İyi ki onu tanımışım
top of page

İyi ki onu tanımışım






Hayatımızın bir döneminde yolumuzun kesiştiği ve takdir ettiğimiz bir kişi ölüp dünya değiştirdiğinde,  “onu iyi ki tanımışım” deriz çoğunlukla. İşte geride bıraktığımız çarşamba günü “onu iyi ki tanımışım” dediğim biri… Amnon Weinstein son yolculuğuna uğurlandı sevenleri tarafından. Hem de müzikle uğurlandı… Dünyaca ünlü keman virtüözü ve orkestra şefi Shlomo Mintz kemanıyla seslendirdiği bir dinletiyle yakın dostu Amnon Weinstein’a veda etti…



FOTOĞRAF: Robert Schıld

 

“Onu iyi ki tanımışım” dediğim Amnon Weinstein ikinci kuşak bir (lutiye) keman yapımcısıydı. Kendisi Tel Aviv’de doğduysa da her iki taraftan aile büyükleri Holokost’ta yaşamlarını yitirdiler. Ölüm kamplarında öldürülen Yahudi müzisyenlere ait kemanlar bir şekilde tamir edilmek üzere Amnon’a getirilir olunca, her kemanın arkasında bir hüzünlü öykü de ortaya çıkıyordu. Holokost kemanları ve ardındaki öyküleri birikti, birikti…

 

Amnon dünyanın önde gelen keman yapımcılarından ve onarıcılarından biri haline geldi ve insanlara Holokost ile bağlantısı olan kemanları anlatmak ve öğretmek amacıyla “The Violins of Hope” (Umudun Kemanları) adlı bir projenin başlatılmasına ve tüm dünyaya yayılmasına vesile oldu.

 

Bu proje fikri aslında keman virtüözü Prof.Cihat Aşkın’a aitti… Aşkın, Weinstein’ı “Holokost’tan Kurtulan Kemanlar” konulu bir konferans vermek üzere davet etme fikrini İYT yazarımız Robert Schild’e açmış ve kendisinin de bu kemanlardan biriyle bir dinleti sunabileceğini teklif etmişti.  

 

Öyle de oldu… Yıl 2001’di…Amnon Weinstein İstanbul’a geldi. Neve Şalom Kültür Merkezinde bazı kemanların üzücü hikâyelerini anlattı, Cihat Aşkın da sunduğu dinletiyle bu kemanlardan birine yeniden ses verdi. Duygu yüklü çok değerli bir etkinlikti.

 

İstanbul “The Violins of Hope” projesi için bir ilk adım oldu… Temeli İstanbul’da atılan bu proje ileriki yıllarda dünyanın birçok farklı ülkesinde ve kentinde tekrarlandı, konserler düzenlendi…

 

Amnon Weinstein ile tanışmam 2001’de İstanbul’a gelmesinden az önceki günlere rastlar. Tam 23 yıl önce… İstanbul’da gerçekleşecek “Holokost’tan Kurtulan Kemanlar” konferansı öncesinde Amnon Weinstein’ı Şalom gazetesi okurlarına tanıtmak uygun olacaktı. Böylece Tel Aviv’de bulunduğum Kurban Bayramı tatilinde Weinstein’a telefon ederek randevu aldım.

 

Tel Aviv, Shlomo Ameleh 72 numara… Binanın giriş katından birkaç basamak inince Amnon Weinstein’ın atölyesi karşıma çıktı. Etrafta ve duvarlarda tamamlanmış veya tamamlanmamış, ham veya cilalı, can bulmak üzere bekleyen, onlarca, belki de yüzlerce yaylı çalgının egemen olduğu, biraz eski marangoz veya kunduracı dükkânlarını andıran bir ortam içinde Amnon Weinstein iri cüssesi ile beni karşılıyordu.

 


 

Uzun saçları, aşağı gür bir şekilde sarkan yarı kırlaşmış bıyığı, mavi iş gömleği üzerine taktığı koyu kahve muşamba veya deri önlüğü, yürüdüğünde şakır şakır ses çıkaran belinde asılı anahtar tomarıyla, bana bir Viking dönemi resimli çocuk romanı kahramanı gibi görünmüştü o gün…

 

O önde, ben arkada, anahtar şıkırtıları eşliğinde Weinstein’ın kabul odası olarak adlandırdığı müze bölümüne girdik. Camekânlar içinde, bir kısmı da dışında, sayısını kestiremeyeceğim kadar çok yaylı çalgı türünün sergilendiği bir oda… Kemanlar… Viyolalar… Çellolar… Hatta Kemençeler…

 

Adlarını bilmediğim antik değeri olan nice yaylı çalgı… Tümüyle gizemli bir ortam… Amnon Weinstein anlattı, ben dinledim… Sohbetimiz bu ortam içinde başladı ve devam etti… Küçük Motele’nin öyküsünü, Yaakov Zimmerman’ın Magen David’li kemanını anlattı… Birçok tarihi fotoğraf gösterdi; babası Moshe Weinstein’ın çocuk yaşta Schlomo Mintz’i eğitirken çekilmiş bir fotoğraf… Huberman, Weizman ve Toscanini’nin birlikte fotoğrafları…

 

Amnon Weinstein ile İstanbul’da yeniden görüşmek üzere vedalaşırken Cihat Aşkın’a hayranlığını ve sevgisini dile getirmeyi de unutmadı o gün… İstanbul’a döndüğümde yaşadığım bu deneyimi ayrıntılarıyla dile getirdiğim uzun bir yazı yazdım 11 Nisan 2001 tarihli Şalom gazetesine…

Yıllar geçti… Birkaç yıl önce Türkiyeliler Birliği olarak Cihat Aşkın’ı Yafo’da Saraya Türk Evi’nde bir dinleti vermek üzerek davet ettiğimizde Amnon Weinstein da eşi Assaela ile gelmişlerdi. Çökmüştü, zor yürüyordu…

 

Amnon Weinstein susturulmuş nice kemanlara yeniden hayat verdi… Ve ne mutlu ki hayatını adadığı keman ve müzikle uğurlandı son yolculuğuna… Shlomo Mintz’in kemanından tınılar duyuldu HaYarkon mezarlığının HaHesed bölümünde…  “İyi ki onu tanımışım…” 

 
















Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page