William Stern
top of page

William Stern













Bugün sayfamız IQ kavramı ile bizleri tanıştıran, sadece genel psikolojinin değil, adli psikoloji, bellek araştırmasının da öncüsü William’a konuk oluyor. 29 Nisan 1871 yılında doğdu. 27 Mart 1938 yılında Duke Üniversitesi’ne kabul edilip sürgünde olduğu Hollanda’dan yola çıkmasına çok az bir süre kala yaşadığı yoğun stress ve üzüntünün de etkisi ile kalp krizi geçirip öldü.


William, aynı zamanda son yazımızın kahramanı teorisyen Walter Benjamin'in de kuzeniydi.


William, eşi Clara ile yaptığı çalışmalarla çocuk gelişimi alanını büyük ölçüde etkiledi. Çocukları sırasıyla 1900, 1902 ve 1904'te doğdu. William ve eşi, her birinin doğduğu günden itibaren sırasıyla 12, 10 ve 7 yaşlarına gelene kadar gelişim ve değişimlerini günlüğe kaydetmeye başladılar. İlk ses ilk hareket ilk kavga ilk yalan... çocuklarının bireysel ve birbirleri ile etkileşimlerinden adeta çocuk gelişim psikolojisini yeniden yazdılar. Çocuklarını gözlemden ve çocuklarının ihtiyaçlarından yola çıkarak, günümüzde bizim de sıklıkla yol gösterici olarak aldığımız oyun terapisi kavramını ve rehberlik metodlarını yine eşi ile birlikte geliştirdi.


William, 1897'de ton değiştiriciyi icat etti. Neydi bu peki? Ton değiştiriciyi sesteki değişikliklere karşı insan duyarlılığını incelemesi olarak özetleyebiliriz. Selefleri kendilerini sürekli, ayrı uyaranlar kullanarak eşikleri ve gözle görülür farkları incelemekle sınırlamışken, William bir uyaranın diğerine sürekli değişimini inceledi. Yani basit bir örnek ile anlatmak gerekirse insanların ses tonu anlattığı olaylara göre değişim gösteriyor. Travmatik bir olayı hatırlarkenki ses tonu ile güzel bir anıyı anlatırkenki ses tonu farklılık gösteriyor.


William’ın bir diğer çığır açan çalışması ise adli psikoloji alanındaydı. Görgü tanığı ifadesinin psikolojisini, doğruluğuna özellikle dikkat ederek araştırdı. Bellek araştırması öncüsü öğrencisi Hermann Ebbinghaus,William Stern, katılımcılara fotoğraflara baktırdı ve daha sonra onlardan ayrıntıları hatırlamalarını istedi. Kriminolog Franz v. Liszt ile işbirliği yaptı ve 1901'de hukuk öğrencilerinin, bir kahramanın tabanca çektiği ve bu noktada profesörün sahte kavgayı durdurduğu aşamalı bir sınıf tartışmasına tanık oldukları bir çalışma yürüttü. Daha sonra öğrencilerden olayla ilgili yazılı ve sözlü raporlar vermeleri istendi. Stern ve Franz, bu tür gösterilerde, gerilim yüksek olduğunda sonraki hatırlamanın zayıf olduğunu ve duygusal durumların görgü tanığının ifadesini etkileyebileceği sonucuna varmalarını sağladı.


Aslında araştırmalar son hız Duke Üniversitesi’nde devam edecekti ancak az İngilizce ile öğretim görevlisi olmanın stresi Almanya’ya duyduğu özlem ve keder onu aniden kalp krizi ile bu dünyadan ayırdı. Geride onlarca kitap ve araştıma ile...





Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page