Bu yazıyı 70 yaş üstü için yazdım…
top of page

Bu yazıyı 70 yaş üstü için yazdım…


Bu hafta daha “cool” bir konuya değinmek istedim; “Demans” :) )

Daha evvelce, kaleme aldığım bir yazımın başlığı şöyleydi: “Bu yazı 65 yaş üstü için”. (19.Haziran.2019)

Bu defa çıtayı biraz daha yükselterek “Bu yazı 70 yaş üstü için” diyebilirim.

“Demans” sözcüğünü yakın zamana kadar duymamıştım. Google’a girince ne anlama geldiğini öğrendim; Halk dili ile “bunama” olarak tabir edilen “demans”, zihinsel becerilerin hastalık nedeniyle zayıflaması durumu imiş. Demans’ın en sık görülen nedeni, tüm demans hastalarının en az yarısının mustarip olduğu Alzheimer hastalığı... Bununla birlikte, beyni zayıflattığı için demans hastalığına yol açan 200 farklı hastalık varmış...

Bu açıklamadan ben şunu anlıyorum, biraz “unutkanlık” başlayınca hemen panik olup; “Eyvah, alzheimer başlangıcı mı?” diye endişelenmemek gerekiyor. Bir de İstanbullu Gelin’de Esma hanımın durumu var ya, insanın aklına kötü şeyler geliyor…

Her neyse, özellikle özel isimler bende uçup gitmeye başladı, hele biri ansızın sorduğunda, nerdeyse birkaç yıl önce her gün önünden geçtiğim sokakların adını bile unutuyorum. Durum öyle olunca bir doktora görüneyim dedim.

Allahtan “Kupat Holim”de tahlil yaptırmak için sıra beklerken benden biraz yaşlıca iki beyin sohbetlerine kulak verdim. “Sorma başıma geleni!” diye anlatıyor biri. “Aile doktoruma unutkanlığım biraz nüksetti diye yakındım, geçmedi birkaç gün Trafik’ten bir yazı; Ehliyetiniz iptal olmuştur!. Hemen Trafik Şubesine koştum. Durum anlaşıldı, doktor bildirimde/ihbarda bulunmuş. Bir yıl uğraştım durumu düzeltene kadar. Tabi bu arada araba da kullanamadım”.

“Beyler” dedim “iyi ki sohbetinizi dinledim. Ben de bu nedenle doktoruma danışmayı düşünüyordum”. “Sakına!” dediler “ Doktor… Muayeneler, bürokrasi… sonra pişman olursun! Tam bir işkence!..”

Genetik önemliymiş, peki annemiz 102 yaşında her şeyi hatırlıyor, oysa babamız 57’sinde Alzheimer olduysa ne oluyor?

İşin sırrı beyin hücrelerinin kullanımında… Beyinde 100 milyardan fazla hücre (nöron) mevcut. Beynimiz bizim hayat defterimiz; hayatımızdaki insanlar, olaylar, bilgiler, biz istediğimiz için orada yer alıyorlar.

Hafıza gücü dediğimiz olgu da tam burada duruyor; çünkü hafıza gücü, beyindeki hücre sayısından çok, beyin hücrelerinin etkin kullanımı ile gerçekleşiyor. Hafıza kaybının önlenmesi yönünde çalışmalar yapılmakta ise de bu konuda henüz fazla bir ilerleme kaydedilemedi. Hafızanın geri getirilmesinde birkaç beyin bölgesinin birlikte çalıştığı bilinmekte ise de bölgelerin birbirleriyle ilişkileri henüz çözülmüş değil.

Hafızayı güçlendirmek için pek çok öneri mevcut. Ancak kesin olan sağlıklı beslenmenin ve vücut aktivitelerinin beyin hücrelerinin etkin kullanımını güçlendirdiği.

Bazı bilgiler tekrarlandıkça daha zor unutulur. Yaşlılar aynı hikâyeleri defalarca anlatırlar ve sık sık sorarlar; “Ben sana bunu anlatmış mıydım?” Belki de anıları korumanın bir yolu da bol arkadaş edinmekten geçiyor. Böylece hem yalnızlığın önü alınmış oluyor, hem de değişik dostlara aynı hikâyeleri anlatarak en azından bu hikâyelerin belleğinizden silinmeleri önlenebiliyor…

Bu sözü unutmayalım: “Unutkanlık zayıf bir hafızanın değil, ihmal edilmiş bir hafızanın kanıtıdır.”

Sonuç, dostum nörolog doktor Emil Goldenberg’den konu ile ilgili olarak bizleri aydınlatmak üzere bir konuşma yapmasını rica ettim.

Herkese sağlıklı günler dilerim…

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page