Koronaya rağmen ve ona inat: Start up nation İsrael
top of page

Koronaya rağmen ve ona inat: Start up nation İsrael


Aşı konusunda çok başarılı olup iki milyon vatandaşını aşılayabilse de İsrael, Korona fırtınası ülkede tüm şiddetiyle sürüp gidiyor. Günde dokuz bin civarında yeni hasta, yüzde sekizlere yaklaşan “test edilenlerde pozitif yüzdesi” yakamızı brakmıyor.


Fırtınadan etkilenmişe benzemeyen sektörlerin başını ülkenin “hi- tech /start up” bölümü çekiyor.


Buna göre 2020 yılında 578 ticari antlaşma sonucunda on milyar dolara yakın yatırım yapılmış bu alanda. Sayılar bir evvelki koronasız 1919 yılına oranla antlaşmalarda yüzde 14, yatırım hacminde ise yüzde 27 artış gösteriyor.


Yatırımların büyük kısmı yurtdışından gelirken, tutarın büyük bir kısmı da borsaya açılımlardan kaynaklanıyor.


Bu başarının nedenleri bugüne dek çok araştırılmış, pek çok vesilelerle izah edilmeye çalışılmıştır. Tüm bilinen nedenlerin yanısıra iki özellik benim dikkatimi çekiyor. Biri kişisel diğeri de toplumsal altyapı bağlamında .


Bir: Kişisel bağlamda İsraelli çok soruşturmacı, sorgulayıcı, “kutu dışı düşünme” yetisi olan, yer yer küstahlığa yaklaşabilecek oranda girişken, özgüveni çok yüksek, risk almaktan, yenilgiye uğramaktan korkmayan bir yapıya sahip. (Konumuzla pek bir ilgisi yok ama bu yüzdendir ki gece eşiyle kavga eden koca sabahına yeni bir parti kurup, zaten sık sık yapılan seçimlerden birine katılır. Böylece biz zavallı ve akılsız halk da iki senede tam dört kere oy kullanmaya gideriz! Akılsızlığımızın nedeni aynı hataları tekrarlayarak değişik sonuçlar elde edebileceğimizi sanmak. Her seçimde pek çoğumuz iki seçim sonrası zaten var olmayacak yeni bitme partilere oy vermeye devam ederiz!)


İki: Öte yandan yılların birikimiyle geliştirilmiş olan altyapı da bu başarıda önemli rol oynuyor.

Bir örnek vermek gerekirse;

Yerel bir ekonomi dergisi önde gelen bankalardan birinin hi tech bölümüyle biraraya gelip her sene “yılın start upları” yarışmasını düzenler.


Bu sene Aralık ayında yapılan yarışmaya ikiyüze yakın girişimci katılmış.

Tabii katılımcıların çoğunun projesi son yılların modası “applications/ uygulamalar”a dayanıyor.

Neler yok ki aralarında.


Suridata.ai, yapay zeka (AI) teknolojisine dayalı bir sistem.Yapay zeka bir metni okuyup içindeki “hassas” bilgiyi ayırt edebiliyor ve böylece şirket yöneticisine metin üzerinde süratli ve tam bir kontrol olanağı sunuyor.


Lynx-MD tıbbi alanda bir uygulama. Kurumun toplamış olduğu, değişik hastalara ait sağlık verilerini toplayıp, tasnif edip, (kişisel bilgi güvenliğinin korunmasından da ödün vermeden), bunları işleyerek yeni ilaç araştırma geliştirmelerinde, tıbbi cihaz üretiminde veya FDA onayı alma gibi süreçlerde zamanı kısaltarak büyük tasarruf sağlıyor.


Plantt adlı uygulama müşteri hizmetleri alanında verimlilik sağlıyor.

Gina Life Diagnostics adlı iki kişilik start up rahim kanserinde erken teşhis konusunda çalışıyor.


Kadınlara yönelik diğer bir uygulama da onların can güvenliğiyle ilgili. Safe Up uygulaması on bin İsraelli güvenlik mensubu kadını tehlikede olan bir kadının çağrısına anında müdahale için seferber ediyor. Projede profesyonellerden çok gönüllülerin yer alması dikkat çekiyor. Şirketin müşterileri arasında Tel Aviv ve Yeroham Belediyeleri de var.


Yarışma şartnamesine göre birinci etapta en başarılı görülen girişimcilerden onbeşi yarı finale kalıyor ve finalde aralarından ilk ikisi ödüllendiriliyor. Değerlendirme kriterleri arasında projenin ilginçliği, topluma katkı derecesi, fizibilitesi, yatırımcıları çekebilme başarısı gibi katmanlar yer alıyor.


Her yarışmacının beş dakikalık bir “piç” hakkı var. (yanlış anlamayın, “piç” sunum anlamında bu yarışmada). Üç dakikasında proje anlatılacak, geri kalan iki dakikasında jürinin sorularına cevap verilecek.


Birincilik ödülü kırk bin şekel nakit, (oniki bin dolar civarında), projelerini gerçekleştirmelerine yardımcı olacak bir uzman danışman, ücretsiz yazıhane olanağı ve yine kırk bin şekellik reklam hediyesi.


İlk iki ödülü bu sene sağlık alanında insanlığa hizmet verecek projeler kazanmış. İkincilik hastanın depresyonla mücadelesine yardımcı olacak Genetika+ platformu. İki genç kadının kurduğu start up, uyguladığı teknolojiyle her depresiv hastaya süratli ve tamamen kişisel bir yaklaşımla teşhis koyup kendisine en uygun ilaç ve tedavi şeklini belirliyor. Müşterileri arasında özel şahıslar ve doktorlar olduğu gibi, hastane, sağlık ocakları, ilaç şirketleri gibi kurumlar da var.


Birincilik ise Matricelf ismindeki şirketin. 2019 yılında Tel Aviv Üniversitesinde geliştirilen bir teknolojiyi temel almış. “Doku Mühendisliği” alanında çalışıyor. Üç boyutlu printerlerde bastığı implant ve dokuları hastanın emrine sunuyor. Doku uyuşmazlığı sorununu çözmek için hastanın kendi hücreleri kullanılıyor üretimde. Yapılan klinik çalışmalarda örneğin Parkinson hastalarında iyi sonuçlar elde edilmiş.


Aynı teknoloji tarihteki ilk üç boyutlu insan suni kalbi üretiminde de kullanılmış.

Bütün politik, ekonomik, güvenlik, sağlık sorunlarına rağmen böylesine bir ülkede yaşamak yine de çok gurur ve aynı zamanda ümit verici.

Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page