Güç Kimde?
top of page

Güç Kimde?


Bolluğa eriştiğinde içinden şöyle söyleyeceksin “Bana bu serveti kuvvetim ve kol gücüm sağladı“. Oysa Aşem’i hatırla, çünkü bugün olduğu gibi, atalarına yemin etmiş olduğu anlaşmasını yerine getirmek üzere sana servet edinecek kuvveti veren O’dur. (Devarim 8:17-18)

Ekev perasini okuyacağımız bu hafta, bizleri “güç kimde? “ sorusu üzerine düşünmeye iter. Attığımız bir adımda, aldığımız bir kararda başarıya ulaştığımızda, bu başarının kaynağını öncelikle kendimizde ararız. Bazen zekamızı, bazen yeteneğimizi bazen de şansımızı neden gösterip, başarının en büyük payını kendimize çıkarırız. Oysa bu pasuğun ikinci bölümünde yazdığı gibi insana başarı sağlayan ögelerin tümü : zeka, yetenek, olayları tartmayı ve hesaplamayı sağlayan anlayış ve türetme gücü, fiziksel ve ruhsal sağlık, kısacası insanın mevcudiyetinin tüm varlığı, isteği ve kabiliyeti Tanrı'dan gelmektedir. (hirsch)

Tüm bunları kendi kuvvetinin sağladığını düşünürsen bile, sana bu kuvveti verenin Tanrı olduğunu hatırla çünkü Kral Şelomo “zengin ve yoksul rastlastilar, hepsini yapan Tanrı “ diye

yazar (Mişle 22:3). Zenginin zengin olması, yoksulun da yoksul olması Tanrı’nın ayarlamış olduğu bir rastlantıdan ibarettir. Ne zengini yapan onun zekası veya çalışmasıdır, ne de fakiri fakir yapan akılsızlığı yada tembelliğidir. Hepsini yapan Tanrı'dır. (Rabenu behaye) Bulunduğumuz konum Tanrı’nın bizler için yarattığı bir sınavdır. Kimimiz zenginlik içinde Tanrı'yı bulmaya çalışmak için yaratılmış olabiliriz, kimimiz de yokluk içinde. Hangi durumda olursak olalım sahip olduklarımızın da olmadıklarımızın da kaynağının Tanrı’nın kararı olduğunu kabullendiğimizde başarıdan kendimize pay çıkarabiliriz.

Tanrı insana “sen bir hiçsin “ yada “hiçbir şey yapmadan otur bekle” dememektedir. Aksine başarıya ulaşmak için çalıştığın takdirde, bu başarıdan pay cikarabilirsin ama bunun ön şartı, gereken kuvveti sağlayanın Tanrı olduğunu bilmek ve kabullenmektir. Bu nokta, yahudiliğin en önemli ikilemlerinden biridir. Bir yandan var gücümüzle çalışmak, öğrenmek, denemek ve uygulamak gerekirken bir yandan bunları yaparken gereken gücü verenin Tanrı olduğunu unutmamak, her adımda Tanrı’nın yardımını istemek inancımızın bir işaretidir.

Targum Onkelos ‘a göre “güç “olarak çevrilen “koah “ kelimesi bu pasukta “fikir “ anlamındadır.

Bir eylemin başarıya ulaşmasında biraz kendi çabamız biraz da Tanrı’nın yardımıyla olduğunu kabullenmek ilk aşamadır. Ancak aklımıza parlak bir fikir geldiğinde yada bir anda çıkış yolu bulduğumuzda bu fikrin bize ait olduğunu düşünebiliriz. Oysa hareketlerimizden önce fikirlerin de sahibinin Tanrı olduğunu bilmek gerekir. Amida duasının ikinci bölümünün açılış duasında “Baruh ahonen leadam daat “ deriz yani “kultsalsın sen Tanrı’mız bize kavrayış yeteneğini veren”. Güç kimde ? diye kendimize soracak olursak güç kendimizde.. Tanrı bu gücü, her birimize başarıya ulaşmak üzere çalışmamız için verdi. Gücü veren O’dur ama bu potansiyeli gerçeğe dönüştürmek her birimizin görevidir. Oturduğumuz yerden bir sonuç beklemek yerine sahip olduklarımızla Tanrı’nın bizden istediği şekilde yaşamak için gayret gösterirsek, atalarımıza verdiği sözleri gerçekleştirmek için O da bize ihtiyacımız olanı yollayacaktır.

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page