Mutluluğun 5 anahtarı
top of page

Mutluluğun 5 anahtarı


“Mişenihnas Adar Marbin Besimha “ Ravlarımız bu ayın sloganını “Adar ayında daha neşeli /mutlu olmaya çalışmalıyız” diye açıklıyor. Mutluluk bir hedef mi, yoksa aldığımız bir yol mu diye sormak yerine, mutluluğun kilitleri ve anahtarları üzerine birlikte düşünmeye ne dersiniz?

Hayatta herkes mutlu olmak ister, mutsuz olmak için bilinçli bir şekilde uğraşan kimse yoktur.

Mutlu olmayı herkes istiyorsa neden herkes mutlu değil. Farkında olmadan enerjimizi, inancımızı, gücümüzü kısıtlıyor olabilir miyiz?

Sözler ruhun aynasıdır… Ne söylediğimiz, neleri dinlediğimiz bizi, bilincimizi ve hatta bilinçaltımızı etkiler. “ Ben yapamam “, “Ben böyleyim “ diyerek kendi potansiyelimizin ortaya çıkmasına engel olup mutsuzluğa ilk adımları atmamız neden olur. Laşon ara diye adlandırdığımız dilimizi tutamamak, dilini tutamayan kişilerin anlattığı dedikoduları ya da başkalarının hayatlarındaki olumsuz hikayeleri dinlemek yine bizi mutsuzluğa, üzüntüye yaklaştırır.

Zaman yolculuğu… Geçmişte yaşadığınız kötü deneyimleri unutamıyorsanız, keşkelerle başlayan cümleler kuruyorsanız, sürekli eskiden daha iyiydi diye söylenip bir şeylere özlem duyuyorsanız bu nostalji mutsuz olmanıza neden olmaya yeterlidir. Gelecek ile ilgili kaygılarınız ne durumda? Hangi faturayı nasıl öderim? Çocukları nasıl evlendiririm? Yaşlanınca bunu nasıl yaparım? Ne olacak bu ülkenin hali diye başlayan sorular, belirsizlikler mutsuz olmak için kafanızı kurcalıyorsa “Şimdi” ye dönmeye ne dersiniz? Değişimin mümkün olduğu nokta şu anda… Şimdi ne istiyorum, elimdeki imkanlarla ne yapabilirim diye düşünmek hem şimdi, hem de gelecekte mutlu olmak için başlangıç noktası. Pirke Avot 1:14te Hillel ‘in dediği gibi “şimdi değilse ne zaman?”

Evet ama… Sürekli kendimizi haklı çıkarmaya yarayan bahanelerimiz de mutluluğa engeldir. Zamanım olunca, evlenince, emekli olunca, param olunca diye kurduğumuz hayaller, ancak bahanelerimizden güçlü olursak ulaşabileceğimiz hedeflere dönüşür. En çok kendimize söylediğimiz o masum tatlı yalanlardan da vazgeçelim artık. Hayatımızın gerçek sahibi biziz ve hedeflerimiz için mücadele etmeliyiz. Yetser ara- kötü dürtünün en büyük amacı bizleri yapabilecekken, yapamayacağımız düşüncesini yaratmaktır. Vicdan azabı insanın bu dünyada kendini yaratacağı en büyük cehennemdir demiş Ravlarımız.

Diğerleri… “O ne demiş niye demiş ile” geçiriyoruz günlerimizi... Bazı insanlar işlerine göre konuşurlar ve çoğu zaman sadece konuşmak için konuşurlar. Birilerini etkilemek için veya birilerinden fayda sağlamak için konuşurlar. Her şeyi çok ciddiye alıyoruz. Evet, hayat aslında o kadar ciddi bir yer değil. Hayata bakışımızı değiştirmezsek mutsuz biriyle yaşamak zorunda kalacağız. Kim mi o? Tabii ki kendimiz. Diğerleri ne demiş ne yapmış diye karşılaştırmak yerine kendimizle yarışmak bizi daha mutlu yapacaktır. Ne diyor Talmud “bu dünya sadece senin için yaratıldı” gibi düşün.

Şükretmek…לא הכל טוב, אבל הכל לטובה “Her şey İyi olmayabilir ama her şey iyiliğimiz” için diye düşünerek şükretmek. Her zaman kolay olmasa da yaşadığımız iyi şeyler gibi daha az iyi şeyler de Tanrı’nın isteği ile gerçekleşiyor. Olumsuz gibi görünen şeyleri de kabullenmek, niye benim başıma geldi diye değil, Tanrı bana ne söylemek ne öğretmek istiyor diye yorumlamak da bizi daha mutlu edecektir. Pirke Avot yine son sözü söyleyecek “kim mutlu? Kendi payından mutlu olan…”

Mutluluk kapıları önümüzde… doğru anahtarlarla kapıyı açmak mümkün. בשמחה mutlu olmak מחשבה düşünceler aynı harflerle yazılır. Ne düşünürsek nasıl olmak istersek öyle oluruz. Mutlu olmayı isteyelim, düşüncelerimizi olumlu hala dönüştürebilirim. Tora ve mitsvalar sayesinde Tanrı’nın varlığını yanımızda hissetmeye çalışalım bu sayede sadece mutlu olmakla kalmayacağız, mutluluğu sürekli hale getireceğiz…

Bu sene iki Adar ayı var takvimimizde mutlu olmak için bir neden daha…

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page