top of page

Makineye Bulaşık Dizme Uzmanlığı


(Yazarı sesli dinlemek için tıklayınız)



Uzun Covid-19 karantina ayları boyunca evde ne yaptınız? Ben, arada bir torunların da gelmeleri ve bol yemek yemeleri sonucu, artan kullanılmış tabak-çanak hacmini bulaşık makinesine düzgün, intizamlı ve birbirine değmeden dizim alanında uzmanlaştım. İki şarap kadehinin yerlerinden olmaları ve yan komşularına çarparak çatlamalarından sonra bu uzmanlık bizim evde neredeyse hayati oldu.


Konuyu yabana atmayın: Biriken bulaşığı önce sıcak sudan geçirip, yağından arındırıp, oyuklara sağlamca yerleştirip, dinamik hareket sonucu ses gelmemesine dikkat ettikten sonra makineyi çalıştır. Anormal gürültü olmamasına dua edip, yarım saat sonra açıldığında pırıl pırıl, kırık döküksüz sonucu görmek insanı mutlu ediyor.


Bizi etkileyen olaylardan çok azını kontrol edebildiğimiz bu zamanlarda hiç olmazsa bulaşığa hakim (!) olmam günlük, küçük sevinçlerim arasında…


Birkaç ders var burada, sevgili okur:

1) Yaşlandıkça artma olasılığı gösteren çaresizliğe, olan biteni bazen anlamamaya, bazen de sürüklenme ruh haline karşı koyulan bir adım.


2) Makine işini bitirdikten sonra kağıt havlu ile son damlaları silerken bardakları veya tabakları elden kaydırmadan ve yere düşürmeden raflara dizmek de ayrı bir meleke.



3) Eşimin yemek yapmasına, sofrayı kurarak ve kaldırarak destek olmanın ötesinde bulaşığı da hallederek evin huzuruna katkıda bulunmanın getirdiği paylaşım tatminkarlığı.


4) Boş zamanların bolluğu bazen iç sıkıntısı, bazen de “keşke geçmişte o hatayı yapmasaydım” pişmanlığı getirebilir. Bu yüzden dikkat odağımızı işlevsel bir konuya (bulaşığa) yönelterek olumlu iş başarmış olmanın rahatlığına erişmek.



Aslında böyle değildim hayatım boyunca. Hep meslekte (makine mühendisliği) uzman olmaktan kaçındım. Nitekim diplomayı aldıktan sonra iş idaresi tahsili yaparak mühendislikten uzaklaşmaya çalıştım. Genele bakan biri olmayı, silo misali bir alanda kalmamayı, çevremde olan bitene ilgi duymayı ilke edindim.

50 yıl önce de, bugün de kariyerlerin hemen tümü uzmanlık gerektiriyor, belki siyaset hariç (!) Derinine inmediğiniz, eksper olmadığınız takdirde ne itibar edinirsiniz, ne de müşteri kitlenizi genişletirsiniz. “İşi uzmanına havale et” dememişler boşuna.


Peki nasıl şirket kurup, az da olsa para kazanıp, hepsini çarçur etmeden bugünlere gelebildim: Yanıma uzmanları alarak!


Onların da zaafiyetleri var: Meseleleri tepeden değil, dipten gözlemlemek. Kendi sahasını çok iyi bilip, yan taraflara bakamamak veya bakıp da görememek. Hatta kendi uzmanlık alanlarının dünyanın en önemlisi olduğuna inanmak .

Esas hayranlık duyduğum, uzmanlar arasında giderek genele yönelebilen, diğer alanlar ile kendi uzmanlıkları arasındaki ilişkiyi farkeden ve birçok sahayı birbirlerine kenetleyip dev bir ağ/network yaratabilenler.


Bill Gates iyi bir örnek. Microsoft’u başlatıp kod yazma, yazılım oluşturma ve kişisel bilgisayar evreninde dev bir şirket haline geldikten sonra kendini dünyayı iyileştirmeye adadı. Eşi Melinda ve efsanevi Warren Buffett ile birlikte yüzlerce milyarderin servetlerinin yarısından çoğunu The Giving Pledge

(https://givingpledge.org/About.aspx) olarak vakfetmelerine aracılık etti, liderlik yaptı.


Planetin birçok ülkesinde hastalıklarla mücadele için ilaç ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine milyar dolar veren Bill Gates’in en son ilgi alanı: Küresel iklim değişikliği. 16 Şubat’ta yayınlanan kitabının adı: ‘’How to Avoid a Climate Disaster’’ (İklim Felaketinden Nasıl


Kaçınılır)

Bu kitabın ileri sürdüğü, bazıları “çevre uzmanlarının” hayretleri ve protestoları ile karşılanan, savlara ileriki bir yazımda değineceğim.


Bugün için mühendislikten çıkıp, genele yönelen fakat yeni öğrendiği küçük bulaşık uzmanlığından da haz duyan yazıyla yetineyim.

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page