SÜPERMAN
top of page

SÜPERMAN



(Yazarı sesli dinlemek için tıklayınız)




SUPERMAN’İN YARATICILARINA BÜYÜK OLASILIKLA İLHAM VEREN YAHUDİ HERKÜL SIEGMUND BREİTBART POPÜLER BİR YİDİŞ ATASÖZÜ, “YAHUDİLER ARASINDA BİN TANE BREİTBART ORTAYA ÇIKARSA , YAHUDİ HALKI ZULÜM GÖRMEKTEN KURTULACAKTIR” DEMEKTEDİR



Merhaba sevgili okuyucularım. Geçtiğimiz yıl hizmete giren ANU Müzesini hiç ziyaret etme fırsatını buldunuz mu? Tel Aviv Üniversite’sine bağlı olan eski Diaspora Müzesi geçtiğimiz yıl “ANU” adıyla ve çağdaş müzecilik anlayışıyla yeniden hizmete girdi. Son derece çağdaş, teknolojik ve dijital gösterilerle donanmış olan bu müzede gelmiş geçmiş en önemli olaylara ve kişiliklere rastlayıp, onları öğrenme ve tanıma imkânı bulabiliyorsunuz. ANU Müzesi adeta bir Judaica Ansiklopedisi gibi. İnanılmaz ilginç. İşte orada gözüme çarpan bir Yahudi kahramanı sizlere anlatmak istiyorum.


Geçtiğimiz aylarda CW Net’te gösterime giren karakterin yer aldığı, en yeni TV dizisi “Superman and Loise” ile, Superman’in 1938’de Yahudi yaratıcılar Jerry Siegel ve Joe Shuster’in beyni olduğunu hatırlatmak için en iyi zaman.


Birçoğu, savunmasız toplulukları düşmanlarından koruyan bir kahramanın paradigması olarak Superman’i yaratmak için, çiftin kendi Yahudi geçmişlerinden ilham aldıklarını öne sürüldü. Ancak özel bir karşılaşmanın Superman kişiliğini oluşturabilmeleri için onlara ilham vermiş olabileceğini tahmin etmek için nedenler var.


1923 ve 1924 yılları, Amerika Birleşik Devletleri bir fenomeni görme şansını buldu. Siegmund Breitbart’ın, Kuzey Amerika’da “Yahudi Superman” olarak bilinen turneler esnasında Beitbart, Cleveland ve Toronto’da, “Superman çizgi roman yaratıcıları olan Yahudi asıllı Siegel ve Schuster’in memleketlerinde sahne aldı.


Kanıtlamak neredeyse imkânsız olsa da -Siegel ve Schuster’in, Breitbart’tan bahsettiğine dair hiçbir kayıt yok- Herkül adamın bir ilham kaynağı olabileceğini tahmin etmek için bir neden var. Breitbart pelerin takıyordu ve hız yapan trenleri durdurabileceği ilan ediliyordu.


Hayatı boyunca dünyanın en güçlü adamı, Demir Kral, Yahudi Herkül ve Günümüz Samson’u olarak övülen bu adam, Breitbart kimdi?


Siegmund “Zishe” Breitbart,1893’te Lodz’da (önce Polonya, ardından Rusya) bir demirci ailenin oğlu olarak doğdu. Otobiyografisinde ailesinin, üç yaşındayken ağır bir demir çubuğun altından, kimsenin yardımı olmadan çıktığında çocuğun alışılmadık gücünü keşfettiklerini yazar. Küçük çocuk 4 yaşına geldiğinde ailesinin dükkanında demir dökmeye başlamıştı.


Çocuğun ilk yılları zor geçiyordu. Sınıf arkadaşlarına karşı güç kullandığı için bir dizi Yeşivadan (dini okul) atılan Breitbart,1. Dünya Savaşı sırasında Rus Ordusu’nda görev yaparken Almanlar tarafından esir alındı. Savaştan sonra Almanya’da kaldı ve yerel pazarlarda, güç yetenekleriyle para kazanarak geçimini sağladı.


1919 yılında böyle bir performansında, Harry Houdini ve diğer diğer konularda en iyi performans gösterenler tarafından öne çıkarılmasıyla birlikte ünlü Alman Circus Busch, Breitbart’ı gördü ve giriş gösterisini gerçekleştirmek için onu açılışın yapılacağı gemiye getirdi.


Breitbart’ın, ona Roma askeri gibi hiper- maskülen kostümler giydiren sirk patronu sayesinde, ‘Güçlü Adam’ gösterileriyle popülerliği hızla yükseldi ve çarçabuk yan gösteriden ana etkinliğe geçirildi. Almanya ve Avusturya’da hızla yükselen antisemitizm dalgasına rağmen, sirk sahnesine girerken, sık sık 6 köşeli Davut Yıldızı takan Breitbart, Berlin, Viyana, Prag ve Varşova’da kitlesel bir Yahudi ve Yahudi olmayan taraftarlar ve hayranlar elde etti.


Breitbart’ın eylemi, demirle çalışma deneyimine dayanıyordu. Çubukları at nalı şeklinde büktü, zincirleri ısırdı kesti, yumruğu ile tahtalara çivi çaktı. Dişleriyle savaş arabalarını çekebiliyordu ve imajı, Yahudiler hakkındaki stereotiplerin altını çizdi. 20. yüzyılın ilk on yılları boyunca kaslı erkekler, gururu ve Alman erkeğini temsil ederken, Breitbart aslında Alman erkekliğinin özlü imgelerini de somutlaştırıyordu.


