15 Mayıs 2023 Pazartesi sabah erken…Dün gece geç saatlere kadar seçim sonuçlarını izledikten sonra bitkin yatağa uzandım, zor uyudum.
Hangi Türkiye’ye uyanıyorum? Eğer oy kullandığımız yer olan Çanakkale ilinin Ayvacık ilçesine bağlı Kozlu Köyü ise Kemal Kılıçdaroğlu % 51,5 ile önde, R.T. Erdoğan % 42,1’de kalmış.
Yok eğer sık gittiğimiz, erzak tedarikimizi sağlayan Ayvacık İlçesi’ne bakarsak, orada da Bay Kemal önde gelmiş.
Ondört yıldan bu yana yazları yaşadığımız, evimizin ve aracımızın kayıtlı olduğu, kentinin Belediye Başkanı’nı yakından tanıdığımız Çanakkale iline odaklanırsak Kemal Kılıçdaroğlu % 54,58 ile bir hayli ileride.
Navaro ve Arditti ailelerimin kökeni, anne-babamın tanışıp evlendikleri, sevdiğim İzmir’e eğilirsek Bay Kemal rekor kırmış % 63,3 ile.
Annemin doğum yeri olan Aydın’da ne olmuş? % 56 ile gene Kemal Kılıçdaroğlu kazanmış.
Doğduğum, büyüdüğüm, eğitim gördüğüm, evlendikten sonra 40 yıl oturduğumuz, çocuklarımızın yetiştiği canım İstanbul’u gözlersek ne buluyoruz: % 48,53 Kemal, % 46,71 Tayyip.
Etimesgut Zırhlı Tümeninde yedek subaylık görevini ifa ettiğim, Yukarı Ayrancı semtinde oturduğum Ankara başkentim ne yapmış? % 47,32 Kemal Kılıçdaroğlu, % 46,0 Tayyip Erdoğan.
Hepsi Türkiye, hepsi yaşamım! Fakat Tekirdağ’dan Hatay’a ülkenin tüm sahilleri (Karadeniz hariç), tüm büyük kentler ve başkent, Doğu olsun Batı olsun tüm sınır boylarındaki iller muhalefete oy verse dahi İç Anadolu’nun Erdoğan sevdası kırılmadığı sürece Cumhurbaşkanlığı Seçimlerini kazanma imkanı yokmuş!
Bunu da gördük. Paris’de kızımızdan, Londra’daki oğlumuza, “iki oy iki oydur” deyip seçimden bir gece önce ikametimiz olan köyümüze dönüp ailecek vatandaşlık görevimizi yerine getirme sorumluluğu dahi sonuca etki etmedi.
Onbeş gün önce yazdığım “Türkiye’yi Bekleyen: Devrim Niteliğinde Değişim” öngörülerim de hoş bir seda olarak kalacak.
Henüz son söz söylenmemiş olabilir ve öngörüler 2nci tura kalındığı yönünde. Fakat % 50’ye varmasına az kalan Erdoğan, özellikle de Meclis çoğunluğunu sağladığına göre 28 Mayıs oylamasına da avantajlı giriyor demektir.
Hayatımız nasıl değişecek? Türkiye için üzülmeye hatta kahrolmaya devam edeceğiz fakat Arditti’ler olarak tedbirlerimizi 2016’da almıştık, belki de tüm umutlarımıza rağmen gerçekçi adımlar atarak: İstanbul’daki dairemizi satmak, köye taşınmak, o senenin sonbaharında yeni doğan kız torunumuzun yanına gelmek, ertesi yıllarda işimizi kapatmak, kışların çoğunu yurtdışında geçirmek…
Fakat bu ülkeye büyük muhabbetim var. Sapına kadar Türk olmaya devam ediyor, dilini yazılarımda ve aile arasında kullanıyor, tüm gelişmeleri yakından izliyor ve heyecanlanıyor, arkadaşlarımın büyük çoğunluğunun kaderlerini ve sohbetlerini paylaşıyor, köyümün ve yörenin tüm nimetlerinden yararlanıyoruz.
Türkiye’nin de çok daha iyisini hak ettiğine inanıyordum. Yanılmışım!
Makale tümüyle yazarın sorumluluğunda olup İYT’nin görüşlerini yansıtmaz
Comments