top of page

Bu devirde hala Günahkâr Bedene Vurulan Kırbaç’tan nasıl bahsedilebilir? Maşiah böyle mi gelecek?


ree

“Ki Tetze” peraşasında anlatılan kırbaç cezaları, bize Yahudi ruhunun özüne dair derin bir gerçeği ve her Yahudi ile diğer Yahudi arasındaki özel bağı ortaya koyar.

 

En büyük günahın ortasında bile, ruhun içindeki bir nokta her zaman saf ve tam kalır. Tora’da yazdığına göre günahkâr kırk kırbaç cezası alır. Ancak fiilen yalnızca otuz dokuz vurulur. Neden? Çünkü kırkıncı kırbaç, ruhun günaha hiç katılmayan içsel noktasını simgeler; diğer her şey bozulsa bile kutsal kalan Tanrısal kıvılcımı. Bu kıvılcım hiçbir zaman söndürülemez. Bu nokta, istisnasız her Yahudi’de mevcuttur.

Burada şunu da eklemek gerekir ki, bu 39 kırbaç cezasını uygulayabilmek için gerekli olan koşulların oluşması neredeyse imkansızdı. Dolayısıyla bu kanunu bir uyarı olarak görmek daha doğrudur.

 

Adam HaRishon, Ets Adaat, İyi ve kötüyü bilme ağacından yiyip günah işlediğinde, Tanrı 39 tane ceza vermişti. Bu cezaların 10 Tanesi Adam’a, 10 tanesi Havva’ya, 10 tanesi Yılana, 9 tanesi de toprağa verilmişti. Bu cezalar Şabat günü yapılması yasak olan Melahalara grupsal açıdan tekabül eder.

Bu melahaları 4 guruba ayırırsak, ilk 10 luk gurup (Ekme, biçme, öğütme vs.) Adamı ilgilendirir, ikinci 10 luk gurup, (Dokuma, eğirme, dikme vs.) Kadına bağlıdır, üçüncü 10 luk gurup (Deri yüzme, tabaklama vs.) hayvanla ilgilidir. Dördüncü 9 luk gurup, (inşa etme, yıkma, ateş yakma vs) toprakla alakalıdır. 40 eksi 1 Melaha.

 

Bu melahalar başta söylediğimiz gibi Adama, Havva’ya , Yılana ve Toprağa verilen lanetleri tamir etmektedir.

Adam ın bütün hafta çalıştıktan sonra, Şabat günü 40 ıncı Melahayı Tanrı ile olan bağlantısını çalışması, Ets Adaat günahın da işlenen bütün kirlilikleri ve zararı temizlemekte Ve tamir etmektedir.

 

Elul ayının başından Yom Kipur’a kadar olan günler, kırbaçların ruhsal karşılığıdır. Nasıl ki 39 kırbaç, bedeni günahtan arındırırsa, bu otuz dokuz gün de yıl boyunca üzerimizde biriken dış katmanları temizler. Ama kırkıncı nokta –özümüz, benliğimiz– arınmaya ihtiyaç duymaz. O, her zaman saf kalmıştır.

 

Geonim bilginlerinin yenilikleri, günahkârın bedeninden bir darbeyi eksiltmeleriyle değil, sergiledikleri merhametle büyüktü. Onlar, her günahkârın arkasında acı çeken bir insan, ıstırap duyan bir ruh olduğunu anladılar. Başkasının acısına bu hassasiyet, yani düşmüş olanın içindeki iyiyi görebilmek –işte asıl büyüklük budur.

 

Her Yahudi, tek bir büyük ruhun parçasıdır. Biz, bireylerden oluşan bir topluluk değil; tek bir gerçekliğiz. Bu nedenle bir Yahudi düştüğünde, hepimiz bu düşüşü hissederiz. Bir Yahudi yükseldiğinde de hepimiz onunla birlikte yükseliriz. Bu ruhsal bir hakikattir. Her iyi eylem, yalnızca kişiyi değil tüm dünyayı onarır.

 

Bu kutsal günlerde, af ve bağışlanma dilerken, yalnız olmadığımızı hatırlamalıyız. İçimizdeki en derin nokta, tüm İsrail halkının içsel noktalarıyla bağlıdır. Kendimize ve başkalarına merhamet gösterdiğimizde, günahın kimliğimizi tanımlamadığını anladığımızda –kişisel ve evrensel kurtuluşa kapı açarız.

 

Çünkü senin ruhun saftır.

Efraim ÖZŞARDAŞ

Bir önceki yazımı okudunuz mu?





ree







Yorumlar


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
WhatsApp Image 2020-09-08 at 20.52.59 (1

İLETİŞİM

Telefon                           :+97236582936
Mail                                :turkisrael@gmail.com

 

KÜNYE

İYT Web Sitesi Künyesi:
Editör                             :Av.Yakup Barokas
Grafik Tasarım              :Şemi Barokas 
                                       Ovi Roditi Gülerşen

© 2018 by Turkisrael.org

bottom of page