NAZİLERİN FİKİRLERİNİN, HAMAS’IN İDEOLOJİSİNİN DERİNLİKLERİNDE GİZLENDİĞİ TESPİT EDİLDİ
top of page

NAZİLERİN FİKİRLERİNİN, HAMAS’IN İDEOLOJİSİNİN DERİNLİKLERİNDE GİZLENDİĞİ TESPİT EDİLDİ








Merhaba sevgili okuyucularım bu hafta sizlerle son günlerde okuduğum bir makaleden, öğrendiğim bazı bilgileri paylaşmak istiyorum.

Hamas’ın 7 Ekim’de İsrael’e düzenlediği saldırının ardından Jonathan Brent, bazı genç Yahudilerinki de dahil olmak üzere birçok insanın Filistin yanlısı tepkilerini duyduğunda, bunun neden gerçekleştiğini tam olarak anlamadıkları açıktı.


Jonathan Brent


YIVO Yahudi Araştırma Enstitüsü idari müdürü ve CEO’su Brent, örgütünün Haması neyin motive etiği konusunda eğitim vermeye çalışacak konumda olduğunu hissetti: Terör grubunun radikal, soykırımcı ve Yahudi karşıtı İslamcılığı 1930’larda ve 1940’larda beslendi. O yıllarda İsrael’de yaşayan Araplar, Hitlerin Nazizmine ideolojik bir bağlantıyla eklemlendiler.

 

Brent, Hamas-Nazizm bağlantısını inceleyen modern Almanya tarihçisi Jeffrey Herf’ü, YIVO’nun ev sahipliği yaptığı “Hamasın Kökenleri ve İdeolojisi” başlıklı üç bölümlük bir web semineri serisinin küratörlüğünü yapmaya davet etti.

 

“YIVO, Holokost’la ilgili ikinci en büyük malzeme koleksiyonuna sahip. Yahudilere karşı soykırım konusu enstitünün merkezinde yer almaktadır. Brent Yahudilere yönelik bu tür bir soykırım eylemini araştırmak YIVO’nun tarihsel parametreleri dahilindedir” dedi.

 

Ücretsiz seri 26 şubatta başlıyor ve Brent ile Herf’ün çalışmalarının yeterince ilgi görmediğine inandığı akademisyenleri içeriyor.Bu uluslararası grupta israelli tarihçi Benny Morris,alman siyaset bilimci Matthias Küntzel, İsraelli orta doğu tarihçisi Meir Litvak,Amerikalı Holokost çalışmaları profesörü Norman Goda,alma sosyolog Karin Stögner ve İngiliz sosyolog David Hirsh yer alıyor.

 

Brent özellikle genç ilericilerin, mevcut yaygın İsrael karşıtı siyasi iklim nedeniyle üniversite kampüslerinde muhtemelen asla duyamayacakları bilgilere kulak vermeye ve açık olmaya istekli olacaklarını umduğunu söyledi.

 

İsrael’i Batı Şeria üzerindeki hakimiyeti İsrael-Filistin ihtilafında kesinlikle büyük bir tartışma olsa da Brent, insanların söz konusu olan tek meselenin bu olmadığını bilmelerini istediğini belirtti.

 

Brent;” İsrael’e vahşice saldıran teröristler, seksen yıl öncesine dayanan ve Hamasın oluşumunun ve devam eden varlığının ayrılmaz bir parçası olan soykırımcı bir nefret kültürü içinde yetiştirildi” dedi.

 

“Bugün dünya çapında antisemitizmin inanılmaz büyümesinden de gördüğümüz gibi bu, dünya çapındaki Yahudi halkına karşı çok güçlü bir silahtır” dedi.

 

Hamasın Tarihsel Bağlamı

Tarihçi Herf’e göre, web semineri serisinin genel amacın, Müslüman Kardeşler’in bir kolu olarak Hamas’ın ve Gazze’nin altında geniş bir tünel sistemi inşa etmeye, tepeden tırnağa silahlanmaya yönlendiren ideolojinin  tarihsel bağlarını ortaya çıkarmaktı.  Bu bağlamda Hamas’a verilen emir,”7 Ekim’de İsrael’lilere karşı toplu katliam ve sayısız zulüm gerçekleştirin” oldu

 

Herf; “1930’lar ve 40’lar ile Kudüs Baş Müftüsü Hacı Emin el-Hüseyni’nin 1937’de yazdığı “İslam ve Yahudiler” başlıklı çok ünlü ve önemli bir metnin 20. yüzyıl entellektüel kültür tarihinin çok daha fazla ilgiyi hak eden kanonik metinlerinden biridir” dedi.


1941 yılında Yüksek İslam Konseyi başkanı ve Kudüs Müftüsü Hacı Amin El Huseyni ile Hitlerin buluşması ve ittifakı


 “Bu metin, İslamcılığın ve bu dini doğası gereği Yahudi karşıtı olarak yorumlayan İslam yorumunun kurucu metnidir. Bu, Yahudiliğe, Yahudi halkına ve dolayısıyla İsrael Devletine düşmanlığın ifadesidir. Yani Siyonizm karşıtlığı düşmanlığın doğrudan sonucudur”.

