Golda Meir ve Chesterfield
top of page

Golda Meir ve Chesterfield


Sitemiz köşe yazarı Suzi Sabaner, Şalom Dergi’nin 89. sayısında “Hem anne, hem başbakan” başlıklı yazısında Golda Meir’i, “ulusun annesi” olarak tanıttı, soyadı ile çağrılmasını sevmediğinden; “Bana lütfen Golda deyin” diyecek kadar alçakgönüllü, sade ve otantik karakterinden, Yom Kippur savaşındaki hatasından, vatan sevgisinden söz etti.

1898 yılında Kiev’de doğan Golda Meir daha beş yaşında iken pogromlardan kaçan ailesi ile birlikte ABD’ye göç etti. 1921 yılında yeni evlendiği eşini ikna ederek Eretz İsrael’de bir kibutza yerleşti.

Yıl 1971, Levi Eshkol’ün ölümü üzerine başbakanlık görevini üstlenen Golda Meir, ABD Başkanı Richard Nixon’u ziyaret etti. Bu seyahatinde Golda doğal olarak akıcı İngilizcesi ve kişiliği sayesinde herkesin takdirini kazandı ve ülkesine döndüğünde; “artık dost bir ülkeye sahibiz” dedi. Bu başarılı gezinin de etkisi ile Golda Meir girdiği seçimlerde lideri olduğu İşçi Partisi 56 milletvekilliği kazanarak büyük başarı elde etti.

Sene 1978, sigara içmenin toplumda yaygın olduğu, yadırganmadığı yıllar… İsrael televizyonu haber sunucusu Yaakov Ahimeir programında artık emekliye ayrılan Golda Meir’i ağırlıyor. Döneminin demir leydisi, çekim arasında bir sigara rica eder. Oysa kamera bu sahneyi de görüntülemiştir; yıllar sonra arşivlerde ortaya çıkan film kayıtlarında Golda Meir’i püfür püfür sigara içerken görmekteyiz.

Golda, sabah kalktığında, küçük dairesinin mutfağında koyu bir kahve hazırlar ve peş peşe birkaç sigara içerdi. Günde üç “Chesterfield” paketi bitirdiği ve “sağlığına zararlı, en azından biraz azalt, filtreli iç” dendiğinde; “Yaşımı aldım, genç ölmeyeceğim!..” derdi.

Golda, Yaakov Ahimeir ile söyleştiği programda, ABD’de moda olan mini, hatta mini mini eteklere İsrael’deki kızların öykünmesini hoş karşılamadığını belirtir. Sosyalist görüşlere sahip olan Golda Meir’i, emeklilik yıllarında, pazar alışverişi sonrasında, elinde torbalarla otobüste görebilmek mümkündü.

Yaakov Ahimeir, İsrael’in dördüncü ve tek kadın başbakanına yönelttiği Eurovision yarışmasını izleyip izlemediği sorusunu (o yıl İzhar Cohen A Ba Ni Bi şarkısı ile ilk birinciliği kazanmıştı) umursamaz bir ifade ile “evet izledim” diye yanıtlamış, sonrasında da “düşüncemi açıklayarak bu güzel gecenizde mutluluğunuzu bozmak istemem” diye eklemişti.

Oldukça özensiz giyinen Golda’nın öncelikleri arasında her halde özenti olarak gördüğü kadın modası veya şarkı yarışmalarının hiç yeri yoktu. O, Yahudi devletinin kurucuları arasında yer aldı, ona göre bir devlet kurmak farklı değer yargılarını ve önceliklerini gerekli kılıyordu.

Ne var ki Golda, Kuzey Afrika ve Arap ülkelerinden göç etmiş, ikinci sınıf vatandaş olarak hor görülen Yahudilerin ikinci kuşağının 1971 yılında başlattığı “Kara Panterler”in başkaldırılarına karşı gerekli anlayışı göstermekten uzak kaldı, bu hareketi sert bir şekilde bastırmaya çalıştı.

Oysa söyleşinin gerçekleştiği1978 yılında İsrael artık değişmeye başlamıştı. Golda’nın “kötü çocuklar” olarak tanımladığı Kara Panterlerin başkaldırıları ülkede fırtına gibi esmiş, hareket etkisini göstermişti. Menahem Begin’in Likud partisinin Doğu kökenli Yahudileri (Mizrahileri) kucaklaması ile sağın ve liberalizmin önü açılmış oldu.

Kısa bir bocalama döneminin ardından sosyalist bir yapı ile yola çıkan Ben Gurion, Golda Meir, Yitzhak Rabin gibi liderlerin ilkeleri doğrultusunda kurulan bu ülke hızla küçük bir Amerika olma yolunda ilerlemeye başladı. Özellikle son yirmi yılda pek çok alanda dünyanın lider ülkeleri arasında yer aldı.

Günümüz İsrael’i dünyadaki ütopyasını kaybeden pek çok ülkenin aksine Kuzey Afrikalısı, Avrupalısı, dindarı, seküleri, Etiyopyalısı ve Sovyet Rusya’dan göç edenleri ile geleceğine umutla bakmaktadır.

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page