Esther Bejarano

Bugün sayfamız Esther’i ağırlıyor. Esther gençliğinde müzisyenlik yapmış güzel sesi ile şarkılar söylemiş bir sanatçı.

Esther geçtiğimiz 10 Temmuz’da Associated Press’e yaşam yolculuğunun sona ermesi sebebiyle konuk oldu. Ben de kendisi ile bu şekilde tanıştım ve sizlerle tanıştırmak istedim.

Auschwitz’den sağ kurtulan ve savaş sonrası Almanya’da müziğin gücünü antisemitizm ve ırkçılıkla mücadele için kullanan Esther 96 yaşında öldü.

DPA (Alman Haber Ajansı) ölümünü tüm dünyaya duyurdu. Ardından da Almanya Dışişleri Bakanı Helko Maas “Antisemitizm ile mücadele önemli bir sesini kaybetti” diyerek Esther’in kaybına üzüntüsünü bildirdi.

Peki kim bu Esther Bejerano? 1924 yılında dönemin en meşhur Hazanlarından biri olan Rudolf Loewy’nin kızı olarak Fransız işgali altında Saarlois’de dünyaya geldi. 1943 yılında Auschwitz’e gönderilmeden hemen önce ebeveynleri ve kızkardeşi Ruth öldürüldü. Kampın girişinde trenlerden inenlerin endişe dolu bakışları ile onları müziği ile karşılayan grubun bir üyesiydi.

O günleri Esther 2010 yılında AP’ye verdiği röpörtajında; “Gözlerimizde yaşlarla bir oyun oynuyorduk. Kampa yeni gelenler el sallayarak ve bizi alkışlayarak geliyorlardı ama biz onların doğrudan gaz ocaklarına gideceklerini biliyorduk.” şeklinde bir açıklama ile ifade etmişti.

Esther savaştan sonra İsrael’e göç etti ve Nissim Bejarano ile evlendi. Çiftin 1960'ta Almanya'ya dönmeden önce Edna ve Joram adında iki çocuğu oldu. Esther siyasi olarak aktif olmaya karar verdi ve hayatta kalanlara hikayeleri için bir platform sağlamak üzere 1986'da Auschwitz Komitesi'nin kurucularından biri oldu.

Coincidence adını verdikleri Hamburg merkezli bir grupta ve ayrıca Alman gençliğine ırkçılık karşıtı bir mesaj yaymak için hip-hop grubu Microphone Mafia ile çocuklarıyla birlikte Yidiş melodileri ve Yahudi direniş şarkıları çalmak için bir araya geldi.

AP'ye kültürler ve nesiller arası işbirliklerinden bahsederken, "Hepimiz müziği seviyoruz ve ortak bir hedefi paylaşıyoruz: Irkçılık ve ayrımcılığa karşı olmak.”

Aynı zamanda eski ve yeni Naziler ile savaşı Alman Hükümeti tarafından başta Liyakat Nişanı olmak üzere bir sürü farklı ödül ile onurlandırıldı.

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, çocuklarına hitaben yazdığı taziye mektubunda, Esther’in "Ayrımcılığa uğramanın ve işkence görmenin ne demek olduğunu ilk elden deneyimlediğini" yazdı ve eğitim çalışmalarını övdü.

Ölümünde büyük bir kayıp yaşadık; "Kalbimizde her zaman yeri olacak.”