Çatıdaki Marul

Dizengof Alışveriş Merkezi adını Tel Aviv’in ilk belediye başkanı olan Meir Dizengoff'tan alır. Yapımına 1972’de başlanmış ve 1977 ilk açılan mağaza HaMashbir olmuş. Tüm dükkanların açılması ise 1983’u bulmuş. Binanın mimarı Mordechai Ben Horin.

Gezi köşesinde bir AVM anlatarak başlamam size de garip gelmiştir, çünkü “AVM gezisine var mısın?” diyen arkadaşıma verdiğim tepki aynıydı. Hem ücret ödeyerek (40 şekel) hem de rehber eşliğinde bir AVM neden gezilir ki?

Bu binanın ülke için bir çok şeyin ilki olduğunu söylersem sanırım biraz ilginizi çekebilirim. Çünkü Dizengof Center'da alışveriş ve çevreyi korumak el ele yürüyor. Merkez Yönetim Ekibi, toplum katılımının, sosyal açıklığın ve sürdürülebilirliğin değerinin öncüsü.

Topluma yatırım yaparak, adil istihdam uygulamalarına inanıyor ve bu nedenle Merkezde istihdam edilen tüm güvenlik, temizlik ve bakım personeli doğrudan Merkez tarafından istihdam ediliyor. Elektronik atık için toplama noktaları, binanın enerji tüketimini geri dönüşümle sağlaması, hayvansever bir yer olması sayesinde 2015 yılında Yaşam ve Çevre Örgütü tarafından “Yeşil Küre” ödülüne hak kazandı.

Bu rehberli ziyaretin sebebi de çatısında bulunan, kentsel bir ortamda, topraksız sebze, yapraklı yeşillik ve otların yetiştirilmesi yöntemini sunan eşsiz bir yeşil çiftlik olması.

Giderek daha fazla insan, kendileri için sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemeye ve tükettikleri yiyecekleri tam olarak neyin oluşturduğunu bilmeye ilgi duyuyor. Bu nedenle, birçoğu kendi sebzelerini yetiştirme fikrini hayal ediyor, bu fikir genellikle profesyoneller veya kendi bahçesine sahip olanlar için geçerli gibi gözükse de aslında hedef, kentte yaşayan herkesin tarım ürünlerini kendi başına, basit ve düşük maliyetle yetiştirmesini, kaliteli ve sağlıklı gıdalardan yararlanmasını sağlamaktır .

Bu alanda neler yetişiyor? Sebzeler, fideler ve marul, domates, fesleğen, salatalık, soğan, kereviz Gibi çeşitli bitkiler, ve geri dönüşüm suyundaki tropikal balıklar.

Sebzeler toprak gerektirmeyen bir yöntemle yetiştirilebildiğinden çatı ve balkon gibi kullanılmayan alanlar da dahil olmak üzere evin veya apartman dairesinin herhangi bir yerinde kolaylıkla uygulanabilir. Rehper olgunlaşmış marul yapraklarını elleriyle kopartıp hepimize ikram etti. Yıkamaya gerek duyulmayan temizlikte, topraksız bir suyun içinde yetişmiş lezzetli marullarımızı, Tel Aviv’in gün batımında afiyetle midemize indirdik.

Algıda seçicilik dedikleri bu olsa gerek, gezinin ertesi günü Jaffa’nın arka sokaklarında dolaşırken bir binanın dış cephesinde aynı bu şekilde yetiştirilen sebzeleri görmek bir hayli şaşırtıcı oldu.

Gezi süresünce rehberimiz bu yeşil yaşam alanının faydalarını, geri dönüşümün önemini ve yaşama karşı daha duyarlı olmamız gerektiğine dikkat çekti. Bana da yeni bir ilgi alanı açıldı. Daha yeşil ve daha temiz.

Gezinin son ziyaret mekanı AVM’nin en alt katı, geri dönüşüm alanıydı. Binaya giren her türlü karton,plastik ve elektronik atığın dönüşüme gönderildiği alanda bizleri oldukça enteresan bir manzara karşılıyordu. Binanın yapımı başladığında, oraya yerleşen bir yarasa klanı, her türlü uğraşıya rağmen binayı terketmeyi red edince, yönetim onlara keyifli bir yaşam alanı ve tek yiyecekleri olan meyveden oluşan besinleri temin edince onları da çevreci yapılarına eklemiş oldular.

Bu kadar yakından, gün gözü ile daha önce hiç yarasa görmemiş biri olarak, ağzım açık bir süre izledim onları. Seslerini, uçup geri yerleşmelerini ve bizlerle hiç iletişim kurmasalar da varlığımızdan rahatsız olmamalarını… 40 yıldan fazladır orada bulunan yarasaların vahşi, ama evcilleşmiş görselini geride bırakıp sergi alanlarını gezip 1.5 saatlik turumuzu sonlandırıyoruz.

Temiz toplum algımızın korona yüzünden alt üst olduğu bir dönemde sağlıklı besinleri hayatımıza eklemek adına harika bir geziydi. Geziyle ve çatıda nasıl sebze yetişir merak edenler bu siteyi yakından inceleyebilir.

https://livingreenglobal.com/about/

8-16 saatleri arası açık olan bahçede birde ilginç bir bölüm var arılar ile ilgili. Bu bölümü keşfetmeyi de geziniz sırasında sizlere bırakıyorum.

Her saniyesi oldukça ilginç olan bu geziyi, çocuklarınızla birlikte yapmanızı, yeşil yaşama adım atmak için bir kapı aralamanızı tavsiye ederim.