Yeni Suudi Arabistan.
MBS’in (Muhammed bin Salman) Suudi Arabistan’ı dünyanın en hızlı değişen ülkesi.
Eylül 2023 ‘te, (yani 7 Ekim terörist Hamas canavarlarının katliamından tam bir ay önce) 13 İsraellinin katılıp, pozitiv ayrımcılıkla karşılandığı ve Suudilerin özellikle bu toplantının İsrael dahil her tarafta bilinmesini istedikleri ve doktora sahibi Suudi kadınların da yer aldığı bir sempozyumun yapıldığı ülke...
Papa’nın Riyad’da bir Pazar ayini düzenlemesini resmen talep eden bir S. Arabistan. Düşünün Müslümanların Vatikanı Suudi Arabistan’da Papanın yöneteceği bir Pazar ayini! Birkaç sene evvel bunu önermek dahi nelere mal olurdu!
Rotschildler’den sonra dünyanın en zengin ikinci ailesi olan Suudi Krallığı’nda esen yeni rüzgarın adı MBS.
1985 doğumlu MBS birkaç yıl önce BAE liderinin de önerisiyle ciddi rahatsızlığı olan mevcut kralın naibi tayin edildi.
Ve dizginleri eline alır almaz, yaşlı, muhafazakâr Suudi elitleri karşısına almamaya çok özen göstererek köklü reformları başlattı.
Arkasında kuvvetli bir destek rüzgarını da alarak. Bu destek rüzgârı Suudi nüfusunun yüzde yetmişinin otuz yaşın altında olmasından kaynaklanıyor. Gençler bu kısmi ve yavaş reformlara açlar.
Örneğin MBS’in yaptığı açılımlardan biri gençlerin nefret ettiği ‘’ahlak polisi’’ni lağvetmesi.
MBS’in kendi lükse son derece düşkün bir yaşam stiline sahip.
Öte yandan politik ve ekonomik görüşleri Ortadoğuda, (BAE ile birlikte), çığır açacak nitelikte.
Dünyanın bu en büyük petrol üreticisi ülkenin milli gelirini çeşitlendirmek (diversification) istiyor. Bir yandan büyük turizm yatırımlarına imza atarken diğer yandan yeşil enerjinin peşinde koşuyor.
Kadın nüfusu çalışma yaşamına sokmaya çalışıyor.
2020 yılında yüzde yirmilerde gezinen çalışan kadın oranı, 2022’de yüzde otuzbeşi aşmış.
Dünyanın en büyük AI, (yapay zekâ) fonu, kırk milyar dolarla Suudilerde.
Vizyon 50 /80 sene sonrasına taşımak ülkeyi.
(Tam bizim tersimiz, yapamadığımız şey, maalesef. Dahili ve harici mücadelelerle havanda su dövüyoruz).
İlk hedef 2030 yılı.
Ve Suudilerin 2030 yılı vizyonunda İsrael yeni kurulan iskeletin bir parçası.
Ve bu iskeletteki İsrael katmanının sağlam ve bünye tarafından kabul edilebilir olabilmesi için Suudiler Mısır’ın, Ürdün’ün ve hele hele Filistinlilerin hiç de yapmadıkları, yapmayı istemedikleri bir şeyi yapıyorlar.
Halkı, kamuoyunu İsraele daha olumlu bakabilmeleri için hazırlıyorlar.
Nasıl mı?
Öncelikle herşeyin başı olan eğitimle.
Ders kitaplarından İsraellilere ve Yahudilere karşı olan KİN’i, (Kin, İntikam, Nefret) kaldırarak. (Filistinliler ise tam tersini yaparak her ders kitabına, aritmetik dahil KİN’i enjekte ederler.)
Biliyor muydunuz........
Suudi Arabistanın Hizbullahı terör örgütü olarak ilan etmek için inisyativi alan ilk İslam ülkesi olduğunu?
‘’Yabancı kaynaklar’’ın iddia ettiğine göre 14 Nisan İran hava saldırısı karşısında İsrael’e yardım ettiğini, bu tarihten önce de Yemen’den Hutilerin İsrael’e attığı balistik füzelerin bir kısmını onların indirdiğini…
Suudilerin 2030 yılı vizyonunda bir start up nation/ ülkesi İsrael’in beyin gücüyle kendi finansal kaynaklarını ve İslam alemindeki nüfuzlarını birleştirerek bir start up region/ bölgesi kurmak istediklerini…
Ve -düşük profilde tutulmasına rağmen- Hindistan’dan başlayıp Suudi Arabistan’dan da geçen ve Haifa limanında son bulan bir karayolunun günümüzde işlediğini…
Eğer bu yakınlarda Suudi Arabistan ile İsrael düşman ülkelerden müttefik ülkelere dönüşeceklerse bunda muhakkak ki ABD öncülüğündeki ve her iki ülkenin de içinde bulunduğu Middle East Air Defence kuruluşunun da ciddi payı olacak. Kuruluş bir NATO tipinde, ana amaç İranın Ortadoğu Hegemonyasına engel olabilmek.
Tabi İsrael’in de bu normalizasyon için S. Arabistan’a bazı ödünler vermesi gerekecek.
Onlar için en önemlisi El Aksa camii ve kompleksinin statükosunun ve kutsal İslami karakteristiğinin en iyi şekilde korunması.
Filistin konusunda da çok katı olmasa da İsrael’in bazı ödün veya taahhütlerde bulunması gerekecek.
(Mevcut hükümetle bu normalizasyon nasıl gerçekleşebilir diye sorarsanız, ona hiç girmeyeyim!)
Bir de Suudilerin çok iddialı bir NEOM projeleri var.
Ondan da başka bir yazımda söz açarım.
-------------
Not:
Bu hafta iğrenç Colombia Üniversitesinden başlayarak daha da iğrenç B.M. ve başındaki satın alınmıştan, kavanoz dipli dünyanın İsrael ve terör konusundaki tutumundan, tiktoklu sosyal medyadan ve 200 günden fazladır insanlık dışı şartlarda rehin tutulan ve bizim dışımızda dünyada kimsenin umursamadığı 133 rehinenin dramından bahsetmek vardı ama içim zaten karanlık, sizinkini de karartmak istemedim.
Comments