Türkiye’deki yangınlara dair akılları kurcalayan iki konu…
top of page

Türkiye’deki yangınlara dair akılları kurcalayan iki konu…




(1) Türkiye İsrail’in yardım teklifini kabul etmedi

(2) Yangının terör eylemi olma ihtimali var mı?


1 – Türkiye İsrail’in yardım teklifini kabul etmedi


Türkiye 1 haftadır yanıyor. Halk seferberlik içinde yardım etmek için günlerdir uyumadan uğraşıyor, bağışlar yapıyor, elinde hortumla yangınları söndürmeye çalışıyor. Devlet gelen yardımları elinin tersiyle itiyor. İnanılır gibi değil!



Middle East Eye’ın haberine göre, Ankara’nın İsrail Büyükelçiliği, Türkiye’ye yardım teklifinde bulundu. Edinilen bilgiye göre, iki ülke arasındaki diplomatik görüşmenin sonunda, Türk yetkililer teşekkür ederek, “ülkede durumun kontrol altında olduğunu (!), ve yardıma ihtiyaç olmadığını” söylediler. Nevşin Mengü ve İsrailli bazı muhabirler de, İsrail’in yardım teklifinde bulunduğunu, ancak Türkiye’nin cevap vermediğini yazdı.



2016 yılında İsrail’de çıkan yangınlara Türkiye hemen destek göndermişti, hatta Netanyahu Türkiye’ye yardımları için teşekkür etmişti. İsrail Türkiye’ye destek göndermek istediğinde bu yardım neden reddediliyor? Ülke yanıyor, politikanın zamanı mı?



Bu arada ilginç olan bir şey daha var. İsrail dışişleri bakanlığı sözcüsü Lior Haiat Twitter hesabından yaptığı açıklamada, Türkiye’de yaşanan felakette hayatını kaybedenlerin yakınlarına başsağlığı diledi, ama İsrail’in yardım gönderme teklifinde bulunduğunu resmi olarak duyurmadı. Anlaşılan o ki, iki Büyükelçilik arasında yapılan görüşmede, Türkiye yardımı reddederken bir de üzerine “Yardım teklifi yaptığınızı resmi olarak açıklamayın” uyarısı yapmış. Resmi açıklama gelmediği için de, neredeyse kimse İsrail’in yardım teklifinden haberdar değil ve yardımın kabul edilmesi için gerekli baskı yapılamıyor. İsrail yardım etmeye hazır olduğunu acil olarak resmi bir açıklamada duyurmalı.



Sevgili İsrailli ve Türk diplomatlar, siz istediğiniz kadar telefonda birbirinize teşekkür edin, gelen direktiflere sadık kalın. İki halk arasında yardımlaşmayı ve sevgiyi inşa edemediğiniz sürece aranızdaki ilişkiyi korumanızın hiçbir önemi yok.


***


2 – Yangının terör eylemi olma ihtimali var mı?


1 Ağustos günü, kendini “Ateşin Çocukları İnisiyatifi” olarak tanımlayan bir grup, yangınları bilinçli olarak çıkardığını ima eden bir duyuru yayınladı.



Aslında bu grupla ilgili bir araştırma yapmıştım ve birkaç gün önce paylaşacaktım. Ancak birileri buradaki bilgileri ihmalkarlıklarını gizlemek için kullanır diye endişelendim. Yangının sebebi ne olursa olsun, bu krizin doğru şekilde yönetilememesinin hiçbir açıklaması olamaz.



Bu endişeye rağmen, yangınların terör eylemi olma olasılığını göz önünde bulundurmak adına, örgütle ilgili edindiğim bilgileri aşağıda paylaşıyorum…


“Ateşin Çocukları İnisiyatifi” web sitesinin giriş sayfası. Kaynak: https://atesincocuklariinisiyatifi.com/


· “Ateşin Çocukları İnisiyatifi” PKK’nın bir kolu mu?


“Ateşin Çocukları İnisiyatifi” PKK’dan bağımsız olarak hareket ettiğini iddia eden bir terör örgütü. PKK’nın “insancıl mücadele tarzını yeterli bulmadığını” beyan eden örgüt, kaos ortamının yaratılabilmesi için sivillerin hedef alınması gerektiğini savunuyor. “Ateşin Çocukları İnisiyatifi” 2020 yılından beri 100’den fazla kundaklama eylemi gerçekleştirdiğini öne sürüyor. Örgütün web sitesi içerik açısından oldukça gelişmiş. Terör propagandası yapan yüzlerce video ve makale içeriyor. Bu denli içeriğin oluşturulmuş olması, örgütün iyi bir medya/iletişim ekibine sahip olduğuna ve en az bir-iki senelik bir geçmişi olduğuna işaret ediyor. Örgüt, ünlü haber spikerleri Ece Üner ve Nazlı Çelik dahil olmak üzere Türk sivilleri, ve Türk Silahlı Kuvvetlerini destekleyen herkesi hedef alıyor.



2016 Ankara saldırısını üstlenen Kürdistan Özgürlük Şahinleri (TAK) de PKK’dan bağımsız olduğunu iddia etmişti. “Ateşin Çocukları İnisiyatifi” veya “TAK” gibi örgütler, ne kadar PKK’dan bağımsız olduklarını söyleseler de, bana göre tam tersine, PKK’yı daha “barışçıl” göstermek adına kurulmuş, bir nevi sahte gruplar. Kimsenin adını duymadığı bu örgütler sayesinde, hem terör Türkiye için çözülmesi gereken bir sorun olmaya devam ediyor, hem de PKK kendini sadece gerilla taktikleri kullanan, sivilleri hedef almayan, barışçıl bir örgüt gibi tanıtabiliyor. Bu strateji sayesinde, PKK destek, sempati, ve (özellikle Avrupa’dan) gelir kaynağı toplamaya devam edebiliyor. Yani “Ateşin Çocukları İnisiyatifi” veya “TAK” gibi örgütleri bana kalırsa PKK’dan bağımsız olarak görmek pek mümkün değil.






