Güçlü bir Aliya yönünde adımlar…
top of page

Güçlü bir Aliya yönünde adımlar…


Guy Bechor’u, (*) Kanal 13’ün “HaOlam HaBoker” adlı sabah programında, İsrael’in demografik durumu hakkında yaptığı konuşmada izledim. Gazeteci/araştırmacının oldukça ilginç görüşlerini özetleyerek aktarmak istiyorum.

Bechor’a göre İsrael’de, ülkeyi terk edenlerin (Yored) sayıları hakkında medyada her zaman abartılı açıklamalar yapılmaktadır. Oysa konu biraz derinlemesine incelendiğinde bu rakamın sürekli müspet anlamda iniş gösterdiği ve Yahudilerin “bal ve süt” diyarında yaşamaktan pek şikâyetçi olmadıkları görülmekte…

İstatistik Enstitüsü’ne göre geçtiğimiz yıl, İsrael’i terk edenlerin sayıları 15 bin iken, geriye dönenlerin “Toşav Hozer” sayısı 9 bin oldu. Eksi 6 bin devletin kuruluşundan bu yana ulaşılan en düşük sayı... 60 ve 70’li yıllarda on binlerce İsraelli başka ülkelere göç etmekteydi.

Bechor şu ilginç saptamada da bulunmaktadır; İsrael’de İçişleri Bakanlığı bir yıldan fazla ülke dışında yaşayan bir vatandaşını “Yerida” yapmış, diğer bir deyişle ülkeyi terk etmiş olarak kabul etmektedir. Oysa Filistin yönetimine göre bu süre 50 yıldır. 1970 yılında Brezilya’ya yerleşen bir Filistinli halen bu topraklarda ikamet eden bir kişi olarak dikkate alınmakta ve nüfusun belirlenmesinde hesaba katılmaktadır.

Ayrıca İsrael’in vatandaşlık verdiği 130 bin İsraelli Arap, hem İsraelli hem de Filistinli sayılmakta böylece rakam ikiye katlanarak 260 bine çıkmaktadır. Keza Yeruşalayim’de ikamet eden ve İsrael vatandaşlığına sahip 300 bin kişi de aynı anda hem İsraelli hem de Filistinli sayılarak Filistinli nüfusun sayısı gereğinden fazla şişirilmektedir.

İsrael’den göç edenlerin sayısını ileri Avrupa ülkeleri ile karşılaştırdığımızda da ortaya şöyle bir tablo çıkmaktadır; İsviçre’de ülkeyi terk edenlerin sayısı 15 bindir, geri gelen ise yoktur. Fransa’dan ayrılanlar 250 bindir. Fransızlar büyük ölçüde Kanada, ABD ve çok az sayıda da İsrael’e göç etmektedirler. Güney Manhattan artık Fransızların bir bölgesi haline geldi. Söz konusu Fransızlar tabi ki Yahudi değil, Hıristiyan’dırlar… Camus’nün dediği gibi “büyük değişim” gerçekleşiyor; milyonlarca Hıristiyan ve Yahudi Avrupa’yı terk ederken milyonlarca Müslüman bu kıtaya akın ediyor.

Yine İsrael’e dönelim; her yıl “Aliya” yapanların sayıları 30 bindir. Bu rakamdan eksi altıyı çıkartırsak geriye 24 bin kalır ki, bu da bilançonun artış yönünde olduğunu göstermektedir .

Tüm bu veriler oldukça sevindiricidir. Bechor düşüncelerini şöylece sürdürmekte:

“Niye sadece 30 bin kişi Aliya yapıyor da 60 bin değil? New York Times ilk defa Fransız Yahudilerinin zor durumda oldukları hakkında bir araştırma yayınladı. Fransa’da kaç Yahudi yaşıyor? 400 bin mi? Kimse tam rakamı bilmiyor. 1982’den 2000 bin yılına kadar Fransa’dan İsrael’e 25 bin Yahudi göç etti, bu rakam 2000’den 2018’e ikiye katlandı ve 50 bine ulaştı. Peki niye Fransa’dan sadece on binlerce kişi göç ediyor da yüz binlerce değil? Niye Ukrayna’dan, Rusya’dan, hatta Türkiye’den aliya güçlenmesin?

Bakın Türkiye’de lira 4,5’tan, 6’ya sıçradı. Daha önce üç, hatta iki idi. Orada halen İsrael sevgisi ile tutuşmasalar da 12-13 bin Yahudi var. Bu sayı 25 bindi, şimdi yarıya indi. Peki, nereye gidecekler? Onların gelmelerini beklemek yerine onları getirmenin yollarını aramak lazım.

Bürokratik engelleri kaldırmak lazım… Pasaportlarda kolaylık sağlandı, bu kolaylıklar artırılmalı. Tiberya’da boş bir otel “Maon” (Konaklama yeri) olarak kullanılabilir. Belli sektörlerde toplu iş imkânı sağlanabilir. Bakın şimdi Rusya’dan yeni bir aliya başladı ve gelenler bu defa Moskova’dan. Daha önce Moskovalı Yahudiler burun kıvırmaktaydı!.. Niye Moskovalılar daha evvelce gelmek istemiyorlardı da şimdi geliyorlar? Çünkü artık İsrael’in pek çok imkâna sahip olduğunu biliyorlar.

İsrael, Fransa ve İngiltere’den daha yüksek olan kişi başı milli geliri ile her türlü potansiyele sahip bir ülke. Artık Amerika’ya göç etmeyi düşünmenin zamanı geçti, çünkü Amerika burası!..”

(*) Dr. Guy Bechor’u yıllarca önce İstanbul’da konuşmacı olarak katıldığı Limmud’dan tanıyorum. 1961 doğumlu olan gazetecinin 2007 yılında yayımlanan “The Sanhuri Code, and the emergence of modern Arab” ve 2011 yılında yayımlanan “God in the Courtroom” adlı her iki araştırmasında da İslam ve Modern Mısır hukukunu tarihi, teolojik ve kültürel açıdan incelemektedir. Tarih ve Hukuk öğrenimi gören Guy Bechor, Gplanet adlı bir bloğunda Ortadoğu tarihi konularında yorum yazılara yazmakta ve Kanal 13’de “Olam HaBoker” adlı bir programı yönetmektedir.

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page