Ateş düştüğü yeri yaktı…
top of page

Ateş düştüğü yeri yaktı…


Bu hafta yayınlanmak üzere hazırladığım ve hepimizi gururlandıran Mellanox’ın 6,9 milyar dolara satılmasına ilişkin yazımı şimdilik bir kenara koydum.

İsrael’de haftanın ilk günü olan Pazar sabahı telefonuma bakıyorum;

-“Erdoğan konuşmasında Yahudi vatandaşları koz olarak ortaya koydu” Avlaremoz

- Michael Rubin, 15 Mart tarihli Washington Examiner’da yayınlanan yazısında, Türkiye Yahudilerini acilen ülkeyi terk etmeye çağırıyor.

- Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Netanyahu’ya; “Oğlunun kulağını çek!..” (Hürriyet)

Yeni bir haftaya başlarken oldukça sıkıcı mesajlar… Ve saat 9.45’te telefonuma bir haber düşüyor; “Ariel’de terör saldırısı...”

Ateş düştüğü yeri yakıyor.

Askerlik görevini yapan torunumun kimi zaman Ariel’in girişindeki meydanda, kontrol noktasında, beton siperlerin gerisinde, güvenliği sağlamakla görevlendirildiğini biliyordum.

Ariel, Tel Aviv’den yarım saat mesafede 20 bin nüfuslu, kuruluşuna Şimon Peres’in öncülük ettiği ve hiçbir durumda vazgeçilmesi düşünülmeyen oldukça önemli yerleşimlerden biridir.

15 bin gencin öğrenim gördüğü Ariel Üniversitesi’nde bin İsraelli Arap ve Filistinli öğrencinin de bulunduğunu belirtelim. (Ariel hakkında daha geniş bir yazıyı ilerde kaleme alabilirim.)

Televizyonun karşısındayım, bir ölü (*), iki ağır yaralıdan söz ediliyor. Saldırının işleniş şekli ile ilgili bilgiler netleşmeye başlıyor. İki saldırgandan biri kontrol noktasının bulunduğu yerleşim yerinin girişinde, ilkin nöbet tutan askeri bıçaklayıp silahını gasp ediyor, sonrasında yoldan geçen araçlara ateş açıyor ve ele geçirdiği otomobil ile Ariel’e çok yakın bir Arap köyü olan Burqin’e kaçıyor.

Bu arada torunumdan haber geliyor. Annesini arıyor ve saldırıda bıçaklanarak öldürülen Gal Keidan ile arkadaş olduğunu, nöbeti kendisine devrettikten sonra saldırının gerçekleştiğini, “her şeyi gördüğünü” anlatıyor. Şokun etkisini kısa sürede atlatacağını umuyorum.

Saldırıdan iki saat sonra Ariel’de hayat normal akışında akmaya devam ediyor; nöbet yerinin yakınındaki otobüs durağında bekleyenler, oto stop yapan öğrenciler…

İsrael’in denetimi altındaki bölgelerde ve Gazze’de ise bayram havası hâkim, şekerler dağıtılıyor, kutlamalar yapılıyor…

Beş ay kadar önce Ariel’e yakın olan Barkan sanayi bölgesinde yaşanan terör saldırısında da 28 yaşındaki Kim Yehezkel ve 35 yaşındaki Ziv Hajbi yaşamlarını yitirmişler ve olayın etkisi uzun süre hafızalardan silinememiş, saldırganın ele geçirilmesi uzunca bir süre almıştı.

Barkan’daki terör saldırısından sonra da Abbas yönetimi Avrupa’dan gelen insani yardım amaçlı paraları hapishanelerdeki eli kanlı terörist mahkûmlara dağıtmaya devam etti. Bu arada bavullar içinde Katar’dan gelen dolarların da Hamas’a teslimi aksatılmadı.

Ariel’deki saldırıdan sonra da ne yazık ki durumun değişeceğini sanmıyorum… Yaşanan her terör eylemi bizleri barıştan birkaç adım daha uzaklaştırıyor. Hala barışın mümkün olabileceğine inanları tabi…

(*) 47 yaşında 12 çocuk babası olan Rav Achiad Ettinger’in kaybı ile terör saldırısında ölenlerin sayısı ikiye yükseldi.

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page