Kİ TAVO - RUHUN YOLCULUĞU

Moşe PASENSYA
8 Eyl
3 dakikada okunur

Birisi sizden Tora’daki tüm mitzvaları tamamlamak için bir veya iki mitzva seçmenizi isteseydi, bunlar hangileri olurdu?

Belki Tek Tanrı'ya İnanma mitzvası, belki de temel taşlarından biri olan Şabat veya Yahudi yaşamının ayırt edici özelliklerinden biri olan Kaşrut olurdu.

Bu sorunun cevabı, bu hafta okuduğumuz Ki Tavo Paraşasının başında bulunabilir. Peki bu mitzvalar nelerdir? seçmiştir?

Ki Tavo, şahsen "girdiğinizde" anlamına gelir. O zamansız aydınlanma anında gerçekleştirilen iki muhteşem ritüeli tanımlar. “BİKURİM” ve “MAASER”

İlki, Topraklar'daki çiftçinin ilk meyvelerini Tapınağa getirdiğinde okuması gereken bir beyanı içeren bir tören olan “Mikra Bikkurim” olarak bilinir.

"Aydınlanma" adı verilen, zamansız bir AN var; bizi uyanmaya çağıran, kimliğimizin dayattığı sınırların ötesine geçmeye ilham veren ve bir işaret fişeği gibi deneyimlenen andan söz ediyorum. İşte o zamansız an bizim mirasımızdır. Süt ve bal akan Vaat Edilmiş Topraklar.

Yüce Tanrı, Ezgiler Ezgisi'nde bize "Bal ve Süt dilinin altındadır" (Ezgiler Ezgisi 4:11) dediğinde, bize Vaat Edilen Toprakların çok yakın olduğunu hatırlatır. Bu bize Şaare Tsedek, yani “Adalet Kapıları” aracılığıyla gösterilir.

Pithu-li Şaare Tszedek Avovam Ode-Yah (Mezmur 118:19) - Bana adalet kapılarını açın ben o kapılardan gireyim ve Yah’a şükredeyim.

İlk manevi mücadele, "Ritüel Alana" nasıl girileceğini, zaman'ın dışına nasıl çıkılacağını ve efsanevi gerçeğin "Ebedi Şimdi"sine nasıl erişileceğini öğrenmektir.

Bu, aydınlanmış bilinçtir ve Özgürlüğe dair o kadar açık bir iz taşır ki, her yıl Özgürlüğümüzü kutladığımız Pesah Seder'inde Hagada'nın bir parçası olarak mikra bikkurim metni, (Arami Oved Avi – Bir Arami babamı yok etmek istedi) okunur.

İlk meyveleri – Deneyimlerimiz sırasında yaşadığımız birçok bilinç halimizi, Tanrı’nın huzuruna getiririz. Ancak bu farkındalığımız oluştuğunda onların bereketini ve faydasını tam olarak alabiliriz. Toprağa girmek yeterli değildir.

O zaman yolculuğumuzun mucizesine tanıklık eder bugün bizi kölelikten çıkaran, çölde bize rehberlik eden ve genişlemiş farkındalığa giden yolu açan O'nu kabul edebiliriz.

İkinci manevi mücadele, çiftçinin her üç yılda bir onda birini verdikten sonra yapması gereken bir beyanı veya itirafı içeren bir tören olan “Viduy Maaser” olarak bilinir. Bu aydınlanmış bilincin iç dünyasına nadir bir bakış açısı sunar.

Levililer, dullar ve yetimler yararına özel bir ondalık vermemiz emredilmiştir. Bu Kutsal Alan ve Kohenlere için verilen ondalıktan çok çok farklıdır.

Tamamen ”Adalet Adına”, toprağın zenginliğinden kopmuş olanlara fayda sağlamak için verilir. Vaat edilmiş toprakların sütünü ve balını alabilmek, onun gizemine girebilmek için, o zenginliği hiç olmayanlarla paylaşabilmeyi içerir.

Moşe, NEDEN bu iki mitzvayı diğer tüm mitzvaları tamamlamaya layık gördü?

Mikra Bikkurim ve Vidui Maaser derslerinin, bir Tapınağımız olmasa da günümüzde bile çok önemli olduğuna inanıyorum.

Çünkü bunlar bize, bu Toprağın bir lütuf mu yoksa - Tanrı korusun - bir lanet mi olduğunun, toprağın kendisine değil, onunla ne yaptığımıza, inşa etmeye çalıştığımız ve şimdi/gelecekte yaratmak istediğimiz toplum türüne bağlı olduğunu hatırlatıyor.

Ki Tavo'nun manevi meydan okuması, gözlerimizi ve kalplerimizi haklarından mahrum bırakılanlara açarak ve bize verilen zenginlikleri cömertçe onlarla paylaşarak Adaletin Kapılarından içeri girmektir.

Görme engelli olan bir kişinin göremediği alan neden aydınlatılır? Çevresindekilerin gerekli yardımı sağlamasına olanak sağlamak için….

Bu Mitsva’ları (İlahi İradeyi) Yerine Getirdiğinizde (Eylem) – NEFEŞ, bunlar hakkında konuşup, araştırdığınızda RUAH, ardındaki niyete (Kavana) sahip olduğunuzda NEŞAMA ve o anki düşüncelerinizle (Mahaşava) HAYA ve nihayet kalbinizden kopan bir neşe - arzu ile (çoşkunluk ile) gerçekleştirdiğinizde ruhunuz sonsuzluk dünyası olan YEHİDA seviyesine yükselmiş olur.

TANRI ile BİR’lik (Ruhun Kaynağı ile bağlantı) içinde olması anlamına gelen “YEHİDA” seviyesi – “BİRARAYA” getirme anlamına gelen İbranice “YİHUD” sözcüğü ile bağlantılıdır. Bu potansyel her birimizin ruhuna kazınmış olduğundan bizlere “YAHİD” – “BİR’LİK DÜNYASININ İNŞAATÇILARI” (Taş Ustaları) olarak hitap edilir.