ÇOCUKLARINIZI MUTFAĞA SOKUN
top of page

ÇOCUKLARINIZI MUTFAĞA SOKUN


Yemeğin sadece karın doyurmaktan çok daha fazlası olduğunu her fırsatta dile getiriyorum. Yemek yemek ilk nefesimizden son nefesimize kadar solunum, dolaşım, boşaltım gibi yaşamsal işlemlere benzer şekilde bizi hayata bağlayan, bununla beraber onlardan farklı olarak bizler tarafından bilinçli olarak kontrol edilen eylemlerin başında geliyor. Bir bebek dünyaya gözlerini açtığı anda ailesinin ilk endişesi ne kadar yiyip yemediği oluyor. Hastalık ya da yaşlılık nedeniyle ölen bireylerde de durum farksız. Kişi hayatı boyunca yaptığı tüm aktivitelere, hobilere, sevdiklerine bir noktada veda ediyor, ancak yemeğe son gününe kadar devam ediyor.


Bu konuda hemfikiriz sanıyorum. Yaşadığımız sürece her gün yemek yiyoruz ve yemek bizleri hayata bağlıyor.

Diğer bir konu ise alışkanlıklarımız. Çocukken evde edindiğimiz alışkanlıklar eğer ki üzerlerinde bilinçli ve zorlayıcı bir çalışma yapmazsak, değişmeyerek yine son günümüze kadar bize eşlik etmeye devam ediyorlar. Farkında olsak da, olmasak da alışık olduğumuz şeyler bize kolay, sorunsuz gibi gelirken çoğu zaman yenilikler yıldırıcı, sıkıcı, uğraştırıcı birer yük gibi gelebiliyor. Ailelerimizin ceplerimize küçük yaşlarımızda koydukları alışkanlıklar ömrümüze yön veriyor ve tercihlerimizde başrol oynuyorlar.

Buda tamam. Alışkanlıklar her şeyimiz.

Şimdi gelelim konumuza.


Günümüzde birçok sağlıklı beslenme uzmanı sağlıklı beslenmeyi çocuklara aşılamak için onlarla mutfakta eğlenceli tarifler yapmayı öneriyor.

Ben bir adım daha ileri gitmek istiyorum. Bunu alışkanlık haline getirin.

Çocuğunuzla mutfakta vakit geçirdiğinizde ve yemekleri beraber hazırladığınızda neler oluyor?


Anne ve baba olarak çocuğunuzla birlikte yemek yaptığınızda ona mutfağın sadece kadının yeri olmadığını göstermiş oluyorsunuz. Çocuk aile içi dayanışmayı, erkek ve kadının evin işlerini nasıl da keyifle birlikte yapabildiklerini görüyor. Çocuk, ekip çalışması görüyor. Üstelik kendisinin de hayatındaki en kıymetli iki insanın da dahil olduğu bir ekip.


Çocuğunuzla nar soyduğunuz zaman sadece nar soymuş olmuyorsunuz. Ona bir şeylerin dış görünüşü ile içerisinde olanın ne kadar farklı olabileceğini gösteriyorsunuz. Sevdiği şeylere ulaşmak için sabırlı olması gerektiğini, üşenmemeyi ve bazen üzerinin de kirlenebileceğini öğretiyorsunuz. Sizin de üzerinizin kirlendiğini gösteriyorsunuz.


Çocuğunuz birlikte yoğurduğunuz kurabiyeleri yaktığında ona başarısızlığın hayatın vazgeçilmez bir parçası olduğunu öğretiyorsunuz. Ders çıkarmayı, tekrar denemeyi ve farklı davranmayı aşılıyorsunuz.


Aynı zamanda kendisini sevmeyi, sağlığına önem vermeyi ve ona iyi gelecek şeyler için tüm yoğunluğun içinde kendisine vakit ayırmayı örnekliyorsunuz ona.


Çocuğunuzla beraber sofra kurduğunuzda, bırakın o karar versin bardak nerede, peçete nerede duracak. Nedenini sorduğunuzda hayal kurması için ona çok güvenli bir alan sunuyorsunuz. Onu yaratıcılığıyla tanıştırıyorsunuz.


Çocuğunuza ananasın iğnelerine rağmen nasıl kesildiğini öğrettiğinizde, balkabağından çorba yaptığınızda, lahanadan turşu yaptığınızda doğadaki, hayattaki enfes çeşitliliği, farklı dokuları sunmuş oluyorsunuz ona. Ayrımcı olmamayı öğretiyorsunuz.


Belki de her şeyden kıymetlisi aynı evde sorumluluk alarak sevdikleriyle yaşamayı öğretmiş oluyorsunuz ona. Bağ kurarak, paylaşarak…

Günümüzde kurstan kursa koşan çocuklar piyano çalmayı, at binmeyi biliyorlar ancak kendi kendilerine yetmeyi öğrenemiyorlar. Çocuğunuzla mutfağa girdiğinizde, olur da bir gün beslenmesinde değişiklik yapmak isterse, kendi yemeğini yapabilme kabiliyeti, bilgisi ve en çok da alışkanlığını hediye etmiş olursunuz ona.


Dışarıdan dağ gibi görünen ne çok insan beslenmek için bir başkasına muhtaç yaşıyor, şaşırırsınız.


Bir çocuğa sizinle yaşadığı evden gidene kadar hazır yemek verirseniz, evden gittiği güne kadar karnının doyduğunu bilirsiniz. Bir çocuğu 12 yaşına kadar her gün mutfağa sokarsanız ömrünün sonuna kadar karnının doyacağını bilirsiniz.



Sevgili ebeveynler, çocuğunuzu mutfağa sokun, hayat mutfakta pişiyor.

Sevgiyle,

Rosie Sarfati



Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page