İsrael tarihinin en zor terör saldırısı…
top of page

İsrael tarihinin en zor terör saldırısı…





Sukot bayramının ilk gecesi bayram mumlarını yaktıktan sonra eşim ve oğullarımı sinagoga uğurlamaya hazırlanırken dışarıdan bir ses duyduk. Yağmur yağıyor diye heyecanla salonun penceresine koştuk ki binanın yanında kaldırımda yaklaşık 50 kişinin içinde barınabilecegi büyüklükte bir sukanın içinde yangın başladığını fark ettik… Eşim 5 kat merdiveni inip ev halkını uyarmayı başarmıştı ama alevler çok hızlı yayılıyor ve içerideki eşyalardan patlama sesleri geliyordu. Birkaç dakika içinde alev ve dumanlar 15 kata kadar yükseldi. Binamızda çalan alarmlarla birlikte yaklaşık 100 dairelik binada tahliye başladı. Merdivenlerde ağlayanlar, bağıranlar, ayakkabısını bulamadan koşturanlar, bir yandan da; “aşağı iner inmez binadan uzaklaşın!” şeklinde anonsları duyuyordu.



Bu karmaşa yaklaşık 5 dakika sürdü. Itfaiye, ambulans ve gönüllü İhud Atsala kurtarma ekipleri, komşularımız olay yerindeydi. Yangın başka katlardaki sukalara zarar vermeden söndürülmüş, binadaki gaz balonları da herhangi bir patlamaya karşı kontrol altına alınmıştı. Yarım saat sonra evlerimize ve bayram yemeğini yiyeceğimiz sukalarımıza döndük. Her daire sukası tamamen yanan bu kalabalık aile için binanın lobisinde toplandı. Ekmek, salatalar, içecekler, plastik tabaklar imece usulü 50 kişiyi doyuracak her şey büyük bir birlik içerisinde toplanmıştı. O gece Sukot bayramında okuduğumuz Leşev basuka... “Tanrı'ya bizi neşeyle çardaklarda oturttuğu için teşekkür ederim” cümlesini belki de ilk defa bu kadar içten ve gerçek bir bayram mucizesiyle beraber söyledik.

7 gün boyunca arkadaşlarımızın sukalarına misafir olduk ve akşamları ailece balkonda Suka'da uyuduk. Sukot bitiminde Şemini Atseret için bu kez Evimizde yeniden bayram sofralarındaydık ki sabah duasına uyanmamız sirenlerle gerçekleşti. Yeruşalayim sirenleri çok sık duyduğumuz bir şehir olmamakla beraber, son 20 senede toplamda duyduğumuz sirenden daha fazlasını 3 saat içinde duyduk ve her seferinde 90 saniye içinde çocuklarla evdeki sığınak odasına kapandık.

Şiddetli patlama seslerinin gelmesini beklemek... Bunu yaşamayan ne olduğunu bilemez. Duvarlar, camlar sarsılır, kendinizi ve üzerine kapandığınız çocukları kontrol edersiniz. 10 dakika boyunca ne olduğunu anlamadan bekler, o odadan dışarı çıktığınızda zaman ve mekan kavramlarını bir süre kaybedersiniz. Hayatta olduğunuz için şükreder geride kalan günlerinizin ilk anını iliklerinize kadar hissedersiniz…

Sirenler bittiğinde çocukları alıp sinagoga Simha Tora kutlamalarına inmeye karar verdim. Aynı zamanda Şabat olduğu için telefonlar kapalı ve haber alabilmenin tek yolu da dışarıya çıkmaktı. Binada birçok yabancı uyruklu yardımcı vardı ve hepsi de güneyde olanları anlatmaya çalıştı. Her şey çok karmaşık ve mantık dışı geliyordu.

Şabat bitiminde haberleri okumaya başladığımdan itibaren öfke korku üzüntü başta olmak üzere gün içinde çalan sirenlerin de travma etkisi kendini göstermeye başladı. Anne kimliğimi bir kenara bırakıp Psikoterapist kimliğine geçtim ve aile üyelerine duygusal ilk yardım müdahelesinde bulunmam gerektiğini fark ettim. Neler yaptığımızı kısaca sizlere de özetleyeyim: Bir - yaşanan olayları onlara tek tek kendi kelimeleriyle anlatmaları için zaman verdim. İki- yaşanan bu olaylarda hangi duyguların daha ağır bastığını bulmalarını ve bir renk ya da hamura verdikleri şekille ifade etmelerini istedim. Üç- güvende olduklarını hissettirecek bir tat bulmalarını istedim ve her birine onları iyi hissettirecek bir yiyecek hazırladım. Ayrıca hayali bir yer seçerek gözlerini kapatıp bu güvenli yeri anlatmalarını istedim. Dört - aklımızda iki düşünce aynı anda yer almaz prensibinden yola çıkarak kendimizi kötü hissetmeye başladığımız anda söylemek üzere bizi güçlendirecek bir cümle belirledik. Beş - görsel ve işitsel her türlü bilgi yoğunluğundan kendimizi uzaklaştırma kararı aldık. Her gelen videoyu açmadık: işkence, kan, acı çeken kimsenin haberini paylaşmadık. Altı - maneviyatımizi güçlendirecek şeylerin listesini yaptık: Teilim okumak, askerler için dua etmek, güneydeki aileler için yardım kampanyasına katılmak, onlara resim ya da mektup hazırlamak, kan bağışında bulunmak vs. Yedi - birbirimize sarılmak, ve birlikte aynı odada uyumak... Sukota bir mucize ile başladık ama bayramı İsrael tarihinin en zor terör saldırısıyla geride bıraktık. Kalbimiz kaybettiğimiz 700’den fazla can için üzülüyor… Dualarımız askerlerimiz ve tüm İsrael topraklarında huzur barış ve güvende olabilmek için, düşüncelerimiz kaçırılan masum insanlar ve çocuklar için … öfkem bu yaşananları tek taraflı gören ve acımızı, yaşama hakkımızı yok sayan ve yaşam yerine ölümü yücelten düşüncelere sahip herkese…

Bu yazıyı çocuklarla kendimize seçtiğimiz bir cümleyle bitirmek istiyorum: Al tismehi oyavti li ki nafalti kamti. Ki eşev bahoşeh A-donay Or li...” Sevinme düşmanım düştüğümde hep kalktım şimdi karanlıkta oturuyorsam da Tanrı bana ışık olacaktır. Tanrı'nın yardımıyla daha iyi haberler verebilmek ve bu zor günleri de birlik beraberliğimiz sayesinde daha da güçlenerek atlatabilmek dileğiyle






Bizi Takip Edin
  • Facebook Basic Square
  • Twitter Basic Square
  • Google+ Basic Square
bottom of page