top of page

YEUDA ASLANI NEDEN YAHUDİ SEMBOLÜDÜR?








Merhaba sevgili okuyucularım. Sizlerle uzun zamandır baş başa kalamıyoruz. Bunun iki nedeni var, birincisi hala yaşayagelmekte olduğumuz savaş rüzgarları, ardından omuz kırığım ve sonu gelmeyen acı dolu fizyoterapilerin bende yarattığı motivasyon kaybı ve genel isteksizlik. Sitemizin neredeyse tüm yazarları da kendilerini bu sarmalın içinde buldular ve memleketin halinden midir nedir, konu hep Gazze ve Hamas’ın üzerinde çörekleniyor. Ben bu hafta bu rutinden çıkıp, sizlerle farklı bilgiler paylaşmak istiyorum. Ladino bir cümle vardır; “Trokar kazal, trokar mazal”.

 

Yeuda Aslanı, eski çağlardan beri Yahudi sembolü olmuştur. Başlangıçta özellikle Yeuda kabilesiyle ilişkilendirilse de o zamandan beri tüm Yahudi halkını temsil eden, Yahudi sembolü haline geldi.




Yaratılış kitabının sonunda ölüm döşeğinde olan olan atamız Yaakov Avinu, İsrael’in On iki kabilesinin ilk ataları olan oğullarını bir araya toplar ve her birine bir bereket duası eder. Oğlu Yeuda’yı kutsarken, dördüncü oğlu Yeuda’yı, defalarca hayvanların kralıyla karşılaştırır:

Yeuda genç bir aslana benzer.

Avdan dönen oğlum, ayağa kalktın mı?

Çömelmiş, aslan gibi yere yatmış,

Ve bir aslan gibi onu kim uyandırabilir? (Yaratılış 49:9)

Diğer bir Tevrat ayetinde Yaakov Avinu, aslan yüreğine sahip olduğu söylenen Kral Davidi’n kalıcı hanedanının habercisi olan “asla Yeuda’dan ayrılmayacak” diye iddia eder. (2. Samuel 17:10), krallık bu kabileden çıkacak ve bir gün Maşiyah geri dönecek.

 

Yeuda, Asurlular tarafından fethedilmelerine yol açan bir isyanın ardından ve On Kabile’nin kaybolmasının ardından, İsrael’in baskın kabilesi ve tüm Yahudi halkı için bir sembol haline geldi. Yahudilik kelimesinin kendisi de Yeuda kabilesinden gelmektedir. Yeuda’nın sembolü olan aslan böylece bir Yahudi sembolü haline geldi.

 

Eski Yahudi kaynaklarından olan aslan, şiddetli gücün ve asaletin sembolüdür. Artık dünyanın bu bölgesinde bulunmamalarına rağmen, aslanlar eski İsrael’de çok fazla bulunuyorlardı ve orada yaşayanlar için ölümcül bir tehdit oluşturuyorlardı. David ve Samson gibi Tevrat kahramanları, onları tek başına öldürerek güçlerini gösterdiler. Talmud’da aslana” hayvanların kralı” denir ve hahamlar en saygı duydukları meslekdaşlarından aslan diye bahsederler.

 

Ortaçağda en önemli kanun kitabı olan Şulhan Aruh şu cümleyle açılıyor: ”Kişi sabahları yaratıcısına hizmet etmek üzere kalktığında, kendini bir aslan gibi güçlendirmeli.”

Aslanlar en başından beri İsrael’lilerin  ve daha sonra Yahudilerin tasvirlerinin bir parçası olmuştur: Aslanlar Yeruşalayim’deki Bet Amikdaş’ı süslemekteydi. (1. krallar 7:29) ve ilahi arabaya ilişkin kehanetsel  vizyonlar, aslanı Tanrı’nın tahtının bir parçası olarak tanımladı (Yeheskel 1:10). Aslan en eski Yahudi tarihlerinin  paralarında, mühürlerinde  ve 1980’lerin başında modern İsrael Devleti’nin yarım şekelinde görülmüştür. Menoralar, ketubalar ve sinagog dekorasyonları dahil olmak üzere Yahudi ritüel nesnelerinde ve Yahudi mezarlıklarında bulunan mezar taşlarında bulunan bir motiftir. Aynı zamanda Yeruşalayim’in çağdaş belediye mühründe ve bayrağında da bulunur.

 

Öneminin bir başka göstergesi olarak İbranicede aslan anlamına gelen birkaç kelime vardır: Arye (en yaygın olanı), Lavi veya Levia (yalnız dişi aslanlar için kullanılmasa da sıklıkla kullanılır), Kfir (genç erkek aslan), Gur (yavru aslan),Layiş ve Şahal (her ikisi de daha şiirsel kullanımda). Pek çok Yahudi aile çocuklarına aslan anlamına gelen bir kelime kullanarak isim verir; çoğunlukla Arye, Ariel (Tanrı’nın aslanı) ve küçültülerek Ari derler. Aslan, Yeuda’nın sembolü olduğundan sıklıkla bu isimle birleştirilir ve bu da Yeuda Arye’yi popüler bir seçim haline getirir. Arye ve Yeuda da sıklıkla Yidiş dilinde aslan kelimesiyle birlikte görülür ve Arye Leib veya Yeuda Leib anlamına gelir.

