İyilik yap denize at
top of page

İyilik yap denize at


“İyilik yap denize at” denir. Toprağa ekersek sadece ektiğimiz noktadan bir verim alabiliriz, havaya atarsak dağınık yapısı nedeniyle sonuçlarını göremeyebiliriz, ateşe atarsak , yaptığımızın tamamen yok olmasına neden olabiliriz. Oysa su, akışkandır, değişimi ifade eder, bulunduğu yerin şeklini alır ve en önemlisi hafızası vardır. Yaptığımız iyiliği unutabiliriz, çoğu zaman iyilik yaptığımız kişi de unutabilir ama iyiliğin yarattığı etki asla yok olmaz ve sahibine mutlaka geri döner. Bununla ilgili geçenlerde güzel bir hikaye okumuştum :

“İskoçya’da adı Fleming olan yoksul bir çiftçi yaşıyordu. Bir gün tarlada çalışırken bir çığlık duydu. Hemen sesin geldiği yere koştu. Beline kadar bataklığa batmış bir çocuk, kurtulmak için çırpınıp duruyor, yardım istiyordu. Çiftçi, çocuğu bataklıktan çıkardı, ölümden kurtardı. Ertesi gün Fleming’in evinin önüne gelen gösterişli arabadan şık giyimli biri indi... Çiftçinin kurtardığı çocuğun babası olarak kendini tanıttı ve “Oğlumu kurtardınız, size bunun karşılığını vermek istiyorum” dedi. Yoksul ve onurlu Fleming, “Kabul edemem” diyerek ödülü geri çevirdi. Tam bu sırada kapıda çiftçinin küçük oğlu göründü, “Bu senin oğlun mu?” sorusuna çiftçi gururla, “Evet!” dedi.Kurtarılan çocuğun babası, “Gel seninle bir anlaşma yapalım” dedi. “Oğlunu bana ver, iyi eğitim almasını sağlayayım. Eğer karakteri babasına benziyorsa, ileride gurur duyacağın bir kişi olur.” Bu konuşmalar sonunda Fleming’in oğlu iyi bir eğitim gördü. Londra’daki St. Mary’s Hospital Tıp Fakültesi’nden mezun oldu ve tüm dünyaya adını Pensilin’i bulan Sir Alexander Fleming olarak duyurdu. Bir süre sonra, aristokratın oğlu zatürreye yakalandı. Onu ne mi kurtardı? Penslin! Aristokratın adı: Randoloph Churchill. Oğlunun adı: Winston Churchill. Kurtaran doktor: Çiftçinin oğlu Sir Alexander Fleming

Yahudi takvimine göre Av ayının başladığı günlerdeyiz. Yeruşalayim’in işgal edilmesi ve birinci ve ikinci Betamikdaş’ın kutsal mabedimizin yıkıldığı tarih olan 9 Av ‘a yaklaşmaktayız. “Betamikdaş’ın inşasına şahit olmayan nesil, en az Betamikdaş’ın yıkıldığı dönemdeki nesil kadar hatalıdır” der Ravlarımız. Betamikdaş’ın yıkıldığı dönemdeki en önemli hata sebepsiz nefretti. Ne demek birinden sebepsiz yere nefret etmek? Sevgimizi bize benzeyen kişilere vermek, iyiliği denize değil sadece içinde yüzdüğümüz sulara atmak. Sebepsiz nefretin onarımı nedensiz, çıkarsız sevmektir. Ve en çok sevdiklerimiz, en çok verdiklerimizdir. Birbirini tanımadığı halde birbirine destek çıkan, hastalarımız için moral olan, askerlerimiz için tek yürek olan, başka bir şehirden Tehilim okuyan, sinagogda şabat gidecek yeri olmayanları sofrasına çağıran, şabat öncesi barış için fazladan bir mum yakan, affeden, özür dileyen, olumlu sözlerle moral yükselten herkes Betamikdaş’ın inşasına bir taş eklemektedir. İyilik yapmaya devam edelim ve denizlere atalım. Küçük ekmek parçalarını kimin attığını bilmese de balıklar ,Tanrı her iyiliği görür ve hatırlar. Hep birlikte bulunduğumuz yas döneminin sevinçli günlere dönüştüğünü görebilmek ve iyi hareketlerimizle birlikte Betamikdaş’ın inşasına tanıklık etmek dileğiyle… Hodeş tov umevorah…

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page