Din böyle bir şey olmamalı !
- Bondi CHAKİM
- 2 saat önce
- 3 dakikada okunur

Tanrı ve din konularının kişi ile Yaradan arasında kalması gerektiğine inananlardanım. Diğer bir deyişle siyasal platforma taşınmaması gerektiğine inananlardanım.
Her dinden inanana saygılıyım, inanmayanı da kabullenirim.
İnancın insanı güçlendirdiğine inanırım.
Eski yazılarımda yer verdiğim, insana dini sevdiren merhum Rav Jonathan Sacks tam da bu yönüyle hayranı olduğum bir kişilik.
Bugünkü yazımda iki güncel ve tam ters ve çirkin olaya yer vermek istiyorum.
İnsanı dinden uzaklaştıran iki olaya. (uzaklaştıran yerine çok daha kuvvetli kelimeleri kullanmak isterdim, ama kalsın.)
Biri uluslararası boyutlarda, ikincisi ise yaşadığım ülke kapsamında..
Uluslararası boyutlarda olanı Avustralyadaki, adımı taşıyan sahildeki katliam.
İsmi önemli değil 50 yaşında bir cani, 24 yaşındaki oğlunu yanına alıyor ve birlikte Avustralyanın Bondi sahillerinde Hanuka/ Işıklar Bayramını kutlayan Yahudi bir kitleye ateş açıyorlar.
Uzaktan ördek avlar gibi.
On dakika kadar sürüyor bu katliam.
Yirmiye yakın ölü ve kırk kadar yaralı var..
Yapılan tahkikata göre bunlar Işid elemanı / taraftarı Cihadçılar.
Düşünüyorum da...
Nasıl bir dini inanç elli yaşında yaşamı anlamış olması gereken, aile sahibi bir adamı 24 yaşındaki oğlunu kurban edecek kadar fanatikleştirebilir?
Babalık nasıl bir anda sıfırlanabilir??
Nasıl bir dini inanç hiç tanımadığın, tek suçları başka bir dine bağlı olmalarından kaynaklanan masumları, çoluk çocuk demeden katletmene seni ikna edebilir?
Haçlı seferleri, engizisyonlar çok gerilerde kaldı.
İnsanlık bu konuda yüzlerce yıl sonra bir arpa boyu dahi ilerleyemedi mi ?
Evet anlaşılan ilerleyemedi.
Zira yeryüzündeki her canlının bu inancın siyasallaşmasına -ve bu inancı uygulayan, teşvik eden her kimse ona ve teşvikçilerine - karşı çıkması gerekirdi.
Şiddetle, bütün olanaklarıyla.
Zira bugün Yahudileri hedef alan bu fanatizm, yarın Hristyanları, öbür gün ise kendileri gibi düşünmeyen, yaşamayan Müslümanları da hedef almakta bir sakınca görmeyecektir.
Nerdesiniz dünyadaki aklı başında insanlar ?
Yöneticisiyle ,hükümetleriyle, akademisyeniyle, medyasıyla ve özellikle İslam dinine mensup din adamlarıyla uyanma vakti gelmedi mi ?
..............
İkinci olumsuz örnek yaşadığım ülkeden, İsraelden.
Malum, Hamas terör örgütünün 7 Ekim katliamında İsrael pek çok askerini yitirdi.
Yedi ayrı cephede savaşmak zorunda kaldı.
Bu nedenle küçük bir orduya sahip ülke büyük çapta ihtiyat askerlerini seferber etmek zorunda kaldı.
Bu iki senelik sürede asker kıtlığından, ihtiyatlar yüzlerce gün, hatta bazıları beş yüz gün askerlik yaptılar.
Bunların bir kısmı Yahudilerin tek ülkesini yok olmaktan kurtarmak için her fedakarlığı göze alarak işinden oldu, eşinden oldu, doğan çocuğunu göremedi, bazıları da sakat kaldı veya yaşamlarından oldu.
İsrael’in kuruluşunda sayıları pek az olan haredilere,(aşırı dindarlara) bir ayrıcalık tanındı. Şöyle ki yeşivalarda, (İlahiyat okulları diyelim), okudukları takdirde askerlikten muaf tutulacaklardı.
Gel gör ki yıllar geçtikçe haredilerin sayısı çok büyük çapta arttı ve bugün nüfusun yüzde ondördü gibi bir orana vardıkları düşünülüyor.
Bunların bir kısmı da yeşivalara gitmedikleri halde askerlik muafiyetinden yararlanıyor.
Bugünkü savaş şartlarını ve askeri gereksinimleri göz ardı edemiyen tüm aklı başında İsraelliler bu konunun düzeltilmesini istiyorlar.
Ayrıca ordu askere giden her haredinin dinin icaplarına göre yaşamına devam edebilmesi için cephede dahi her türlü olanağı sağlamış durumda.
Ancak karşılarında siyasallaşmış dini kesim ve bu siyasal yapıya mahkum olmuş bir hükümet, bir politik yapı var.
Tüm çabalara rağmen yeşivalara gitmeyen harediler bile askere alınamıyor. (Çok küçük bir yüzde haricinde)
İsrael devletinin kanunlarına göre askere gitmesi gereken ve çağrıya uymayan gençler, kim olursa olsun, hapis dahil, türlü cezalara çarptırılır.
İşte bu askere gitmeyi red eden haredi gençlerin bir kısmı da kanun gereğince hapis cezasına çarptırıldılar.
Peki, başlarındaki din büyükleri, yeşiva yöneticileri ne yaptı?
Hapis cezasını bitiren her haredi genci hapiste kaldığı her gün için 1000 şekellik bir armağanla mükafatlandırdı.
Nerde Rav Sacks ve gibileri, nerde bu rav ve bunun gibi din adamları?
.......
Işıklar Bayramını kutladığımız bu günlerde tünelin ucunda ufacık bir ışık yine Sydney, Bondi sahilinden geldi.
Yine İslam dinine mensup bir kahraman Avustralyalı canını hiçe sayarak teröristlerden birine saldırdı ve birkaç insanın yaşamını kurtarmayı başardı.
Ve kendi de yaralandı bu arada.
Hangi dine mensup olursanız olun, elinizde yetki ve tek bir yer olsa, bu Müslümana mı cennette bir yer ayırırdınız, yoksa elli yaşındaki cihadcı Müslümana mı?
........
Olanaksıza yakın olduğunu bilsem de yeryüzündeki bu küçücük ışıkların günün birinde tüm dünyamızı sarıp sarmalamasını diliyorum.
Bondi CHAKIM
Bir önceki yazımı okudunuz mu?

IYT dip not :
İfade edilen görüşler İYT web portalının editöryal politikasını yansıtmayabilir.
Yazarların düşünceleri sadece kendilerini bağlar.




