Seni Seviyorum
top of page

Seni Seviyorum



Zor gelir nedense bazılarına, karşısındakine “seni seviyorum” demek. Belki de insan bunu kırılganlık ya da zayıflık belirtisi olarak görür. Ya da utanır, çekinir, abartılı bulur, bir kez dile getirdikten sonra tekrar etmeye gerek olmadığını düşünür. Oysa insanoğlu her daim birilerini sevme ihtiyacı duyar. Sevildiğimizi duyabilmek, bir başka deyişle onay almak için elimizden geleni yaparız. Bu durum erkekler için biraz daha sıkıntılı sanırım. Biz kadınlarsa bu konuda daha rahatız, kim bilir belki de bu sözleri karşımızdakinden sürekli duymayı sevdiğimiz için…


Diyorlar ki, birine seni seviyorum demek, onunla birlikte umut edebilmekmiş. Sadece onunla yan yana olduğun için, nefesine ortak olduğun için yaşadığını hissetmekmiş. Seni seviyorum demek, aslında şükretmekmiş. Ona dokunabildiğin her an için, hayatta olduğu için. Seni seviyorum demek, nefes almak kadar doğalmış istediğinde. Bir Pazar sabahı kapıyı çalıveren bir dost kadar güzel bir sürprizmiş…


Güzel bir öykü okudum geçenlerde bununla ilgili, sizlerle de paylaşmak istedim. Bir üniversitede öğretmen sınıfa girer girmez, öğrencilerine şöyle bir ödev vermiş: “Sevdiğiniz birine gidin ve ona kendisini sevdiğinizi söyleyin. Sonra da gelip bize duygularınızı anlatın.”



Bir sonraki dersin başında, öğrencilerden biri şöyle başlamış sözlerine: “Geçen hafta bize bu ödevi verdiğinizde size sinirlenmiştim. Bu sözleri söyleyeceğim hiç kimsenin olmadığım düşünüyordum. Eve giderken bir anda yüreğimin sesine kulak verdim. İşte o zaman kime seni seviyorum diyeceğimi anladım. Bundan beş yıl önce babamla aramızda büyük bir olay geçmişti ve o günden beri aramızdaki sorunu çözememiştik. Önemli aile toplantılarının dışında birbirimizi görmemeye çalışıyorduk ve hemen hemen hiç konuşmuyorduk. Eve vardığımda babama, kendisini çok sevdiğimi söylemeye hazırdım. Bu kararı almak bile üzerimden büyük bir yük kaldırmıştı. Annemle babamın kaldığı evin kapısını çaldığımda kapıyı babamın açması için dua ediyordum. Dileğim gerçekleşti ve kapıyı babam açtı. Hiç zaman harcamadan eşikten adımımı attım ve “Baba, buraya seni sevdiğimi söylemeye geldim” dedim. Babam sanki bir anda başka biri olmuştu. Yüzündeki ifade yumuşadı, kırışıklıkları yok oldu ve ağlamaya başladı. Kollarını açtı, beni kucakladı ve bana “Ben de seni seviyorum oğlum, ama bunu hiçbir zaman dile getiremedim,” dedi. Onu ziyaretimden iki gün sonra babam, bir kalp krizi geçirdi ve halen hastanede. Şimdi yaşam savaşı veriyor. Şimdi sizlere şu mesajı vermek istiyorum: Yapmanız gerektiğine inandığınız hiçbir şeyi ertelemeyin. Önem verdiğiniz kişilere onları sevdiğinizi söyleyin, cömertçe, özgürce, utanmadan ve en önemlisi hiç beklemeden…


Ne güzel söylemiş Can Yücel: “Bazen seni seviyorum diyemez insan, onun yerine; Dikkat et kendine, der; Fazla yorma kendini, der; Hava soğuk, sıkı giyin, der; Hız yapma dikkatli git, der; Gidince beni ara, der; Geç yatma erken kalkacaksın, der; Der der durur…

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page