Breitbart’ın efsanesi büyüdükçe, performans sergilediği her kasabanın tek sohbet konusu halini aldı. Bir muhabir gazetesinde, “sadece jimnastik öğrencileri ve liseli kızlar onun hakkında konuşmuyor; birinci sınıflar bile Breitbart’ın ne kadar güçlü olduğunu biliyor” diye yazmaktaydı.


Bir taverna sahibi şikayet etmişti, “masalarım deliklerle dolu, çünkü müşterilerim çıplak elleriyle çivi çakarak güçlerini test ediyorlar. Tüm Viyanalı kadınlar bu yeni Samson’a aşık. Irksal nefret, gurur ya da sağduyu-burada bunların hiçbiri işe yaramıyor.” demekteydi.


Breitbart Avrupa’daki şöhretinden yararlanarak,1923 yılının çoğunu Amerika Birleşik Devletleri’nde gezerek geçirdi. Nihayetinde Breitbart çılgınlığı film dünyasına girmesini sağladı. 1923 yapımı “The Iron King” filminde başrol oynadı ve abonelerinin Breitbart’ın kas geliştirme ve beslenme alışkanlıklarını detaylandıran “ Breitbart Fiziksel Sağlık Yayını”nda da yer aldı.


Breitbart,1925 te paslı bir çivi yüzünden sahnede yaralandı, bu yara kan zehirlenmesine neden olunca genç Herkül yaşama veda etti. Berlin’e gömüldü.


Ne yazık ki, Nazilerin Polonyalı Yahudileri yok etmesi, Breitbart’ın belleklerde yer alan, zengin sözlü efsanelerini büyük ölçüde söndürdü. Ancak efsanesi tamamen ortadan kalkmadı.2001 yapımı “Yenilmez” adlı filmi, hayatının kurgusal bir anlatımını sergiliyordu. 2010 yılında “Zishe The Strongman” adlı bir çocuk kitabı yayınlandı.


Bu görünüşteki paradokstan ne anlıyoruz: antisemitizmin yükseldiği ve Yahudi erkeklerin kız gibi alay edildiği bir dönemde, güçlü vücutlu erkekliği bir halk kahramanı haline dönüştüren bir Yahudi süper kahramanı?..


Bazıları Breitbart’ı o dönemde Alman ve Avusturyalı erkeklerin kabadayılığa özenmelerinin bir tür haklılığı olarak gördü. Bu görüşe göre, aynı zamanda Yahudi olması, onu ortalama bir Alman için bir ucube haline getirdi ve onu vodvil pistinde eğlence olarak daha çekici hale getirdi.


Diğerleri Breitbart’ı yeni Siyonist, kaslı Yahudilik için bir model olarak gördü. Popüler bir Yidiş atasözü, “Yahudiler arasında bin Breitbart ortaya çıkarsa ,Yahudi halkı zulüm görmekten kurtulacaktı” dedi. Breitbart’ın kendisi gururlu bir Yahudi’ydi ve genellikle Siyonist bayrak tarafından kuşatılırken performansını sergilerdi. Onu selamlamak için “Hatikva”nın çalınmasını reddeden bir Varşova restoranında yeniden sahne almayı reddetti. Zeev Jabotinsky’nin Yahudi ordusu fikrini desteklemişti. Bir anlatıya göre Jabotinsky ve Breitbart, Breitbart’ın Filistin’deki bir günlük Yahudi ordusunun generali olacağına dair plan yapmışlardı.


Ancak bunların hiçbiri, gururlu bir Yahudi Herkül’den daha fazlası olan Breitbart’ın hikayesini tam olarak betimleyemez. Hahamlara ve Yahudi entellektüellere çok saygı duyuyordu ve bir araştırmaya göre, Roma tarihi üzerine 2.000 kitap içeren önemli bir kişisel kütüphane oluşturdu. Bir grup Yidiş düşünür için bir performans sergiledi ve onların adına kişisel bir destek mektubu yazdı. Radzhiner Hasidik Rebbe ile tanıştı, ve bizzat bir performans sergileyerek, toplantının sonrasında Rebbe’nin takipçilerine 30 kilo pesah unu (Hamursuz unu) bağışladı.


Daha sonra dikkat çekici “Zishe” (kelimenin tam anlamıyla tatlı), çok sayıda kişi tarafından son derece tatlı, son derece duygusal ve “Edelkeit” (tatlı ve sevimli bir kişi için Yidiş dilinde) ile dolu olarak övüldü. Breitbart ile görüşen bir muhabir karşısında sert bir adam bekliyordu. Bunun yerine, daha sonra Demir Kral’ı “Edelkeit”in vücut bulmuş hali olarak nitelendirdi.


Benzer şekilde, Berlin’deki Ortodoks Yahudi cemaatinin (Adass Yisroel) baş hahamı Dr. Ezra Monk, Breitbart’ı şefkatli tavır sergileyen “Modern Kahraman Samson” olarak gördü.


Monk,1925 tarihli övgüsünde “Bu büyük ölçüde semboliktir,” diyordu. “Zincirleri kıran bir adam için, kalbini tereyağı kadar yumuşak kılmak, bir kişinin iyi olduğunu anlatmaya yeterdi” demişti.


Superman Clark Kent gibi, Breitbart’ın kişiliği de sahne kişiliğinin izin verdiğinden çok daha zengin ve çok yönlü idi. O elementlerin bir karışımıydı-beyin, kas gücü, nazik doğa ve şiddetli Yahudi gururu. Zamansız ölümünden yaklaşık 100 yıl sonra hala halka ilham vermeye devam ediyor.


İşte böyle sevgili okurlar geldik bu haftaki yazının sonuna. Hepinize sağlıklı, neşe dolu bir Purim Bayramı diliyorum. Sevgiyle kalın.



Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page