Bana kızgınsan, bunun nedeni T-nrı'ya inanmamandır
top of page

Bana kızgınsan, bunun nedeni T-nrı'ya inanmamandır



Rav Shlomo Levinshtein bir Tora dersinde bu cümleyi söylemişti... "bana kızgınsan bunun nedeni T-nrı'ya inanmamandir." Bunu anlamam zaman aldı ama uygulamak için daha da uzun bir zaman gerekiyor.


Kedoşim peraşasında (19.18), Aşem bize şunları söylüyor: "İntikam almayacaksın, kalbinde kin tutmayacaksın"


Raşi, birisine "dün küreğini bana ödünç vermediğine göre bugün kazmamı sana vermeyeceğim" dediğinde intikamın alındığını açıklıyor.


Ve birine kin gütmek, "Sana kazmamı ödünç vereceğim çünkü senin gibi değilim dün bana küreğini ödünç vermemiştin" gibi bir durumla da örneklenebilir.


Dolayısıyla intikam ve kin gütme, görünüşe göre, kişinin aklından geçenleri diğerine söyleme eylemini de içeriyor.


Ona hiçbir şey söylemez, kazmasını ödünç verir ve içinden kendi kendine "en azından ben onun gibi değilim, derse ne olur? »?


Hefets Hayim “Aavat Hesed” adlı kitabında Perek 4 diyor ki: “Bilin ki intikam günahtır, sadece kendisine söylemişse değil, daha önce kendisine ödünç vermediği için kalbinde başkasına ödünç vermediğini bilen kişi bile intikam alma yasağını çiğnemiştir” der..


O halde kişinin kalbinden de intikam ve küskünlüğü çıkarması gerekir, yoksa Tora'nın bir yasağını çiğner.

A-şem bizden böyle bir seviyeye ulaşmamızı nasıl isteyebilir? Hiç de insani görünmüyor...

Bu, haftada birkaç kez neredeyse hepimizin bir Tora yasağını ihlal ettiği anlamına gelir


Eşiniz sizi gücendirdiğinde ya da istediğinizi yapmadığında, olumsuz duygu ve hareketi geri vermeseniz bile, en azından ona geri verirken içinizden söylenseniz bile bir Tora yasağını çiğniyorsunuz...


Birine bir an bile darılırsanız, size yanlış davrandığını düşündüğünüz kişiyi memnun etmemeye karar veriyorsanız yine bu Tora'nın bir yasağıdır.


Aile içi çatışmalar sadece kin üzerine kuruludur. Maddi manevi haksızlıklar, komşu anlaşmazlıkları… İş yerindeki meslektaşlar arasındaki çatışmalar… hepsinin kaynağı kızgınlıktır, intikam ve kin üzerine kuruludur. Kısacası, tüm hayatımız küskünlükle dolu olabilir


Ve Tanrı'nın bizden böyle bir şey istemesi insani değil… Aslında, A-şem de insan değildir ve O, Peraşa'nın başlangıcından itibaren bizi uyarır: kutsal olun çünkü ben Kadoş'um - kutsalım


A-şem bizden onun gibi olmamızı istiyor. Ve bunun için kendimizin ötesine geçmeli, benliğimizin insani boyutunun üstüne çıkmalı ve ilahi olan ruhumuza sarılmalıyız ve kutsal olmalıyız


Öyleyse nasıl? Bazen iyi bir tokatı hak eden tüm bu insanlara içerlemeyi durdurmak için gereken gücü ve hatta kişisel ilgiyi bulmak nasıl mümkün olabilir?


Hayim Vital z'l, Şaarei Keduşa'da şunları yazdı:

Evinizde öfke, kibir ve küskünlükten sakının. Ve eğer biri seni rahatsız ederse, cevap verme.

Sinirlen ama sana karşı günah işleyenlerin hepsine ederi kadar sinirlen ve kalbinde hiçbir acı hissetme, çünkü bu senin için iyidir: çünkü bunu gurur meselesi yapmadığın zaman Tanrı'nın merhameti sana yönelir.

Tanrı'nın size verdiği hediyenin farkında olsaydınız, her gün sizi sinirlendiren yada gururunuzu inciten bu insanlarla tanışmak isterdiniz çünkü size hayat veren budur.”


Hayim Vital z'l bize kalbimizdeki kızgınlığı silmeyi başarmamız ve hepsinden önemlisi asla intikam almamamız için bir motivasyon unsuru veriyor.