 

Oturumda ayrıca Yahudi karşıtı İslamcılığın savunucuları ile Nazi rejimi arasındaki işbirlikçileri ele alınacak. Herf, Orta Doğu’da zaten fikirlerini yazan ve yayan İslamcı aydınların bulunduğunu ve bunun Nazi propagandası yoluyla yayılan Yahudi karşıtı komplo teorileriyle kültürel olarak kaynaştığını vurguladı.

 

Herf; “bunların hepsi o zamanlar çok ünlüydü ve hiç de gizli değildi. Eğer o sırada hayatta olsaydınız ve politik olarak bilinçli olsaydınız, bunu biliyor olurdunuz,” diye belitti.

 

“Fakat bu konu hafızalardan silindi ve o zamandan beri yeterince tartışılmadı. Filistinli milliyetçiler bu olayların derinliğini ve önemini gizlemek için çeşitli bahaneler ve özürler öne sürdüler”.

 

Herf’e göre Küntzel, İsrael’in 1948’deki Bağımsızlık Savaşı’ndan bahsedecek ve bu konuyu bu bağlama yerleştirecek. Herf, Küntzel’in savaşı,2. Dünya Savaşındaki Nazi-İslamcı ittifakının “artçı şoku” olarak nitelendirdiğini ve modern öncesi din savaşlarını anımsatan bir din savaşı olarak gördüğünü söyledi.

Hitler’in Arapça basılmış Kavgam kitabı


25 Mart’taki ikinci oturumda, Herf, Morris’i ağırlayacak. Konu” Sömürgecilik, Irkçılık ve 1948 Arap-İsrael Savaşı” olacak. Herf, savaşın uluslararası bağlamı hakkında konuşacak ve Morris,2008 tarihli” 1948: Birinci Arap-İsrael Savaşı’nın Tarihi” adlı kitabının ana noktalarını detaylandıracak.

 

1948 Savaşı’nın askeri tarihini ve bunun sonucunda Filistinli mültecilerle ilgili tartışmaları inceleyecek. Bu 1948 Savaşının Filistinlilerin mülksüzleştirilmesine yönelik bir savaş olduğu ve Nakba (Felaket) olarak adlandırılan bir şey olduğu iddiasına meydan okuyacaktır” dedi Herf.

 

7 Ekim’e Antisemitik Tepkiler Neden?

16 Nisan’da üçüncü ve son oturumda 7 Ekim’e verilen yanıtlar incelenecek, Londra Çağdaş Antisemitizmin Çalışmaları Merkezi Direktörü Hirsh, Britanya’daki sol ve Siyonizm karşıtlığı hakkında konuşacak.

 

Herf” Organizasyon Jeremy Corbyn’in lideri olduğu dönemde partideki antisemitizmi protesto eden İngiliz İşçi Partisi üyelerinden oraya çıktı” dedi.

 

Herf, Amerikalı Holokost araştırmaları profesörü Goda’yı, Güney Afrika’nın İsrael’e karşı getirdiği soykırım suçlamalarının yol açtığı uluslararası adalet divanı hakkındaki “zeki ve etkili” görüşlerini sunmaya davet etti.

 

Herf, belki de İsrael’in önde gelen tarihçisi, İslamcılık ve İslamcı antisemitizmin analisti Meir Litvak, Filistin hareketinin Hamas’ta kanıtlandığı gibi İslamlaştırılmasını tartışacak” dedi.

 

Herf, programın tamamının dolu olduğunu itiraf etti, ancak yine de insanların bunu değerli bir mini kurs olarak değerlendirip üç oturumu da kaydolmalarını umdu. YIVO’ ya göre Şubat ortası itibarıyla 1.200’den fazla kişi kaydoldu.

 

Brent her yaştan insanın, özellikle de iyi niyetli ve adalet için çalışmak isteyen ancak “nehirden denize Filistin özgür olacak!” gibi akılda kalıcı sloganlar attığını anlamayan genç Yahudilerin izleyip dinlemesini umduğunu öyledi. Ona göre bütün bunlar küresel Yahudi halkı için tehlikelidir.

 

Brent,” Filistin’in kurtuluşu ideolijisinin ve bu ideolojiye eşlik eden İsrael karşıtı düşünenin yaygınlığı, Yahudi dünyasında pek çok insanın geçekten anladığını düşündüğümden çok daha ciddi bir öneme sahip” dedi.

 

“Tehlikeler sadece dışarıdan gelmiyor…Yahudi kültürünün içinden de aynı derecede güçlü bir tehlike var, özellikle de soldan gelen ve on yıllar boyunca, belki de yüzlerce yıl, hatta tüm İsrael-Arap çatışmasının öncesine uzanan bir sürede, bazı fikirleri özümsemiş olan soldan gelen bir tehlike var.” Bu fikirler, onların kendi aleyhine dönmesine neden olmuştur” dedi.

 

Işte böyle sevgili okuyucular; gördüğümüz gibi Hamas tehlikesi ta Hitler zamanında inşa edilmiş ,Nazice bir ideoloji. Hadi Nazilerden ve giderek Hamas’tan zaten insanca bir şey ummuyoruz çünkü ruhları kana bulanmış. Beni esas kahreden şey özellikle diasporadaki kendini bilmez ahmak Yahudi gençlerin ve İsrael’in içindeki pervasız ve kusura bakmayın ama geri zekalı sol bir kesim, bindiği dalı kesmeye kalkıyor.

Ne diyeyim Tanrı bu zıvanadan çıkmış güruha akıl fikir versin. Vatanımızı korusun.

Sevgiyle kalın.



Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page