top of page

Eretz nehederet!..


Geçen haftaki “Golda Meir ve Chesterfield” başlıklı yazımı; “Günümüz İsrael’i dünyadaki ütopyasını kaybeden pek çok ülkenin aksine (…) geleceğine umutla bakmaktadır.” diyerek tamamlamıştım.

Yazının yayınlandığı gün, İsrael Knesset’inde, gece yarısı, meclisin dağılmasına ve erken bir seçimden kısa bir süre sonra yeni bir erken seçim kararı alındığı gündü. En azından o gün, ülkede aklıselim düşünen herkesin üzgün olduğu, geleceğe karşı kaygılar taşıdığı, umutlu olmaktan uzak olduğu bir gündü…

Ve bir okur yazımın altına şöyle yazdı: “Hala nasıl umutlu olabiliyorsunuz?”

Günlük gazetelerin birinde bir başlığa rastladım:

"למרות המשבר יש לנו ארץ נהדרת" . (Krize rağmen harika bir ülkemiz var.)

Bu başlık, tam da İsrael halkının, Binyamin Netanyahu’nun hükümet kurma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasından sonraki halet-i ruhiyesini açığa vurmaktadır.

Hiçbir sıradan vatandaş, başbakanın, 65 sandalyeye sahip sağ blokun destek sözü vermesinden sonra hükümeti kurmayı başaramayacağına inanmıyordu. Hatta sürenin bitmesine dakikalar kala bile bu umut yitirilmemişti. Çünkü İsrael’de siyasi krizlerin her zaman “genius” bir çözüm yolu bulunarak atlatılması olağandır.

“Eretz Nehederet”, 7 Kasım 2003’te ilk kez sahneye çıkan ve 16 yıldır izlenen hicivli bir televizyon programının adıdır ve “harika ülke” anlamına gelmektedir. Programda geçmiş haftanın güncel olayları, bu olaylara dâhil olan genelde sanatçı veya siyasi kişileri gülünçleştiren satirik parodiler sunulur. Bu program kanımca, İsrael’deki demokrasinin, düşünce özgürlüğünün, hoşgörü anlayışının bir göstergesidir.

Eretz Nehederet’te kimi zaman Netta Barzilai, Madonna gibi pek çok sanatçının bire bir kopyaları yer alabileceği gibi sürekli tiye alınan “Bibi” programın değişmez karakterinden biridir.

Beny Gantz’ın bir televizyon söyleşisinde spiker karşısında takılıp pek çok kez “Yonit!.. Yonit!…Yonit!..” diye ismini tekrarlaması da bu programda gırgıra alınmış ve sanki konuşma yeteneğinden yoksun olduğu vurgulanmak istercesine muhalefet liderinin karizması çizilmişti.

Ne var ki, bu güne dek hiçbir devlet başkanı veya siyasinin hakaret suçu ile program aleyhinde mahkemeye başvurduğuna rastlanmadı. J

İsrael siyasi tarihinde bir ilk oluşturan bu durumun kahramanlarından - kimine göre sözünün eri, kimine göre de “solcu” olmakla suçlanan- Eski Savunma Bakanı Avigdor Liberman (*), krizin yaşandığı gün bir an için olsun siyasetin bunaltıcı havasından kurtulmak ve kafayı dağıtmak için Knesset’teki odasında koltuğuna yerleşti. Kısa bir süre önce kendisini ağır şekilde eleştirmesine rağmen televizyondan, “Eretz Nehederet”i izledi. Hatta programı izlerken çektiği bir fotoğrafını da “Instagram”a koymaktan geri kalmadı.

Yazının başına geri dönelim; Nasıl hala İsrael halkı umutlu olabiliyor? Çünkü harika bir ülkede yaşıyoruz!.

(*) Solcu olmakla suçlanan Liberman, İsrael Beytenu partisinin lideri olup teröristlere ölüm cezasının getirilmesini, Hamas’a karşı sert tedbirlerin uygulanmasını, Batı Şeria’nın ilhak edilmesini ve dindarların askerlik görevine çağrılmalarını savunan sağcı, milliyetçi görüşlere sahip bir siyasetçidir. Moldovya’dan göç eden Liberman genelde Rus göçmenlerden oy almaktadır ve Binyamin Netanyahu’nun 30 yıllık yakın dostudur.

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page