O kadar önemli bir unsur ki, tüm kusurlarımızı silecek ve hatta bu can sıkıcı ve incitici türleri aramamızı bile tavsiye edecek bir açıklama…


Tanrı'dan başka hiç kimsenin sizi sinirlendirmeyeceğine, hatta sizi üzemeyeceğine veya gururunuzu incitemeyeceğine kendinizi ikna etmenize ve çaba göstermenize izin veren bir motivasyon...


Bize ilettiği ve oraya ulaşmamıza yardımcı olabileceği diğer nokta ise, bu kişinin (meslektaşınız, komşunuz, kardeşiniz veya kız kardeşiniz ve hatta eşiniz) yaranızın kökeninde olmadığını anlamaktır. Problem diye görünen herşeyin kökeninde olan tek ve tek güç Tanrı'dır, belki de günah işleyen sizsiniz ve Tanrı sizi sevdiği için, size onunla bağlantı kurmanız için bir fırsat gönderir.


Hatanızın temelinde Tanrı'dan uzaklaşma vardı, imtihan O'nun olduğunu, imtihanda kılık değiştirenin sadece O olduğunu unuttuğunuz bir an.


Tanrı bir imtihan kılığına girer ve sana "iş sana kalmış" der, beni unutma, seni imtihan edenin sadece benim olduğunu bil ve Tora'da sana bildirdiğim şekilde intikam ve kin gütmek yerine kendinle yüzleş...


Tanrıyı önünüzde görmediniz ve bir hata yaptınız, bu yüzden yaptığınız bu hatayı düzeltmek için, şimdi size canınızı sıkan veya inciten bu "aktörün" perde arkasında O'nu tanımanız için yeni bir fırsat veriyor.


Bu bir fırsat ve şans çünkü başarırsanız, önceki tüm hatalarınızı da telafi edecektir. Ve bu kez bu yeni imtihanda Aşem'i tanırsanız, o zaman ilk hata sırasında O'nunla aranıza koyduğunuz mesafeyi de ortadan kaldırmış olacaksınız.


Shmuel 2 (16.10):

Kral David, kendisini tahttan indirmek isteyen oğlu Shimi Ben Guerra tarafından herkesin önünde en kötü hareketlerle hakaretlere uğradı. Ordu komutanı kral David’den bu kişinin kafasını kesmek için izin istedi, ancak David reddetti ve "Hakaret eden o değil çünkü ona hakaret etmesini söyleyen A-şem'dir ve A-şem'i yaptıklarından dolayı kim kınayabilir?” diye cevap verir.


David adının, ordusunun önünde lekelendiğini duyduğu için intikam duygusu ve kin duymadı. Aksine, ölümünden önce, oğlu Şlomo'dan, Shimi ben Guerra'nın kendisine hakaret etme sorumluluğunu üstlendiği için kusurunun kefaretinin ödenmesi için bir yol bulmasını istedi ve O'nun için dua etti.


David, tüm hayatı boyunca, konu kendi ismine gururuna geldiğinde asla intikam almak istemedi, ancak Tanrı'nın ismi ve büyüklüğü çiğnendiği zaman kendini bir aslan gibi güven ve cesaretle silahlandırdı.


O halde sorumuza cevap vermek gerekirse, kalbimizden intikam alma arzusunu ortadan kaldırmayı başarabilmemiz, A-şem'in emrini yerine getirme sorumluluğunu üstlenen kişiyi değil, sadece A-şem'i önümüzde görmeye çabalayarak olur. Üstelik bunu sadece bizim iyiliğimiz için yapması, ona daha yakın olmamızı sağlamak ve böylece kalbimizden kırgınlığı gidermeyi başardığımız önceki hatalarımızı silmek için...


Biri otoparkta yerinimizi mi aldı, komşunuz bu sabah asansörde size selam mi vermedi, eşiniz alınganlık mi yapıyor, çocuklar çok mu inatçı belki de benzer davranışları biz başkasına gösteriyoruz? Tanrı'nın vermek istediği bir mesaj mı var? Kin tutmadan, intikam ile hareket etmeden önce Tanrı'ya inancımızı gözden geçirelim… insanlara kızıyorsak belki de Tanrıya dönmenin zamanıdır...


Hodeş Tov... Sivan ayına başlarken hepimizin Tora'yi korkuyla değil sevgiyle alabilmesini diliyorum.








Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page