi halkının Mısır’daki kölelikten  çıkıp

 

Kızıl Denizi aşmaları ve kutsal topraklara ulaşan serüvenleri

 

süresince, Abi Aron, ve abla Meryem’in ve burada adını

 

sayamadığım daha bir yığın kahraman var, sahnede olacak ve

 

tüm engeller ve zorlukların aşılmasında bir güç oluşturacaklardır.

 

Gerçekten inanılmaz bir ekip çalışması…

 

 

Charles Dance tarafından aktör Avi Azulay'ın başrolde olduğu

 

anlatılan Ahit, Musa'nın kişisel kurtuluş arayışını belgeliyor ve

 

İncil, Kuran ve Tevrat'taki en büyük tarihi olaylardan bazılarını

 

harekete geçiriyor. Oyuncu kadrosunda ise bir çok Türk

 

sanatçının da yer aldığını görüyorum

 

Dominique Jade Tipper, Zipporah rolünde

Mehmet Kurtuluş - Firavun

Ishai Golan, Aaron rolünde

Reymonde Amsellem, Miriam rolünde

Tülay Günal - Bithiah

Melis Ulaş - Jochebed

Oberon K.A. Adjepong, Jethro rolünde

Emre Alp Törün - Dathan

Cem Emüler – Haman

 

Sevgiler

RahelÇela B.

 










Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page