 

Yeuda Aslanı, Yahudi cemaatinin ötesinde popüler bir imgedir. Aslan Maşiyahla (mesih) ilişkilendirildiği için Hıristiyanlar arasında İsa’nın simgesi olarak da benimsenmiştir. Buna ek olarak, Yeuda Aslanı, İsrael Kralı Şlomo veSsaba Kraliçesinin soyundan geldiğini iddia eden yaklaşık 900 yüzyıllık bir imparatorluk soyu olan Etiyopya’nın Süleyman (Şlomo) hanedanının bir sembolü olarak hizmet ediyordu. Figür 1974’te Habeşistan İmparatoru (şimdiki Etiyopya) Haile Selasiye’nin ölümüyle sona ermiş olsa da aslan figürü  hala Rastafaryan hareketi olarak önemli bir simgedir.

 

RASTAFARYAN  HAREKETİ NEDİR?

Rastafari dini ve siyasi hareket,1900’lerde başladı.1930’larda Jamaika’da ortaya çıkan ve dünya çapında birçok grup tarafından benimsenen, protestan hıristiyanlığı, mistisizmi ve pan-afrika siyasi bilincini birleştiren bir dindir.

 

Hareketin üyeleri olarak  adlandırılan Rastalar geçmişlerini, bugünlerini ve geleceklerini farklı bir şekilde görüyorlar. Eski Ahit (Tevrat) hikayelerinden, özellikle Mısır’dan çıkış hikayelerinden yola çıkarak, Amerika’daki ve dünyanın dört bir yanındaki Afrika kökenli insanları “Babile Sürgün” olarak nitelemeye çalışıyorlar. Kölelik, ekonomik adaletsizlik ve baskı yerine ırksal baskı yoluyla Jah (Tanrı) tarafından sınandıklarına inanıyorlar. Yeni Ahit’in(incil) vahiy kitabına bakan Rastalar, esaretten kurtulmalarını ve Afrika’nın Tevrat geleneğinden alınan sembolik adı olan Sion’a dönmelerini bekliyor. Bir hanedan gücünün merkezi olan Etiyopya, tüm Afrikalıların nihai evi ve Jah’ın merkezidir ve ülkelerine geri dönmek hareketin hedeflerinden biridir. Rasta’ların çoğu (hepsi olmasa da) Etiyopya imparatoru, majestelerinin olduğuna inanıyor. 1930’da taç giyen I. Haile Selasiye, tüm siyah insanları kurtarmak için geri dönen İsa’nın ‘İkinci Gelişi’dir. Hareket adını imparatorun taç giyme töreninden önceki adı Ras Tafari’den alıyor.

 

Jamaikalı Rasta’lar, İncilin Kral James versiyonu metnini kullanarak misyonerler tarafından Jamaika’da Hıristiyanlığa dönüştürülen Afrikalı kölelerin torunlarıdır. Rasta’lar, İngiliz köle sahiplerinin köleleri daha iyi kontrol etmek için incilin yanlış okunmasını teşvik etmesinden dolayı, Kral James versiyonunun Tanrı’nın gerçek sözünün bozuk bir anlatımı” ben ve ben”adı   verilen mistik bir bilinç geliştirerek incildeki kutsal metinlerin gerçek anlamlarını öğrenebileceklerine inanırlar. Ancak Rasta’lar İncili seçici bir şekilde okuyor, Levililerden saç ve sakalın kesilmesini ve belirli yiyeceklerin yenilmesini öğütleyen dua ve meditasyon ritüellerini emreden pasajları vurguluyor. Eski Ahit okumalarına dayanarak, pek çok Rasta erkeği ataerkil değerleri savunuyor ve hareket hem içeriden hem de dışardakiler tarafından sıklıkla cinsiyetçilikle suçlanıyor.

 

Rastafari “canlılık” veya dengeli yaşam tarzı ilkesi, doğal, taranmamış durumda uzun saçların takılmasını, kırmızı, yeşil, altın ve siyah renklerde giyinmeyi (kanın,şifalı otların,kraliyet ailesi ve Afrikalılık) ve “I-tal” (doğal,vejetaryen) beslenmeyi emrediyor. Dini ritüeller arasında dua hizmetleri ve Jah ile daha iyi bir meditasyon elde etmek için esrar içilmesi ve “Bingis” yani tüm gece boyunca davul çalma  törenleri yaparlar. Reggae müziği Rastafari hareketinden doğdu ve Jamaikalı şarkıcı ve söz yazarı Bob Marley tarafından dünya çapında popüler hale getirildi.








Hozzászólások


Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page