İsrael mucizesi ve bilime inanmanın gücü…
top of page

İsrael mucizesi ve bilime inanmanın gücü…


Geçtiğimiz hafta B.B.’ten bir grup ile Weizmann Enstitüsünü ziyaret ettik. Yıllar önce enstitüde araştırma yapılan bazı mekânları gezmiştim. Bu kez enstitüye adını veren İsrael’in ilk devlet başkanı Chaim Weizmann’ın konutunu gezdik.

Daha evvelce bir yazımda izlenimlerimi aktardığım ilk başbakan David Ben Gurion’un Tel Aviv’deki iki katlık ikametgâhı ile karşılaştırıldığında oldukça görkemli bir bina. İnşaat tamamen Chaim Weizmann’ın eşi Vera’nın arzuları doğrultusunda gerçekleştirildi. Ön cephede yer alan küçük havuz esen rüzgârın etkisi ile binada bir serinlik yaratma amacını gütmekteydi. Vera havalandırma sistemi konulmasına karşı olduğu için bu yöntemi seçmiş ve binada asansör yapılmasını da kabul etmemişti.

Beyaz Rusya’da, Pinsk kentinde doğan Chaim Weizmann öğrenim görmek üzere gittiği İngiltere’de bakteriyel fermantasyon alanında çok sayıda keşiflerde bulundu ve hatırı sayılır bir servet edindi. Ancak en önemli bulgusu Birinci Dünya Savaşı’nın sonucunu etkileyen ve aseton üretiminde kullanılan kendi ismi ile anılan organizmadır. Weizmann Siyonist kongrelere katıldı, Siyonist hareketin başkanlığını yaptı, Balfour Deklarasyonu’nun yayınlanmasında büyük etkisi oldu, Irak Kralı Faysal Bin Hüseyin ile beraber Ortadoğu’da Arap-Yahudi ilişkilerini kurmayı amaçlayan bir anlaşma imzaladı.

Weizmann, kendisine devlet başkanlığı önerildiğinde tek bir şart ileri sürdü; her hangi bir maaş almayacaktı. Yeni kurulan devletin başkanlık konutu için ayıracak parası da yoktu. Weizmann evinin bu amaçla kullanılmasını önerdi ve kabul edildi.1948 yılından görevini 1952 Kasım ayında ölene dek sürdüren İsrael’in ilk devlet başkanının naaşı eşi Vera’nın büyük mücadelesi sonucu Rehovot’daki konutunun bahçesine gömüldü. Vera’nın mezarı da eşinin yanında yer almaktadır.

Weizmann, sanayinin araştırma ile iç içe gelişmesini öngörmüş ve bu vizyonunun yeni kurulan devletin ilkesi olarak benimsenmesini sağlamıştı.

Geziden birkaç gün sonra yiyecek, içecek ve farmatoloji alanında tatlandırıcı, koruyucu maddeler üreten Frutarom şirketinin 7.1 milyar dolara bir Amerikan şirketine satıldığını ve Frutarom’un 1934 yılında İsrail’in ilk devlet başkanı Chaim Weizmann tarafından kurulmuş olduğunu duyunca oldukça şaşırdım.

Demek oluyor ki, İsrael’i teknoloji alanında bir dünya lideri konumuna yükselten temeller daha ilk kuruluş yıllarından önce atılmıştı.

Geziden iki gün sonra Bar İlan Üniversitesi’nde “The Board of Trustees” heyetinde yer alan Dr. Selim Salti’nin davetlisi olarak onursal doktorluk payesinin dağıtıldığı törene katıldım. Üniversitenin logosu büyüteç ve Tora kitabından oluşmakta… 25 bin öğrencinin eğitim gördüğü kurum, bilim ile Tora eğitimini birleştirmeyi amaçlıyor. Üniversite kampüsünde yükselen “Nanotechnology center” binası “woooow” dedirtiyor.

Dr. Selim Salti bana üniversite meclisinde geleceğin eğitimi konusunun ele alındığını ve önümüzdeki yıl 200 projenin gerçekleştirilmesinin kararlaştırdığını anlattı. Artık yükseköğretim kurumları bilgi pompalayan değil, yeni buluşlara olanak sağlayan bir yapılanma içindeler.

Tören dönüşü evde bir dostum ile telefonda konuşuyorum; Suriye’den İsrael’e atılan 20 füzenin etkisiz hale getirildiğini aktarıyor. Televizyonu açıyorum yayınlar normal akışında. Yaşam doğal seyrinde devam ediyor.

Suriye’den gönderilen 20 roketten 16’sı karavana, Suriye topraklarına düşüyor, dördü de İsrael tarafından etkisiz kılınıyor. Buna karşılık İsrael güçleri İran’ın 50 askeri tesisini tam isabet yok ediyorlar. Düşünüyorum da bu başarıda 70 yıl önce temelleri atılan teknoloji ile askeri endüstrinin ve Weizmann’ın öngördüğü gibi araştırma ile sanayinin iç içe, birlikte gelişmesinin rolü yadsınabilir mi?

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page