Örgütün aktif bir Facebook sayfası var. Sayfanın 25 Temmuz 2020’de kurulduğu, ve sayfa yöneticisinin Suriye’de bulunduğu gözüküyor.


· 1 hafta içerisinde neredeyse 140 farklı noktada ardı ardına çıkan yangınlar, olası bir terör eylemine işaret ediyor olabilir mi?


Şu anda bunu söylemek için çok erken. Ayrıca, “Ateşin Çocukları İnisiyatifi”’nin sadece bir web sitesinden ibaret olup olmadığını da bilmiyoruz. Ancak, kundaklamanın bir terör taktiği olarak kullanılması yeni bir şey değil. Bu stratejinin teröristler için birçok avantajı var: (1) Yangın çıkarmanın eğitim gerektirmeyen basit bir işlem olması; (2) Birçok sivile hızlıca zarar verilebilmesi; (3) Yangınla mücadelenin zor olması; ve (4) Alevlerin medyanın dikkatini çekmesi bunlardan bazıları.


· “Lidersiz Direniş” & “Yalnız Kurt” eylemi çağırısı


Son olarak, örgüt, destekçilerini “lidersiz direnişe” katılmaya ve “yalnız kurt” eylemleri gerçekleştirmeye çağırıyor.


“Lidersiz direniş” (leaderless resistance) nedir?


PKK gibi hiyerarşik bir yapıya sahip olan örgütler, genellikle örgütün lideri gidince çok zayıf durumda kalırlar. Örneğin komünist terör örgütlerinin bu tip hiyerarşik bir yapısı vardır. Bu örgütleri yok etmenin birinci yolu, liderlerini ortadan kaldırmaktır. Fakat sağcı terör örgütleri gibi lidersiz hareket eden teröristler, çok daha zor yok edilebilirler. Bu örgütlerin net bir hiyerarşik yapısı olmadığı için, liderlerini öldürüp zayıflatmak mümkün değildir.


Aşağıdaki resimde de görüldüğü gibi, “Ateşin Çocukları İnisiyatifi” bağımsız hareket ettiğini belirtiyor ve destekçilerini “lidersiz direnişe” çağırıyor. Eğer böyle bir örgüt gerçekten varsa, seçtiği “lidersiz direniş” stratejisi bu grubun yok edilmesini zorlaştıracaktır.




“Yalnız kurt” (lone wolf) terör eylemi nedir?


“Yalnız kurt”lar tek başına hareket eden teröristlerdir. Bu teröristler, eylemlerinin hiçbir aşamasında bir terör örgütünden operasyonel destek almazlar. Belli bir terör örgütüne bağlı olduklarını beyan edebilirler, ancak eylemlerini gerçekleştirirken bu örgütle irtibatta olmazlar. (Mesela, Irak ve Şam İslam Devleti (IŞID), destekçilerini sürekli “yalnız kurt” eylemleri gerçekleştirmeye teşvik ediyor. IŞID’ı destekleyen “yalnız kurtlar” özellikle bıçaklı saldırıları ve kamyon kiralayarak insan ezme taktiklerini kullanıyorlar).



“Ateşin Çocukları” örgütü de, yukarıda yayınlamış olduğu metinde destekçilerini “yalnız kurt” eylemleri gerçekleştirmeye şu sözlerle teşvik ediyor: “Herkes inisiyatif sahibidir, kimsenin bir yerden şunu yap demesini gerektirecek bir durum bırakmıyoruz. İntikam almak isteyen herkes bir çaresini bulur ve hesap sorar.” Örgütün “tavsiye” ettiği “yalnız kurt” eylemleri arasında kundaklama ve bıçaklı saldırıların dışında, içme suyu zehirleme gibi yöntemler de bulunuyor.



Şu an edinilen bilgilerle, Türkiye’de çıkan yangınların “Ateşin Çocukları” örgütüyle bir ilgisi olup olmadığını söylemek zor. Bana kalırsa, aynı Kürdistan Özgürlük Şahinleri (TAK) gibi, böyle bir yapay terör örgütü mevcut olabilir. Ancak, şu anki yangını onların çıkardığını, ve bu grubun böyle bir kapasitesi olduğunu düşünmüyorum. Örgütün geçmişte gerçekleştirdiğini söylediği kundaklama eylemleri 1 veya 2 kişinin gerçekleştirebileceği, çok küçük çaplı eylemler. Muhtemelen sadece propaganda amaçlı son yangınların “üzerine konuyor” ve kendi eylemiymiş gibi göstermeye çalışıyor.



Sonuç olarak, yangınların teröristler tarafından çıkarıldığını söylemek şu anda hem çok yanlış, hem de yangın söndürme faaliyetlerine gidenlerin kundakçılıkla suçlanmasına sebep oluyor. Ayrıca, yangınların sebebi her ne olursa olsun, şu anda yönetilemeyen krizin hiçbir açıklaması olamaz.


Türkiye’nin sadece ormanları değil, seferber olmuş halkın kalbi de yanıyor. Helikopterlerin gelmemesi, hükümetin durumu ciddiye almaması, yardımların kabul edilmemesi… bütün bunların hiçbir bahanesi yok!


Dafne Beri

Dafne Beri IDC Herzliya Üniversitesinde bulunan Uluslararası Terörle Mücadele Enstitüsü’nde Araştırmacı ve Kıdemli Proje Yöneticisi olarak çalışıyor. Bu yazıda yazılanlar, çalıştığı enstitünün ve kurumun görüşlerini temsil etmiyor.

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page